Referandumdan yenilgiyle çıkan MHP, geleceğini arıyor. MHP kazananların mı yoksa kaybedenlerin mi partisi olacak? MHP, hangi ekonomi politik duruşla AK Parti'ye alternatif olacak?
Bir MHP'linin tespiti çok dikkat çekici: "MHP, iktisadi hayatın, üretim ilişkilerinin vicdanı olur ve örfü dillendirirse, AKP'nin anasını ağlatır".
Kemal Can ile Hilmi Hacaloğlu'nun Milliyet Gazetesi için hazırladığı 'Referandumdan seçime: Tasfiye mi Diriliş mi?" başlıklı yazı dizisinde MHP'nin geleceği tartışılıyor.
Yazı dizisinin bugünkü bölümü şu kritik tespitle başlıyor:
MHP, 90'lı yıllarda oylarının hızla yükselmeye başladığı dönemde, yoğun bir tartışma yaşadı: "Nereye doğru büyüyeceğiz, kimlere açılacağız?" Şimdi, oy tabanı kuşatılırken, yeniden tartışıyor: "Nerede tutunacağız, nereye yaslanacağız?" Bu soruya, bugünün karmaşık siyasi denklemi içinde eskiden olduğu kadar kolay verilecek bir cevap yok. Ya da çok sayıda cevap bulmak mümkün.
"Kale" tartışmaları, propaganda yöntemleri ve araçları ile farklı fikirler, öneriler, özeleştiriler hep aynı kapalı sorunun içinde gizli: "MHP kimlerin partisidir veya olmalıdır?" Bu kapalı bir soru çünkü, anti-komünist gelenekten gelen bir siyasi hareketin, "sınıfsal tabanını" açıktan tartışması olacak şey değil. Dolayısıyla, MHP'de bu mesele ideolojik bir sorun olarak değil, bir yöntem sorunu olarak gündeme geliyor.
CİPLERE KİMLER BİNİYOR?
Peki önümüzdeki dönemde MHP'nin ekonomi-politik tavrı ne olacak. MHP'lilerin bu soruya verdiği yanıt şöyle:
"Bir tarafı yok sayarak değiştirmeye çalışıyorlar. Makro ekonomik rakamlarda iyileşme var gibi görünüyor. Bu adil bir şekilde halka yansıyor mu ona bakmak lazım. Toplumun bir kısmı, iş dünyasının bir kısmı iyi gelir elde ederken büyük kısmı yok olmak üzere" MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, "değişimin" kazanan ve kaybedenlerine böyle işaret ediyor. Mehmet Ekici de, "mahallede zengin tipi değişti şimdi" diyerek katılıyor ve ekliyor "artık ciplere kimin bindiğini herkes görüyor".
AKP'NİN ANASINI AĞLATIRIZ!
MHP'li bir belediye başkanı, bir süredir sosyal demokratların ve solun tartıştığı meseleyi gündeme getiriyor; "Entelektüel kesimde sol var kenar mahallede yok. Eğitimli kesimde MHP var gecekonduda yok. Milliyetçi Hareket, inançlarıyla bütünlüğüyle gençliğiyle kırsal kesimde, kenar mahallede olmalı ve kendi özüne dönmeli".
"Medrese öğrencileri, yardım toplamaya çıkar, çaldıkları kapı açılınca sırtını dönermiş. Ev sahibi, heybesine iki kete, üç yumurta koyarmış. Birbirlerinin yüzlerini görmezlermiş. Yarın çocuk köye hoca olarak gelince yüzü kızarmasın, veren de kibre kapılmasın diye. Bir de bugünkü yardım şekline bakın".
Bu hikayeyi anlatan Muammer Cindilli şöyle devam ediyor, "MHP, iktisadi hayatın, üretim ilişkilerinin vicdanı olur ve örfü dillendirirse AKP'nin anasını ağlatır".
ANAHTAR VAATLERİ YAPMAYIZ!
Yazı dizisine ismini vermeden konuşan MHP'liler şöyle konuşuyor:
Nisbeten gelişmiş ilin MHP yöneticisi şunları söylüyor: "Biz de 'iki anahtar' vaatleri yapmalıyız. 'Peşin'i gösterirsen peşinden gelirler". Yine şimdi muhalefette olan eski MHP MYK üyesi, "90'larda Anadolu Kaplanları bizim etrafımızdaydı. Şimdi hepsi AKP'de. Yıllarca ‘Türk Dünyası’ dedik, şimdi cemaatler orada"