ANKARA (AA) - ERDAL ÇELİKEL - ZEYNEP AKYIL - Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının faiz kararına ilişkin, "Faiz konusunda aslında Merkez Bankasının daha fazla marjı vardı. Yani 75-100 baz puan indirse de piyasa bunu kaldırırdı. Ancak o zaman elindeki bütün cephaneyi bir anda tüketmiş olurdu." dedi.
Ünver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enflasyonda yaşanan aşağı yönlü seyrin faiz indirimi konusunda Merkez Bankasının elini rahatlattığını söyledi.
Bu açıdan bakıldığında Bankanın doğru bir adım attığını dile getiren Ünver, "Aslında Bankanın faiz konusunda daha fazla marjı vardı. Yani 75-100 baz puan indirse de piyasa bunu kaldırırdı. Ancak o zaman elindeki bütün cephaneyi bir anda tüketmiş olurdu. Bu da TL'nin değeri açısından bir baskı yaratabilirdi." diye konuştu.
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın dün gerçekleştirilen devir-teslim toplantısında geleceğe dair önemli mesajlar verdiğini kaydeden Ünver, "Merkez Bankasının, kanundan kaynaklanan görevi, fiyat istikrarını sağlamak. Ancak Sayın Başkan bunun yerine finansal istikrar vurgusu yaptı. Bu kavram, Bankanın önümüzdeki dönemde sadece fiyat istikrarını değil bunun dışında kalan parametreleri de gözeteceği anlamına geliyor. Bu, geçmiş dönemdeki tartışmaları da kapatacak olması açısından önemli bir vurgu." değerlendirmesinde bulundu.
Para Politikası Kurulu (PPK) kararında faizin düşürülmesinin gerekçelerinden biri olarak "küresel finansal koşullarda yaşanan iyileşmenin" gösterildiğinin hatırlatılması üzerine Ünver, Amerikan Merkez Bankasının (Fed), bugün birkaç ay öncesinde olduğu gibi sadece kendi parametrelerini değil bütün dünya ekonomisini değerlendirmeye alan bir yaklaşım sergilediğine dikkati çekti. Bu durumun dünyayı rahatlattığının altını çizen Ünver, "Faiz konusunda birinci öncelik enflasyondaki düşünün devam etmesi. İkincisi de Fed'in dünyadaki diğer ekonomileri gözeten bir politika izlemesi." ifadelerini kullandı.
- "Negatif hava kırılma eğiliminde, olumlu rüzgar söz konusu"
Ata Yatırım Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş da Merkez Bankasının faizleri düşürmesinin, beklenen bir gelişme olduğunu belirtti.
Son dönemde makro ekonomik göstergelerde olumlu sinyaller yaşandığını, dış ticaret açığının daha dengeli seyrettiğini, TL üzerindeki baskının azaldığını ve enflasyonda aşağı yönlü hareketlenme olduğunu dile getiren Demirtaş, şunları kaydetti:
"Yurt dışında hava, likidite açısından baktığımızda gelişmekte olan piyasalar lehine gözüküyor, rüzgarı arkasına almış durumda. Türkiye'de de şu anda negatif havanın kırılma eğilimine gittiğini görüyoruz. Olumlu yönde bir gidişat söz konusu ancak reel ekonomideki gelişmeler de bu olumlu havanın devamında belirleyici olacak. Reel ekonomide küçük esnafta biraz sıkışma var. Bankalar da rahat kredi verebilme durumuna gelirse daha iyi bir pencere açılacaktır. Beklenmedik gelişmeler olmadığı sürece biz, iyi rüzgarın piyasaların arkasında olma ihtimalini yüksek görüyoruz."
Jeopolitik ve terör risklerinin yerinde durmalarına karşın yaşanan olumlu hava ile insanların daha çok yatırıma yönelmesini beklediklerini ifade eden Demirtaş, Türkiye'nin yapısal reformlara da ağırlık vererek, söz konusu olumlu havayı iyi değerlendirmesi gerektiğini vurguladı.
Mevduat faizlerinin hala yüksek olduğuna işaret eden Demirtaş, güven ortamının artmasıyla bankaların faiz indirimine gitmesinin iki-üç ay gecikmeli de olsa mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.
- "Beklentiler yönünde karar aldı"
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomi Programı Koordinatörü Prof. Dr. Muhsin Kar ise Merkez Bankasının faiz indirimi kararının para politikasının sadeleşmesi yönünde ölçülü bir adım olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Faizlerin aşağı doğru çekilmesi yönünde bir beklenti oluştuğunu, küresel ekonomi açısından da uygun bir ortam bulunduğunu anımsatan Kar, “Merkez Bankası da bu beklenti yönünde bir karar aldı” dedi.
AA