BERLİN (AA) - ERBİL BAŞAY - Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen 69. Uluslararası Berlin Film Festivali'nde (Berlinale) büyük ödül "Altın Ayı" için yarışan "Kız Kardeşler" filminin yönetmeni ve senaristi Emin Alper, ödüle değil iyi film yapmaya odaklandıklarını söyledi.
Çektiği ilk uzun metrajlı film "Tepenin Ardı" filmiyle 2012'de Berlinale'nin Forum bölümüne katılan ve Caligari ödülü alan, ikinci filmi Abluka ile Venedik Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Alper'in üçüncü filmi "Kız Kardeşler" ile bu yıl yeniden Berlinale'ye davet edildi.
69. Berlinale'de büyük ödül "Altın Ayı" için yarışan ve pazartesi günü festivalde dünya prömiyeri yapılan Kız Kardeşler filminde, bir kasabaya besleme olarak verilen ve yıllar sonra köylerine geri dönen kız kardeşlerin hikayesi anlatılıyor.
Yönetmen Alper, yarın yapılacak ödül töreni öncesinde AA muhabirine filmini ve yarışma sürecini değerlendirdi.
Ödüllerin çok fazla abartılmaması gerektiğini ve işin bir ölçüde şans olduğunu belirten Alper, ancak ödüle layık görülen filmin de kaderinin değiştiğini söyledi.
Alper, "Ben genel olarak burada olmayı zaten yeterince önemli görüyorum. Ödül olursa güzel olur tabii. Yani filmin daha da çok duyulmasına, dünyaya yayılmasına neden olur, önünü açar." dedi.
Filmin ticari olmadığına ve filmde ünlü isimlerin rol almadığına vurgu yapan Alper, ancak Altın Ayı sayesinde filmin Türkiye'de de ismini duyurabileceğini kaydetti.
- "Ödül için yapmıyoruz"
Alper, şimdiye kadar yaptığı filmlerin değişik festivallerde ödül aldığının hatırlatılması üzerine, "Ödül için yapmıyoruz. Bütün mesele iyi bir film yapmak. Belki şansımız da yaver gitti. Burada şans da rol oynuyor. Ben uzun vadede uzun soluklu olarak filmin aldığı tepkilere ve algıya bakıyorum. Onlar mutlu ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Berlinale'ye 2012'de Forum bölümünde "Tepenin Ardı" filmiyle katıldığını hatırlatan Alper, şunları söyledi:
"İlk filmimiz olduğu için o zaman çok heyecanlıydık. Yarışma, kırmızı halı çok uzak bir gelecek gibi gözüküyordu. 7 yıl sonra kısmet oldu. Tekrar Berlin'e geldik ve bu kez yarışmada yarışıyor filmimiz. Elbette çok gururluyuz, çok mutluyuz. Böyle bir kalabalık karşısında, muhteşem atmosferde filmimizi sunmak çok heyecan vericiydi."
- Çocukluk hatıralarından çıkan bir hikaye
Filmde anlatılan beslemelik konusunu nasıl bulduğuna ilişkin soruya da cevap veren Alper, şöyle konuştu:
"Bu biraz çocukluk gözlemlerinden kaynaklanan bir hikaye. Ben bu konunun pek çok meseleyi ele almak için elverişli olduğunu düşündüm hep. Yoksulluk, sınıf farklılıkları, kadın meselelerini. Hep kafamda vardı. Çocukluk anılarımdan kalan o birikimler hep bir yerde tortu oluşturmuştu. Muhakkak bu konuda bir hikaye anlatmak istiyordum. Nitekim Abluka filmi bittikten sonra bu konuyla ilgili film yapmaya karar verdim."
Alper, hatıralarından esinlense de hikayelerin hayal dünyasından çıktığının altını çizerek, senaryonun da kendi dert ettiği meselelerle şekillendiğini söyledi.
Kafasında hikaye oluştuktan sonra onu senaryoya dökmek istediğini belirten Alper, şu an aklında çeşitli projeler olduğunu ve bunları beyaz perdeye taşımak istediğini ifade etti.
Alper, yeni film çekmek için Kültür Bakanlığına başvurduklarını aktararak, filmin bir kasabada yaşanan küçük siyasi çatışmalar üzerinden memleket portresi sunduğunu sözlerine ekledi.