Son günlerin trendi mezuniyet fotoğraflarına gelen beğenilere duyulan heyecan.
Yanlış anlamayın mezuniyet heyecanı değil duyulan. Zaten mezuniyet sevinci diye bir şey olduğunu da düşünmüyorum. Miami Üniversitesinden mezun olduysanız orası başka tabii. Ben Miami Üniversitesinden mezun olmayanlara söylüyorum zaten.
“Mezuniyet sevinci duymak için Miami’den mi mezun olacağız” diye kızmaya gerek yok, Türkiye standartlarında süper notlara sahip değilseniz iyi bir yabancı dil puanınız yoksa veya 4 yıl boyunca sadece okula gidip geldiyseniz bir tavsiye olarak söylüyorum, mezuniyet sevinci duymayın. Çünkü o sevinç Temmuz, bilmediniz Ağustos’ta kursağınızda kalacak bir sevinç. Gerçekten karamsarlık değil yaptığım. Herkes süper işlerde çalışacak diye bir şey elbette yok, herkes ilk adımlarını minik atar ancak bazılarımız 4 yıl okuduğu okulun diplomasıyla birbirine bakmaktan kendini kurtaramıyor. Acı ama bu böyle…
Bu neden böyle biliyor musunuz?
Sınıfın çalışkanları, hani şu ön sırada oturan sınavlara ezber giren, notlarını kimseyle paylaşmayan, hatırladınız değil mi onu? İşte o arkadaş veya arkadaşlar, ki arkadaşlar olması pek mümkün değil her sınıfta bir tane ancak olur, işte o, akademik eğitimine devam ediyor, ileride muhtemelen akademisyen falan olacak. 4 yıl çalıştı bence hak etti. O arkadaş mezun olur olmaz yüksek lisansa hemen başlayacağı için mezun oldu mu olmadı mı anlayamayacak belki de. Sevinse neye sevinecek okul devam ediyor falan.
Ön sıradan orta sıralara doğru gidersek şu derse yarı gelip yarı gelmeyen, az ucundan not tutan mezun olduktan sonrasıyla alakalı “Allah kerim dur bakalım” gibi düşünceleri olan hemen hemen bütün öğrenciliği okul, ev, kafe, biraz ders arasında geçen arkadaşlar. İşte o kepi attın ya hiçbir şey bitmedi o kepi atışınla, aslında her şey daha yeni başlıyor. O keple birlikte havaya kaygılarını attığını sanıyorsun ama aylar sonra “O son kepi atmayacaktım” diyeceğine emin olabilirsin. Mezuniyet için duyduğun o anlamsız heyecan için kendine kızıp duracaksın. Mezuniyet heyecanı diye bir şeyin aslında bir günlük onunda geçmişte bir gün olduğunu fark edişinle okula hemen geri dönmek isteyişin arasında çok bir zaman geçmeyecek. O, arada bir not tuttuğun dersler için “Keşke biraz daha çalışsaymışım” feryatların hiçbir anlam ifade etmeyecek. Hatta şu an mezuniyet balondan eklediğin fotoğrafa gelen beğeni bile yarın bir gün sinirini bozacak. Çünkü 4 senelik okula 3 sene gittin. Bence mezuniyet senin için çok bir şey ifade etmiyor, heyecan anlamında. Mezuniyet senin için korkulu rüyaların görülmeye başlanması olabilir belki.
Gelelim şu an mezun olduğu için en heyecanlı olan gruba. Sınıfın en arka tayfasına yani. Genelde sohbet muhabbet için en arkayı tercih eden bu arkadaşlarımız, 4 seneyi 2 yılda bitirmelerinin heyecanını duyuyorlarsa haklıdırlar, zira okula o kadar gelmeyip bir de bitirmek gerçekten de coşkulu bir olaydır. Mezun olmak onlar için sevmedikleri şehirden gidecek olmanın veya bitmek tükenmek bilmeyen derslere bir nihayet olacağının göstergesidir ki tabii ki bunun için heyecanlanacaklardır. Bu grup mezuniyetten sonra üçe ayrılır baba fonundan yararlanıp iş kuranlar, çene bazlı iş çözenler ve evde takılanlar. Mezuniyet töreninde çekilen selfieler, paylaşılan komikli yorumların heyecanının bittiği yerde de “Acaba KPSS’ye mi girsek” telaşı başlar ki, bu telaş da aslında oldukça yersizdir. Zira KPSS’de ataması az olan bir bölüm mezunuysan ve 4 sene boyunca hiç ders çalışmadıysan 1 senede uçurtma olman biraz zor. Üzgünüm. Keşke orda burada gezmek yerine bir iki staja falan gidip, dil falan öğrenseydin, belki de gerçekten mezun olduğun için haklı bir heyecanın olurdu.
Neden bunu yazdım. Tabii ki mezuniyet telaşı ve heyecanı içinde olan arkadaşların heveslerini kursaklarında bırakmak için değil. Şimdi mezun olanlar için değil de aslında okula devam edenler için biraz da bu yazı. Belki de hangi paragrafta anlatılan olmak istiyorsanız o olmak için bir çaba sarf edersiniz diye… Her ne niyetine okursanız artık. Gerçek bir mezuniyet mutluluğu yaşayacağınız okullar bitirmeniz dileğiyle…