İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam ettiği belirtildi.
Kurulun 25 Nisan'daki toplantısına ilişkin yayımlanan özette, mart ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,99 arttığı, yıllık enflasyonun ise 0,03 puan gerileyerek yüzde 10,23 olduğu anımsatıldı. Bu dönemde yıllık enflasyonun temel mal ve hizmet gruplarında gerilediği, gıda ve enerji gruplarında yükseldiği aktarılan özette, üretici fiyatları kaynaklı maliyet yönlü baskıların bir önceki aya kıyasla artarak güçlü seyrini koruduğu bildirildi.
Özette, bu dönemde çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu ve ana eğilimi bir miktar gerilese de yüksek seviyelerini sürdürdüğü ifade edildi.
Mart ayında gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonunun 0,10 puan artarak yüzde 10,37 olarak gerçekleştiği anımsatılan özette, olumlu hava koşullarına bağlı olarak düşük seyreden taze meyve–sebze enflasyonunun işlenmemiş gıda enflasyonuna düşüş yönünde katkı verdiği, bu dönemde süt ve kırmızı et fiyatlarında güçlü artışlar izlendiği vurgulandı.
Özette, bu artışların işlenmiş gıda grubuna yansımaları sonucu peynir ve diğer süt ürünleri ile katı yağlar ve işlenmiş et ürünleri fiyatlarında yükselişler gözlendiği kaydedildi.
Ocak ayında ÖTV düzenlemesine gidilen alkolsüz içeceklerdeki fiyat artışlarının da sürdüğü belirtilen özette, "Bu doğrultuda, işlenmiş gıda grubunda aylık enflasyon güçlü seyretmeye devam etmiş, grup yıllık enflasyonu yüzde 14,42'ye ulaşmıştır. Nisan ayına ilişkin öncü göstergeler, gıda yıllık enflasyonunda yavaşlamaya işaret etmektedir." ifadelerine yer verildi.
Enerji grubunda fiyatların mart ayında yüzde 0,32 arttığı, yıllık enflasyon büyük ölçüde baz etkisi kaynaklı olarak yüzde 8,29’a yükseldiği aktarılan özette, nisan ayında enerji grubu enflasyonunda, elektrik fiyat artışına ek olarak Türk lirasındaki değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki yükselişe istinaden akaryakıt fiyatları öncülüğünde kayda değer bir yükseliş öngörüldüğü belirtildi.
Özette, bir önceki yılın ikinci çeyreğindeki düşük baz da dikkate alındığında, kısa vadede enerji enflasyonunda yukarı yönlü seyrin devam etmesinin söz konusu olduğu vurgulandı.
-"İktisadi faaliyet gücünü koruyor"
Hizmet grubunda yıllık enflasyonun mart ayında 0,11 puan azalarak yüzde 9,26’ya gerilediği ve bu gelişmede ulaştırma ve diğer hizmetler kalemlerin belirleyici olduğu anımsatılan özette, ulaştırma grubu enflasyonunun kara yolu ile şehirler arası yolcu taşımacılığı, diğer hizmetler grubu enflasyonunun ise ev aletlerinin onarımı ve paket tur kaynaklı baz etkileri öncülüğünde düştüğü kaydedildi.
Özette, enflasyon ve enflasyon beklentilerinin mevcut düzeyinin, döviz kuruna duyarlı kalemlerdeki fiyat artışlarının, gıda enflasyonundaki görünüm ve iktisadi faaliyetteki güçlü seyrin hizmet enflasyonunda yüksek seviyelerin devamına neden olduğu belirtildi.
Bunun yanında, ücret ayarlamalarına bağlı olarak yüksek seyreden reel birim iş gücü maliyetlerinin de emek yoğun yapısı itibarıyla hizmet sektörü enflasyonunda daha olumlu bir görünümü sınırladığı aktarılan özette, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Temel mal grubu yıllık enflasyonu 1,00 puan azalarak yüzde 13,93'e gerilemiştir. Yıllık enflasyon tüm alt gruplarda gerilese de yüksek seviyesini korumuştur. Dayanıklı mal fiyatlarındaki aylık artışta otomobil ve beyaz eşya fiyatları belirleyici olmuştur. Diğer temel mal grubu fiyatlarındaki yüksek aylık artışta ise gecikmeli kur etkileri ve ilaç fiyatlarında referans alınan kurdaki güncellemeye bağlı olarak Şubat ayında yapılan artışın bu döneme sarkan etkisinin öne çıktığı görülmüştür. Yakın dönemde Türk lirasında kaydedilen değer kayıpları temel mal grubu enflasyon görünümünü olumsuz etkilemektedir. Sonuç olarak, enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Başta petrol olmak üzere ithalat fiyatlarında kaydedilen yükseliş söz konusu riskleri artırmıştır."
Özette, milli gelir verilerinin 2017 yılının son çeyreğinde iktisadi faaliyetin gücünü koruduğu yönündeki geçmiş değerlendirmeleri teyit ettiği bildirildi.
Son çeyrekte gayri safi yurt içi hasılanın (GSYH) dönemlik olarak yüzde 1,8, yıllık olarak ise yüzde 7,3 artış kaydettiği ve 2017 yılı büyümesinin yüzde 7,4 olarak gerçekleştiği anımsatılan özette, 2017 yılının son çeyreğinde hem yıllık hem de dönemlik büyümenin sürükleyicisinin yurt içi talep olduğu vurgulandı.
-"Net ihracat dönemlik büyümeye olumlu katkı sağlayacak"
Özette, vergi indirimlerinin sona ermiş olmasına rağmen yılın son çeyreğinde özel tüketim harcamalarının yüksek oranda arttığı kamu tüketiminin büyümeye katkısının ise oldukça hızlandığı belirtildi.
Yatırımların yıllık büyümeye katkı vermeye devam etse de dönemlik büyümeyi sınırladığı ifade edilen özette, şunlar kaydedildi:
"Öte yandan, net ihracat dönemlik ve yıllık büyümeye düşürücü yönde katkı yapmıştır. Bu gelişmede, ihracattaki olumlu performansın sürmesine rağmen, yurt içi talebin güçlü seyri ve tarihsel ortalamaların üzerinde seyreden altın ithalatına bağlı olarak toplam ithalatın kuvvetli bir artış kaydetmesi rol oynamıştır. Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret etmektedir. 2018 yılı ilk çeyreğine ilişkin anket göstergeleri ve Ocak-Şubat dönemi sanayi üretimi verileri, sanayi sektörü faaliyetinin geçtiğimiz çeyreğe kıyasla bir miktar hız kesmekle birlikte artışını sürdürdüğünü göstermektedir. Anılan dönemde özellikle inşaat faaliyetlerine ara girdi sağlayan sektörlerin faaliyetindeki ivmelenme dikkati çekmiştir.
Tekstil ve giyim gibi turizm bağlantısı güçlü faaliyet kollarındaki güçlü seyir de imalat sanayi üretimini desteklemiştir. Hizmet ve ticaret sektörlerine ilişkin anket göstergeleri ise bu sektörlerin faaliyetlerinde daha ılımlı bir seyre işaret etmektedir. İç talepte artış sürmektedir. Göstergeler özel tüketim talebinin dönemlik bazda artış hızında bir miktar ivme kaybı olabileceğine işaret etmektedir. Yatırım talebine ilişkin göstergeler ise ilk çeyrekte hem makine-teçhizat hem de inşaat yatırımlarında artış sinyali vermektedir. Bu dönemde özellikle kamu sektörünün yatırım harcamalarındaki sıçrama ile mal ve hizmet alımlarındaki artış öne çıkmıştır."
Özette, küresel büyüme görünümündeki olumlu seyirle birlikte dış talepteki artışın ve dış piyasalarda pazar çeşitlendirme esnekliğinin ihracat üzerindeki olumlu etkisini sürdürdüğü belirtildi.
Şubat ayı verilerine göre turizmdeki toparlanmanın kuvvetlendiği, Avrupa gibi kişi başı harcamanın yüksek olduğu bölgelerden gelen turist sayısının arttığı bildirilen özette, diğer taraftan, taşımacılık ve bavul ticaretindeki güçlü eğilimin devam ettiği kaydedildi.
Özette, özel tüketim talebinde dönemlik bazdaki ivme kaybına bağlı olarak ilk çeyrekte mal ve hizmet ithalatında kısmi bir yavaşlama görüldüğü ifade edildi.
Kurulun bu görünüm altında net ihracatın dönemlik büyümeye olumlu katkı sağlayacağının not ettiği vurgulanan özette, şu değerlendirmeler yapıldı:
"Reel kurdaki birikimli değer kayıpları, turizmdeki toparlanma ve küresel büyümenin güçlenmesiyle birlikte mal ve hizmet ihracatının büyümeye güçlü desteğinin sürmesi ve cari dengeyi olumlu etkilemeye devam etmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, enerji fiyatlarında gözlenen yükseliş cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi geciktirmektedir. İktisadi faaliyetin güçlü seyri iş gücü piyasasını desteklemektedir. Tarım dışı istihdam, ocak döneminde bir önceki döneme göre inşaat ve sanayi sektörleri kaynaklı artış kaydederken, hizmet istihdamı sınırlı oranda gerilemiştir. Öncü göstergeler, ilk çeyrekte işsizlik oranlarındaki düşüş eğiliminin devam ettiğine işaret etmektedir. Özetle, son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret etmektedir. İç talep artışı devam ederken dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir."
(Sürecek)
AA