Hükümetin kurulamaması ile ilgili 45 günlük süre 23 Ağustos’ta doluyor. Yani 17 günlük bir süre var. Hükümet kurulamaz ise Anayasa’ya göre 17 gün sonra devreye Cumhurbaşkanı girecek.
23 Ağustos’a gelindiğinde bir hükümet kurulamamış ise, Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alacak. İşte bu noktada seçim hükümeti kurulma zorunluluğu var.
Seçim hükümeti; aldıkları oya göre bütün partilerden teşekkül eden bir Bakanlar Kurulu oluşumu ile teşekkül ediyor. Meclis’te HDP’ de olduğuna göre, o da aldığı oya göre 2 veya 3 bakanlık alabilecek.
HDP’ nin Bakanlar Kurulu’nda yer alıp almaması bir anlamda MHP’ye bağlı…
Şayet MHP, Ak Parti’nin kuracağı bir azınlık hükümetine erken seçim şartıyla destek vereceğini açıklarsa ve bu formül devreye girerse o takdirde, HDP’nin hükümete girme şansı ortadan kalkacak. Aksi halde HDP, Meclis’e girmekle kalmayacak, hükümete de girmiş olacak.
*** *** *** ***
“Erken seçim şartı ile Ak Parti’nin kuracağı azınlık hükümetine destek veririz.” MHP’den beklenen açıklama bu…
Bu açıklama MHP Genel Başkan Yardımcısından gelmişti ama hemen arkasından yalanlandı. Semih Yalçın’ın yaptığı açıklamadan sonra büyük bir ihtimalle devreye giren Devlet Bahçeli, Yalçın’ın geri adım atmasını sağladı ve arkadan zıt bir açıklama geldi.
MHP’nin daha doğrusu Devlet Bahçeli’nin ne yapmak istediğini bir türlü anlayamıyorum. Bütün koalisyonlara kapıyı kapatıyor. Hiçbir şartta hükümette yer almayacağını açıklayarak, hükümet sorumluluğundan kaçıyor.
Ülkeyi ya Ak Parti ile CHP’nin kuracağı hükümete ya da erken seçime mahkûm ediyor. Bu da yetmiyor, bugünkü görüşü değişmez ise, ülkeyi HDP’nin de içinde yer alacağı bir hükümet oluşumuna doğru götürüyor.
*** *** *** ***
MHP’den beklenen açıklama ne kadar erken gelirse o kadar iyi olur. Bu açıklama, Ak Parti’yi CHP ile hükümet kurma zorunluluğundan kurtarır ve CHP zihniyetinin devlet yönetimine ortak olma durumunu ortadan kaldırır.
Şayet CHP, iktidara ortak olursa bunun sorumluluğu tamamen MHP’nin omuzlarında olur.
Cumhurbaşkanı ülkeyi seçime götürür ve seçim hükümeti kurulur ise, HDP’nin hükümette yer alma sorumluluğu da yine MHP’nin omuzlarına yüklenir. Bu iki sorumluluktan da bir açıklama ile kurtulmak ve ülkeyi rahatlatmak mümkün. Bu da MHP’nin elinde…
Ben, Meclis Başkanlığı oy kullanımında HDP ile beraber hareket etmiş olmamak için Ak Parti adayının seçilmesini sağlayan ve hiçbir şartta HDP ile birlikte hareket etmeyeceğini defalarca açıklayan MHP’nin, Ak Parti’nin azınlık hükümetine destek vereceği ümidimi koruyorum ve bekliyorum.
*** *** *** ***
HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş şöyle bir açıklama yaptı: “Devlet operasyonları durdursun. Bu çağrım aynı zamanda PKK’ yadır. O da tetikten elini çeksin.”
Demirtaş’tan beklenen açıklama bu değil. Yarım ağızla PKK’nın tetikten elini çekmesi açıklaması yerine Demirtaş net bir şekilde “PKK derhal silahı bıraksın” demesi gerekir.
İş, PKK’nın, Demirtaş’ın dediğini yapar veya yapmaz meselesi değil, HDP’nin duruş meselesidir. HDP siyaset mi yapacak, terör örgütü ile işbirliği mi? Mesele bu…
Çözüm sürecinin geldiği nokta zaten PKK’nın silah bırakması idi. İş bu noktaya kadar geldi ama PKK silah bırakma sözünü yerine getirmedi. Şimdi HDP’nin imtihan zamanı…
Bakalım HDP; “PKK derhal silahı bırakmalı ve teröre son vermelidir” duruşunu gösterebilecek mi?
*** *** ***
Dizlerimden uzun süredir rahatsızdım. Bu rahatsızlığım son aylarda iyice artmıştı. Öyle ki, yürümekte zorluk çekiyor ve namazda ayaklarımı uzatmak zorunda kalıyordum.
Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan Ortopedi uzmanı Dr. Erdoğan Gültekin’e müracaat ettim. Yapılan tetkiklerden sonra sağ dizimden operasyon yapılması gerektiğini söyledi. Doktorumun kararına uydum ve geçtiğimiz hafta sağ dizimden bir operasyon geçirdim.
Şu anda gayet iyiyim hamdolsun. Evimde hem istirahat ediyor hem de doktorumun verdiği egzersiz ve fiziksel hareketleri aksatmadan yapıyorum. 2-3 hafta sonra sağ dizimi tekrar eskisi gibi kullanabileceğim İnşallah…
Ortopedi Uzmanı Dr. Erdoğan Gültekin başta olmak üzere tüm ekibine, Konya Eğitim Araştırma Hastanesi yönetimine ve geçmiş olsun dileklerini ileten bütün dost ve kardeşlerime sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.