Vatan Gazetesi yazarı Ruhat Mengi; Balyoz ve Ergenekon davası tutuklu sanıklarının cezaevi şartlarına dikkat çekerek, 'İmralı şartları Silivri'de neden yok?' diye sordu.
Mahkumların kaldığı koşulların hayvan barınağına benzediğini ifade eden Mengi, Abdullah Öcalan'ın İmralı'da adeta otel konforunda yaşamını sürdürdüğünü kaydetti.
İŞTE RUHAT MENGİ'NİN O YAZISI
Birkaç gün önce Silivri Cezaevi'nde inceleme yapan muhalefet milletvekilleri "Mahkumlar için ayrılan bölümde hayvanın bile barınamayacağını" açıkladılar. Çoğu doktor olan milletvekilleri (beraberlerinde TBMM İnsan Hakları Komisyon üyesi 2 milletvekili ve AİHM eski yargıcı Rıza Türmen de varken) Silivri Cezaevi'nde hasta tutuklularla görüşmüş ve kaldıkları odaları incelemişler.
KOZİNOĞLU'NUN ÖLÜMÜ BİLE YETERLİ GÖRÜLMEDİ
Aralarında eski rektör Fatih Hilmioğlu, gazeteci Müyesser Yıldız, emekli Orgeneral Çetin Doğan, Milletvekili ve gazeteci Mustafa Balbay'ın bulunduğu hasta tutuklularla konuştuktan sonra; "Bu tutuklulardan özellikle üçünün sağlık durumları nedeniyle asla orada olmamaları gerektiğini, kanama veya kalp sorunu nedeniyle ölebileceklerini" bildirerek "Bir doktor olarak gördükleri tablodan utandıklarını, Kaşif Kozinoğlu'nun orada ölmesinin bile yeterli uyarı sayılmadığını"söylediler.
BİR TARAFTAN 15 BİN MAHKUM SERBEST BIRAKILIYOR..
Mesela bu malum davadan tutuklu tek kadın olan Müyesser Yıldız o kadar zayıflamış ki "tanımakta güçlük çektiklerini" belirtmişler. Yıldız zaten zayıf, ufak tefek bir kadın, bunun üstüne daha da zayıfladıysa söylenen şey tamamen doğrudur. Diğer tutuklular arasında yaşlı ve hasta olanlar da var. Bunların bir kısmının çok kötü şartlardaki minicik hücrelerde yaşamaya zorlandığı da biliniyor, daha önce haberleri çıktı.. Peki bu durumda, biraz vicdanı olan herkes "Bir yanda aralarında en ağır suçları işlemiş mahkumlar olan 15 bin kişi serbest bırakılırken diğer tarafta 'mahkum olmamış, senelerdir hapiste tutulmasına rağmen hüküm giyecek bir suçu çıkarılmamış tanınmış insanlara neden bunu çektiriyorsunuz" diye sormaz mı?
DARBE YAPANLAR TUTUKSUZ, YAPMAYANLAR TUTUKLU
Bir yanda kapı gibi "12 Eylül darbesi"ni yapanlar yaşlıdır, maşlıdır diye tutuklanmazken, son olarak Devlet Bahçeli'nin de sorduğu gibi "27 Nisan muhtırası"nın Paşa'sından hiç söz edilmezken diğer yanda "darbe yapmamış, bir ilişkisi de çıkarılamamış insanlar 'hüküm giymiş gibi yıllarca yatmalarına rağmen neden hala tutuklu, neden özgürlüklerine el konuyor" diye sormaz mı?
İmralı'daki terörist başı "arkasında terör örgütü ve cezaevi şartlarını inceleyen Avrupa var" diye en iyi imkanlarla, otel şartlarında "konuk gibi" tutulurken, rektöründen, milletvekiline, gazetecisine kadar diğer tutuklular neden "hayvanın barınmayacağı" şartlardadır diye sormaz mı? (Kaldı ki hayvanları bile kötü yaşam şartlarında bırakmak kabul edilemez, medeni ülkelerde onların bile düzgün yaşamaları sağlanıyor.)