ÇORUM (AA) - GAZİ NOGAY - MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın yerel seçim konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik sözlerine ilişkin, "Biz onun nerelere, hangi amaçla, hangi beklentiyle mesaj verdiğinin farkındayız. Allah'ın izniyle 15 Temmuz gibi çok yönlü desteği olan bir yapıyı altüst eden bu milletin onun çağrısıyla hareket edecek birtakım yapıları çok dikkate alacağı kanaatinde değiliz." dedi.
Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir televizyon programındaki açıklamaları nedeniyle hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca "Cumhurbaşkanına hakaret, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve tehdit" suçlarından soruşturma başlatılan Altay'a tepki gösterdi.
Siyasette üslubun önemli olduğunu, bir kişinin üslubuna bakarak nasıl bir insan olduğuna karar verilebileceğini belirten Aydın, "Maalesef CHP Grup başkanvekillerinin özellikle ikisinin üslup konusunda bir uyarıya, terbiyeye, eğitime ihtiyaçları var. Zaman zaman siyasetin etik kurallarını aşan, maksadından öte amaçlara matuf hedefleri bulunan söylemlerde bulunuyorlar." diye konuştu.
Bu tür konularda hassas olduklarını, bir siyasi partinin liderini hafife alacak, alaycı ve hakarete maruz şeyleri dile getirmediklerini vurgulayan Aydın, şunları söyledi:
"Fakat gerek Engin Altay, gerek Özgür Özel olsun, nedense üslupta bir sıkıntıları var. Bizi provoke etme, kışkırtma adına bazen böyle amaçsız, mesnetsiz, tutarsız suçlamalarda bulunuyorlar. Bazen de işi çığrından çıkarıyor, hakarete varıyorlar. Meclis'te bir iki defa yaptılar, özellikle akşamın geç saatlerinde. Bu insanların otokontrolde sıkıntıları var. Buna benzer bir çıkışı geçmişte yine yaptı. 10-15 gün önce bir 10 Mart tarihi telaffuz etti. Maksadını aşan bir şeydi. Genel Başkanımız bir mitingimizde ona gerekli cevabı verdi. CHP, mart ayından beklentisi yüksek olan bir parti. Sürekli sokağa çağıran, illegal yapılar, demokrasiyi bir türlü içine sindirememiş, kamunun vicdanını, beyanını, tercihini, cumhurun ittifakını içine sindirememiş bir parti haline geldi."
Aydın, "Şimdi de yine bir 'hücre' telaffuzunda bulunmuş. 'Bay kambur, bay dumur' gibi aşağılık, seviyesiz, gerçekten maksadını aşan, siyasi etiğe sığmayan üslubu zaten yakışıyor ona." ifadesini kullanarak şöyle devam etti:
"Son söylediği ipe sapa gelmez bir şey. Acaba hangi hücre? Bunu kendisinin açıklaması lazım ancak o kelimelerle oynamayı çok sever. Evirir, çevirir, dönüştürür. 'Ben onu öyle demek istemedim' diyecektir mutlaka ama biz onun nerelere, hangi amaçla, hangi beklentiyle mesaj verdiğinin farkındayız. Allah'ın izniyle 15 Temmuz gibi çok yönlü desteği olan bir yapıyı altüst eden bu milletin onun çağrısıyla hareket edecek birtakım yapıları çok dikkate alacağı kanaatinde değiliz."
- "Sezai Temelli'nin son çıkışları, suçüstü yakalanmalarının ifadesidir"
Aydın, CHP, İYİ Parti, HDP ve Saadet Partisinin seçimler için kirli ve gizli bir ittifak yaptığını, bu ittifakı da aylar öncesinden tespit ettiklerini, adına "zillet ittifakı" dediklerini dile getirdi.
"Dört benzemez" siyasi yapıyı bir araya getirmenin büyük marifet istediğini, bunun bir üst akıl projesi olduğunu öne süren Aydın, "Bu dört benzemezi hangi ilkesel bazda bir araya getirdiniz? Biz bunu merak ettik, sorduk. Mütemadiyen inkar ettiler. 'Bizim böyle bir ittifakımız yok, biz sandıkta, demokraside ittifakta bulunduk, tabanda ittifakta bulunduk' dediler. Bunlar hep ipe un serme ifadeleriydi ama Sezai Temelli'nin son çıkışları bunların suçüstü yakalanmalarının ifadesidir, deşifresidir." değerlendirmesinde bulundu.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin ilk önce "Kürdistan'da biz kazanacağız, batıda da MHP ve AK Parti'ye kaybettireceğiz." dediğini, ardından CHP İstanbul Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ve CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş üzerinden mesaj verdiğinin altını çizen Kamil Aydın, şunları kaydetti:
"Bu tamamen dörtlü saç ayağının gizlemeye çalışsa da zaman zaman Sezai Temelli üzerinden açığa çıkan kirli bir ittifakın dışa vurumlarıdır. Bu, aba altından sopa göstermektir. 'Siz bize mahkumsunuz' dedi. Bu da bir deşifreydi. Rahat şekilde gizli planın afişe edilmesiydi. Sezai Temelli artık içeriye mesajı bıraktı, dışarıya da mesajı veriyor. 'Tüm uluslararası kurumlara çağrı yapıyorum, artık sessiz kalmayın, çok geç olabilir' diyor. Neye atfen söylüyor? Bebek katili Abdullah Öcalan'ın İmralı'daki tecridine ve bu tecritten dolayı açlık grevinde olan PKK sempatizanları ya da PKK unsurlarına duyarlı olma adına yapıyor. Maalesef bunu kiminle yapıyorlar? Onların 'millet' dediği, bizim milletle alakası olmadığına kanaat getirdiğimiz, adına 'zillet' dediğimiz ittifakın diğer ortaklarıyla çok rahat şekilde ifade ediyorlar."