MERSİN (AA) - Mersin'de lise öğrencisi genç kızın, okul çıkışında eve gitmek için bindiği dolmuşta, şoför ve yanındaki kişi tarafından, söz ve hareketlerle taciz edildiğini iddia etmesi üzerine şüpheliler hakkında dava açıldı.
Alınan bilgiye göre, 15 yaşındaki N.B.Y. okul çıkışında eve gitmek için bindiği minibüsün normal güzergahının dışına çıkarak ara sokaklara girdiği ve bu sırada minibüste bulunan şoför ve arkadaşının kendisine söz ve hareketlerle taciz ettiğini iddia etti.
Ailesiyle karakola giderek şikayette bulunan N.B.Y. şoför M.G. ve arkadaşı S.B.'den şikayetçi oldu. Zanlılar hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" iddiasıyla dava açıldı.
AA muhabirine açıklama yapan N.B.Y, okul çıkışında eve gitmek için ilk gelen minibüse bindiğini belirtti. Saat geç olduğu için hemen eve gitmek istediğini ifade eden N.B.Y, bindiği minibüsün 100 metre sonra her zamanki güzergahından çıkıp ara sokağa girdiğini aktardı.
Bu sırada korkuya kapıldığını dile getiren N.B.Y, şöyle devam etti:
"Bindiğimde minibüste bir şoför bir de arkadaşı vardı. Her zamanki güzergahından çıkıp ara sokağa girince telaşlandım. Özgür Çocuk Parkı'na gitmiyor mu? dedim. 'Hayır, bizim istediğimiz yere gideceksin' dediler. İnmek istediğimi söyledim, indirmediler ve bağırmaya başladım."
Söz konuşu kişilerin bazı hareketlerle kendisini taciz ettiğini öne süren N.B.Y, şu iddialarda bulundu:
"Aralarında 'Planımız işliyor' gibisinden konuşmalar yaptılar. Ortalama 10 dakikalık zamanda oldu bunlar. Ben kendimi atmak istedim o anda ölmek bile umurumda değildi. Ölsem belki kurtulmuş olurdum. Atlamaya imkanım yoktu. Kapılar kapalıydı. Elimden geldiğince bağırdım. İnmek istediğimi söyledim. Bağırışlarımın ardından ara sokakların ardından bizim okulun oraya geri geldiler. Geldiklerinde ben donuktum. Öğrenciler bindi sonra, onlar binince kendimi güvende hissettim. Özgür Çocuk Parkı'na geldiğimizde minibüsten inip, plakanın fotoğrafını çektim. Anneme söyledim durumu ve karakola gidip şikayette bulunduk."
Bu durumu yaşarken aklına Özgecan Aslan'ın başına gelenleri anımsadığını söyleyen N.B.Y, "Onun neler yaşadığını biliyordum. Herkes biliyor bunu zaten. Başıma onun yaşadıklarının gelebileceğini düşündüm." dedi.
Anne E.Y. ise yaşanan bu olaydan dolayı kızının psikolojisinin bozulduğunu ileri sürdü.
Olayın yaşandığı sıra kızına ulaşamadığı için travma geçirdiğini anlatan E.Y, şöyle konuştu:
"Kızım yanıma geldiğinde ruh hali bitmiş vaziyetteydi. Yüzünde mimik, ifade yoktu. Konuşurken sesi titriyordu. 'Anne bir dakika' demesi bile zor çıktı ağzından. Ellerinden tuttuğumda elleri kaskatı kesilmişti. Sadece 'buradan uzaklaşalım' dedi. Başka bir şey söylemedi. Durum bu. Özgecanımızın acısını unutmadık. Bunun için ben çocuğumu her zaman uyarıyordum. Kendine dikkat etmesini söylüyordum. Yalnız bırakmıyordum. Böyle bir şey yaşamak bize acı geldi. Özgecan'ın acısını unutmadık. Yeni bir acı yaşayacaktık. Alllah'a şükür ki kızım bana sağsalim geri döndü. Daha sonra bana detaylı anlattı olayı. Sonra ben de çocuğumu alıp karakola gidip şikayet ettik. İfadelerimizi verdik daha sonra da dava açtık."
N.B.Y'nin avukatı Sema Tokgöz ise savcılığa intikal eden olay hakkında şüpheli M.G. ve S.B. hakkında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’" iddiasıyla dava açıldığını bildirdi.
İlk duruşmaya şüphelilerin gelmediğini dile getiren Tokgöz,"Olayı savcılıkta krokili anlattık. İlk duruşmada N.B.Y. ifadesini verdi. Sanıklar gelmedi bu duruşmaya. İkinci duruşmada sanıklar ifadesini verecek. Bu doğrultuda dosyamız karar bağlanacak diye bekliyoruz." dedi.
Tokgöz, olayın "Özgecan Aslan vakasına" benzediğini ve o vakanın sonucuna varmadan mağdurun kurtulduğunu kaydetti.
"Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’" iddiasıyla Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşması, 26 Aralık Pazartesi yapılacak.
AA