Mesele sadece Fevzi Kayacan meselesi değil!

M. Mustafa Özdemir

FETÖ’nün en büyük sacayağı şüphesiz yargı alanı, daha doğru bir ifadeyle hukuk alanı.

Yani Hakim ve savcıların yanında avukatlar.

Şantajları, kumpasları, ihanetleri FETÖ’cü avukatlarla yaptılar.

“Polis, Avukat, Savcı-Hakim” sacın ayaklarını oluşturdu.

Dolaysıyla FETÖ’cü avukatları, “Yargı” yapılanmasının dışında kesinlikle tutamayız.

Mesela bu FETÖ’cü avukatlar, ki “Çatı İddianame”de de yer aldı, oturup sabahtan akşama kadar gazete ve yayınları taradılar.

Sonra tekzip, tazminat, erişim engelleme vs gibi davalarla, tazminatlarla, vekalet ücretleriyle, FETÖ mücadelesi veren gazeteciler ve medya yayın organları üzerinde baskı kurmaya çalıştılar.

Firari FETÖ’cü hainler için yapılan haberlerle ilgili bile kendi hakimlerinden lehte kararlar çıkardılar.

Memleket yayın grubu olarak bunları bizzat yaşadık, kamuoyuyla da paylaştık.

Okuyucularımız hatırlar, 9 Haziran’daki manşetimizde “Haberlerimize erişim engeli koyabilirsiniz ama Memleket’in FETÖ’yle mücadelesini “ENGELLEYEMEZSİNİZ” dedik.

Sağolsun, imtiyaz sahibimiz Adem Alemdar hep arkamızda hatta yanımızda durdu.

Bizi engelleyemediler, yıldıramadılar.

Şükür bugün kaybettiler.

Millet kazandı, vatan kazandı, Türkiye kazandı, İslam ümmeti kazandı.

FETÖ ve arkasındaki küresel güçler kaybetti.

 

KEŞKE BU TEPKİLER DAHA ÖNCE GÖSTERİLSEYDİ

Konya milletvekilleri, Konya Baro Başkanı Fevzi Kayacan’ı TBMM’den kovdular.

Dün de istifa etti ardından da gözaltı kararı çıktı.

Kayacan, 2015 yılının Mayıs ayında FETÖ’nün para abisi olduğu belirtilen ve hakkında onca ciddi iddia varken! bugün tutuksuz yargılanmak üzere salıverilen Memduh Oğuz’un gözaltına alınması sonrası tam bir FETÖ sözcüsü gibi açıklama yapmıştı.

O zaman Konya’da hiçbir milletvekili, hiçbir teşkilat üyesi, bir STK örgütü çıkıp da Kayacan’a “haddini bil” demedi.

Keşke bugün gösterilen tepki o zaman gösterilseydi.

Keşke meydanlar bunlara bu kadar boş bırakılmasaydı.

Bunları zamanında çok yazdık, dile getirdik.

Allah’tan Konya Avukatlar Platformu mensubu avukatlar, çıkıp vatanına milletine, milli iradeye sahip çıkarak Kayacan’ı istifaya çağırdı, gerekli cevabı verdi de bir nebze olsun vatandaşlara tercüman oldu.

15.05.2015 tarihli “Fevzi Kayacan’ı kutluyorum!” başlıklı ve 29.05.2015’te yazılarımda bu konuya değinmiş ve Kayacan’ın başkanlığının fiilen bittiğini yazmıştım. (www. memleket.com.tr’den okunabilir)

Ondan sonra da bir daha açıklama yapma cesaretinde bile bulunamadı.

Kayacan, istifa öncesi baronun internet sitesinde de darbeyi kınayan bir bildiri koydurmuş.

Bildiride FETÖ kelimesi geçmiyor.

Tabi biz biliyoruz ki;  darbeye karşı olmak başka, FETÖ’ye karşı olmak başka...

Duyduğumuza göre Kayacan, FETÖ’cülerin avukatlıklarından da istifa ediyormuş.

Keşke daha o zaman istifa etseydi.

Keşke darbe girişimi öncesi istifa etseydi…

Belki kendisi için durum farklı olabilirdi.

Ama artık Kayacan ve onun gibi, 15 Temmuz sonrası günah çıkartma çabasında olanlar için çok geç…

Bugün HSYK’nın 4’te biri FETÖ’cü olduğu için açığa alınıyorsa, bu Türkiye genelinde ve Konya’daki avukatların da “en az” 4’te 1’nin FETÖ’cü olduğu anlamına gelir.

Mesele sadece Fevzi Kayacan meselesi değildir.

Mesele, FETÖ’nün kumpaslarının, hukuksuzluklarının, ihanetlerinin parçası olan tüm FETÖ’cü avukatların adalet önüne çıkartılıp hesap vermesi meselesidir.

Bekliyoruz…

 

KAYYUMLAR, FETÖ DÖNEMİ AVUKATLARIN İŞLERİNE SON VERMELİ

Tam bu noktada; Konya’da Mevlana Üniversitesi’ni bünyesinde barındıran GESAV’a atanan, gerekse Özel Merve ve Güventaş kurumlarına atanan kayyum heyetlerine çağrımız var.

Bu kurumlarda FETÖ dönemi avukatları halen görevde.

Bu kurumlarca sevlete, millete  karşı türlü hukuksuzluğa imza atılırken görev yapan bu avukatların artık görevlerine devam etmelerine izin verilemez.

Bu kurumlar artık devletin, milletin malı olmuştur.

Artık bu kurumlara FETÖ’ye karşı devletini milletini savunan avukatlar getirilmelidir.

Milletin ve Konyalının tek kuruşunu bu FETÖ’cü avukatlarına veremezsiniz.

Şimdiye kadar kayyum heyetleri tarafından, sözleşme gibi bir takım engellerin bu avukatların görevlerine son verilmelerinin önünde engel olduğu öne sürülüyordu.

15 Temmuz darbe kalkışması sonra hiçbir engel kalmamıştır!

Artık bir dakika bile geçirmeden gereği yapılsın.

Yapamıyorlarsa da bıraksınlar, gereğini yapacak kişiler göreve gelsin.

Konun takipçisiyiz.

 

MEHMETÇİK BİZİM

Darbe girişimini önleyerek s destan yazan milletimizin sevinmesi,  zaferi kutlaması en doğal hakkı.

Ancak bu gösteriler sırasında bazı askeri birlikler önünde askerimiz aleyhine, onu rencide edici söylem ve hareketlerde bulunulduğu yönde bilgiler geliyor.

Ordu bizim ordumuz, Mehmetçik bizim Mehmetçiğimizdir.

TSK içerisindeki bu hainler temizlendi, temizlenmeye devam ediyor.

Zaten TSK içerisinde top yekün bir kalkışma olsaydı bugün durum farklı olabilirdi.

Unutmayalım, vatansever gerçek askerlerimiz, bu hainlere karşı büyük bir mücadele verdi.

Unutmayalım, bu ordunun başındaki komutan, kafasına silah dayandığı, boğazı kemerle sıkıldığı halde, bildiriye imza atmayıp ölümü göze aldı. Ordumuzun böyle imanlı, inançlı, vatansever yüz binlerce mensubu var.

İçerisindeki hainler ve bu hain darbe girişimi sonrası morali bozulan Mehmetçiklerimizin morale ve aziz milletimizin desteğine ihtiyacı var.

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.