İSTANBUL (AA) - En son 24 Şubat 2015'te faizlerde indirime giden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 13 ay sonra yeniden gecelik marjinal fonlama oranını (faiz koridorunun üst bandı) 25 baz puan düşürdü.
TCMB'nin bu ayki Para Politikası toplantısından gecelik marjinal fonlama oranının yüzde 10,75'ten yüzde 10,50'ye indirilmesi kararı çıktı.
Karar sonrası AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, ABD Merkez Bankasının (Fed) aralık ayında faiz artırarak para politikasını normalleştirmeye başlaması ile daha az esnekliğe ihtiyaç duyulan bir döneme girildiğini ifade etti.
Sene başında Çin'de kur, ham madde piyasalarında petrol ve Avrupa'da kredi riski kaynaklı nedenlerle oynaklığın yükseldiğini anlatan Yılmaz, ancak şubat sonunda G-20 zirvesiyle başlayıp gelişmiş ülke Merkez Bankalarıyla devam eden süreçte politika belirleyicilerin finansal koşulları hedeflediklerinin ortaya çıktığını ve küresel finansal koşullarda kayda değer iyileşme kaydedildiğini söyledi.
Yılmaz, böylece dünya genelinde likidite imkanlarının rahatladığını ve Türkiye'de de swap (para takası) eğrisinin son bir ayda 30 baz puan kadar aşağı kaydığına dikkati çekti.
TCMB'nin de küresel konjonktürden istifade ederek sadeleşme sürecini başlattığını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemde miktar kanalı üzerinden açık piyasa işlemlerinde likidite koşullarının sıkı tutulurken, sadeleşmenin sürmesini ve koridorun üst bandının aşağı çekilmesini beklemekteyiz. Böylece yine maliyet kanalı ve swap eğrisi üzerinden parasal aktarım mekanizması çalışarak finansal istikrara destek sağlayarak kredi ve mevduat faizlerinde de gevşemenin başlamasını sağlayabilir. Eski Fed Başkanı Ben Bernanke'nin kendi başlattığı parasal genişlemeyi yönettiği son majör toplantıda bitirmeye başlaması gibi TCMB Başkanı Erdem Başçı da ilk döneminde uyguladığı sıra dışı politikaları sadeleştirerek normalleştirme adımını atmış oldu."
- "Faiz indiriminin kurda olumsuz etki yaratmasını beklemiyoruz"
İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin de küresel piyasalardaki oynaklıkların düşmesi, Fed ile Avrupa Merkez Bankasının (ECB) daha gevşek para politikasına geçmesi ve TL'nin görece istikrar kazanması paralelinde üst bantta indirim için alan oluştuğunu düşündüklerini anlattı.
Bu alanı kullanmanın veya kendinden sonraki başkana devretmenin Erdem Başçı'nın önündeki seçenekler olduğuna işaret eden Sezgin, "Zemin çok elverişli olduğu için ertelememeyi tercih etmiş görünüyor ancak üst bant indirimi Para Politikası Kurulu (PPK) açıklamasında sadeleşmenin bir parçası olarak açıklanmış durumda. Merkez Bankası daha önceki açıklamalarında sadeleşmenin teknik bir düzenleme olarak planlandığı izlenimini vermişti. Bugün yapılan indirimin sadeleşme kapsamında yapıldığı söylense de teknik bir adım olmanın ötesinde, para politikasının duruşunda ölçülü bir gevşemeye tekabül ettiğini düşünüyoruz." değerlendirmelerini yaptı.
Sezgin, Fed ve ECB'nin son adımları dikkate alındığında, böyle bir gevşemenin desteksiz olmadığını vurgulayarak iletişiminin sadeleşme olarak yapılmasının belki zaman içerisinde bir kafa karışıklığı yaratabileceğini ifade etti.
Yarınki Ekonomist toplantısında bugün yayınlanan metnin dışına çıkan bir açıklama beklemediklerinden de bahseden Sezgin, "Merkez Bankasının şimdilik indirimin devamının gelmeyeceği şeklinde algılanabilecek mesajlarının uzun vadeli tahvil faizlerinin yükselmesini ve risk priminin artmasını engelleyecek dengeyi de sağladığını düşünüyoruz. Faiz indirimi kısmen fiyatlamalara yansıtılmış olduğundan, kurda olumsuz bir etki beklemiyoruz." diye konuştu.
- "Başçı, sadeleşmeyi başlatarak göreve gelecek kişinin önünü açtı"
Bürümcekçi Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu ve AA Finans Analisti Haluk Bürümcekçi ise PPK toplantısında faiz koridoru üst bandında ölçülü bir indirim gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Karar öncesi gerçekleştirilen anketlerde, ekonomistlerin büyük kısmının politika faizi ve faiz koridorunun diğer parametrelerinde bir değişiklik beklemediğini anımsatan Bürümcekçi, "Küresel volatilitenin azalması, kur ve faizlerdeki son dönem olumlu gelişmeleri ve Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından faiz indirimine ilişkin gelen açıklamalar bazı kurumların üst bantta indirim beklentisi içinde olmalarını da getirmişti." diye konuştu.
Bürümcekçi, sadeleşme yönünde ölçülü bir adım atıldığına işaret ederek, para politikasında "sıkı duruş" vurgusunun korunduğunu kaydetti.
Likidite politikasındaki sıkı duruşun da korunduğuna ancak buna ilişkin cümlenin değiştiğine dikkati çeken Bürümcekçi, şunları ifade etti:
"Mevcut TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın görev süresi içinde katıldığı son toplantı geride kaldı.19 Nisan itibarıyla ya Başçı'nın göreve yeniden atandığını ya da başka birinin görevi devraldığını göreceğiz. Başçı yeniden atanırsa uygulanan politika ve yaklaşımlarda önemli bir değişiklik olmasını beklemeyiz. Öte yandan başka bir aday belirlenirse seçilecek ismin niteliklerinin görev açısından uygunluğu ve kredibilitesi hemen piyasalar tarafından sorgulanacak, uygulamaları ise piyasa tarafından zaman içinde test edilecektir. Piyasalar yeni başkanın para ve kur politikası yaklaşımını anlayana kadar da önemli bir belirsizlik sürecinden geçilecektir."
Bürümcekçi, Başçı'nın sadeleşmeyi başlatarak göreve gelecek kişinin önünü açtığını, elini rahatlattığını belirterek, "Dolayısıyla volatilite yeniden yükselmezse ölçülü adımların devam etmesi beklenebilir ancak sadeleşme süreci aynı zamanda tek faiz uygulanması anlamına geleceğinden zamanla politika faizinin yükseltilmesini de gerektirecektir. Benzer şekilde koridor alt sınırı olan borç alma faiz oranının da paralel artış göstermesi ve koridorun daralması beklenmelidir." değerlendirmelerini yaptı.
- "Sadeleştirme tek taraflı başladı"
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı da TCMB’nin geçen yılın ağustos ayından itibaren uyguladığı politika araçlarının etkinliğine yönelik oluşan güvenin, geniş faiz koridoruna duyulan ihtiyacı azalttığını belirterek çekirdek enflasyondaki iyileşmenin sınırlı olması nedeniyle daralma hamlesinin de ölçülü yapıldığını söyledi.
Tokalı, sadeleştirmenin tek taraflı başladığını kaydederek, "Küresel ekonomideki zayıflıkların tekrar belirginleşmesi, petrol ve emtia fiyatlarındaki yükselişin devamına ilişkin belirsizlikler, Fed duruşuyla ilgili farklı sesler, enflasyon görünümündeki iyileşmeye karşın devam eden riskler gibi unsurların gelişen ülkelere yönelik risk algılamasında duraklamaya neden olabileceği görüşümüz altında, TCMB’nin sadeleştirme politikasının devamıyla ilgili temkinli duruşumuzu koruyoruz. Nitekim, Bankanın likidite politikasındaki sıkı duruşu koruyacağının altını çizdiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Destek Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı İnci Özkasnak Özbek ise faiz koridorunun üst bandı olan gecelik borç verme faizinin indirildiğini alt bandın ise sabit bırakıldığını belirtti.
Merkez Bankasının daha önce dile getirip daha sonra rafa kaldırdığı sadeleştirme sürecinin resmen başladığını ifade eden Özbek, bugünkü kararın bankaların maliyetini düşürücü ve TL likiditesini artırıcı bir etkiye sahip olduğuna dikkati çekti.
AA