Mersin'in Ayasofyası: Alahan Manastırı

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Mersin'in Mut ilçesindeki Alahan Manastırı, tatilini tarihle iç içe geçirmek isteyenlere 1500 yıldır ayakta duran klisesi ve sütunlarıyla ilginç bir yolculuk fırsatı sunuyor- Ayasofya Müzesi'ne benzer mimari

MERSİN (AA) - SEZGİN PANCAR - UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve Hristiyanlığın hac yollarından biri olarak bilinen Mersin'deki Alahan Manastırı, 1500 yıla direnen yapılarıyla tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyen tatilcilerin ilgisini çekiyor.

Doğu Akdeniz'in açık hava müzesi konumundaki kenti Mersin'in Mut ilçesindeki Alahan Manastırı, Göksu Vadisi'ne hakim dik bir yamaçta yer alıyor. Milattan sonra 440-442'de yapıldığı tahmin edilen yapı, biri yıkılmış iki kilise, kayalara oyulmuş keşiş odaları ve vaftizhaneyi barındırıyor.

Doğu ve batısındaki yapıları, sütunlu bir yürüme yoluyla birbirine bağlanan Alahan'daki kilisenin arkasında, suyu bir kaynak tarafından sağlanan hamam yapısı da bulunuyor.

Ayasofya Müzesi'ne benzer mimarisi ve süslemeleri nedeniyle "Mersin'in Ayasofyası" olarak da bilinen manastır, Hristiyanlığın geçiş yolu olarak da önem taşıdığı için bu dinin hac yollarından biri olarak anılıyor.

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Alahan'ın 17. yüzyılda Evliya Çelebi tarafından da ziyaret edildiği bilinirken, Çelebi seyahatnamesinde, manastırı "Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor." sözleriyle tanımlıyor.

Yapımında kullanılan ve pek çoğu arazilerden kesilerek çıkarılan taşların kesim izleri ve üzerindeki çeşitli figürlerin, günümüzde dahi görülebildiği manastır, yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak yerleri arasında bulunuyor.

- "Burası inanılmaz bir yer"

Ziyaretçilerden 65 yaşındaki Sirwart Mirzayan Sonister, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye 45 yıl önce gelin olarak geldiğini, ülkeyi çok sevdiği için de geri dönmediğini söyledi.

Arkadaşlarının önerisi üzerine Alahan'ı gezmeye geldiğini ifade eden Sonister, "Alahan gerçekten anlattıkları kadar, hatta daha da güzel harika bir yer. Herkese gelip gezmelerini tavsiye ediyorum." dedi.

Adana'dan gelen ziyaretçilerden Pınar Erzin de tarihçi bir yakını sayesinde manastırı görme fırsatı bulduğunu ifade ederek, "Burası inanılmaz bir yer. Bu kadarını beklemiyordum, daha harabe bir yer sanıyordum. Çok şahane bir yer." şeklinde konuştu.

Almanya'nın Hamburg kentinden gelen Birgül Çelik de 14 yaşındaki kızı Dilara ve arkadaşlarıyla manastırı gezdiklerini belirterek, kompleksi çok beğendiklerini, içinde yer alan kilisenin, yüzlerce yıla rağmen ayakta kalmasının kendilerini şaşırttığını kaydetti.

Tatil için geldikleri kentte tarihi yerleri gezen vatandaşlardan Hülya Aydın ise geziden çok etkilendiğini ifade ederek, "Buranın havası çok güzel. Yüzyıllar önce buralara nasıl gelmişler, yerleşmişler merak ettim. Tarihine bayıldım. Her şey dikkatimi çekti. Özellikle oyma taşlar, asma figürler... Bunca taşın, yiyeceklerin nasıl getirildiği ilgimi çekti. Manastır harika. Türkiyemizin her yeri bir sanat tarihi." diye konuştu.

AA

Kültür Sanat Haberleri

İstanbul Semt İsimleri: Yaşmak Sıyıran Sokak'ın Hikayesi
Yurtdışından getirilen kültürel miras Galata Kulesi’ne yansıtıldı
Asırlık Yağlıpınar Camii harabeye döndü
Sezen Aksu’dan Diziye Özel Ağıt: De Mardin, Uzak Şehir Dizisinde İlk Kez Yayınlanacak
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Tarık Buğra’yı Vefatının 30. Yılında Andı