İyi o zaman;
Mekkeliler Mekke’nin Fethi ancak Mekke’de
Kerbalalılar, Kerbala’yı Anma sadece Kerbela’da
Kudüslüler, Küdüs’le ilgili etkinlik sadece Kudüs’te
Ya da
Kütahyalılar, Zafer Bayramı sadece Kütahya’da,
Çanakkaleliler, Çanakkale Zaferi sadece Çanakkale’de,
Söğütlüler, Osmanlı’nın kuruluşu sadece Bilecik’te,
Eskişehirliler Yunus Emre sadece Eskişehir’de,
Malazgirtliler, Alparslan sadece Muş’ta,
Kırgızlar, Aymotov sadece Kırgızistan’da,
Necefliler Hz. Ali sadece Necef’te,
anılsın derse…
Ne deriz?
Öyle ki bu, talep,
Adana Kebabı sadece Adana’da,
Antep Baklavası sadece Antep’te,
Kayseri Mantısı sadece Kayseri’de,
yapılsın talebi kadar gülünç bir taleptir.
***
Olayı insani boyuttan çıkardık ekonomiye dayadık…
Tamam buna da eyvallah!
Peki ekonomik açıdan doğru mu bakıyoruz?
Bu tür etkinlikler birer reklam, aslında birer PR, değil midir?
Mesela niye İstanbul’da, Ankara’da veya yurtdışında “Konya Günleri” yapıyoruz?
Neden bu tanıtım günlerinde Sema gösterisi yapıyoruz?
Semayı görsünler de Konya’ya gelmesinler diye mi?
Neden insanlara Etliekmek, Fırın Kebebı, Mevlana Şekeri yediriyoruz.
İnsanlar tadına baksınlar da Konya’ya gelmesinler diye mi?
Neden Konya’nın tarihi güzelliklerini anlatıyoruz?
Konya’ya gelmesinler diye mi?
Yoksa insanlar görsün, haberdar olsun, özlem duysun da Konya’ya gelmek istesinler diye mi?
Konya’da ekonomiyi yöneten kimi oda başkanlarından da bu yönde açıklamalar duymak doğrusu son derece şaşırtıcı!
***
“Efendim biz yapılmasın demiyoruz sadece devlet eliyle yapılmasına karşı çıkıyoruz.”
Niye? Şebi-Arus’u vatandaş yapınca farklı, devlet yapınca sonuç farklı mı oluyor? Devlet eliyle her yerde Çanakkale Zaferi kutlanıyor da Çanakkale’ye bir şey mi oluyor? Türkiye’nin 81 vilayetinde devlet eliyle Şeb-i Arus yapılsa hiç biri Konya’ya halel getirmez, korkmaya gerek yok! Taklitler ‘asıl’ı yüceltir.
***
Biz oturup, “Bu törenleri nasıl daha çok insana duyururuz, nasıl içeriğini zenginleştirebiliriz, yatak kapasitesini nasıl artırabiliriz de insanları yurt köşelerinde yatırmak zorunda kalmayız, insanlara daha iyi nasıl ulaşım hizmeti verebiliriz, gelen insanları nasıl daha ağırlayabiliriz” i, konuşmalıyız.
***
İnsanlığa mal olmuş bir değeri kendi tekelimize alma hakkını nerede buluyoruz?
Konya dışında yaşayan insanları “Mevlana”yı anmaktan “men” etme hakkını kendimizde nasıl görüyoruz?
Mevlana’yı tekelinize alamazsınız!
Hiçbir ülke, hiçbir şehir, insanlığa mal olmuş hiçbir değeri tekeline alamaz!
Hz Ömer’in adaleti ile ilgili dünyanın her yerinde program yaparsınız, onun mezarını görmek ya da ona olan hasretinizi sevginizi dindirmek isterseniz Medine’ye gidersiniz.
Hz Ali’yi anmak isterseniz dünyanın her yerinde anarsınız, türbesini ziyaret etmek isterseniz Necef’e gidersiniz.
Çanakkale Zaferi’ni dünyanın her yerinde kutlarsınız, Çanakkale Şehitliği’ni görmek isterseniz Çanakkale’ye gidersiniz.
Mevlana’yı dünyanın her yerinde anar, Şeb-i Arus’u dünyanın her yerinde yaparsınız, “Huzur”a ermek isterseniz Konya’ya gelirsiniz!