MHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Bahçeli: (2)- "Barzani'nin bayrağının Türkiye’de, Türk bayrağına eş tutularak asılması skandaldır, aymazlıktır, rezalettir"- "Türk milletine kefen biçen bir çürümüşün, Türkiye’de bir şey yokmuş gibi ağırlanması milli gururu incitmiş, milli vi

TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Barzani'nin bayrağının Türkiye’de, Türk bayrağına eş tutularak asılması skandaldır, aymazlıktır, rezalettir." dedi.

Bahçeli, partisinin Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Ermenistan'ın Azerbaycan’ı hedef alan saldırılarına bir yenisini daha eklediğine dikkati çekti.

Geçen yılki şiddetli çatışmalardan sonra devreye sokulan ateşkesi bozan, ihlallere yol açan yegane suçlunun Ermenistan olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Ermenistan, ateşkes kararına uymalı ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarından derhal ve hiçbir şart ileri sürmeksizin çekilmelidir. AGİT Minsk Grubu kanayan yaraya dönen Yukarı Karabağ sorununu tamamen bitirme hususunda elini çabuk tutmalı, samimiyet ve aciliyetle konuya eğilmelidir." ifadesini kullandı.

El Bab’ta döşenmiş mayın, tuzaklanmış el yapımı patlayıcıların temizlik işleminin sürdüğünü anımsatan Bahçeli, bu işlemlerin Türk askeri değil diğer unsurlar eliyle icra edilmesi temennisinde olduklarını bildirdi.

Bahçeli, Türkiye’nin milli güvenliği için Suriye topraklarının terörizmin tüm fail ve taraflarından tamamen ayıklanması gerektiğine işaret ederek, "Bu ayıklama ve arındırma faaliyeti esnasında IŞİD-PYD-YPG ayrımı yapılmamalı, alayı birden Türklüğün çelik iradesiyle dağıtılmalı, imha edilmelidir." dedi.

ABD ve Rusya’nın ikircikli ve tutarsız politikalarının Türkiye’yi zorda bıraktığını vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"ABD ikiyüzlü davranarak hem nalına hem de mıhına vurmaktadır. ABD dönmüş dolaşmış, IŞİD’le mücadele perdesi altında PKK-YPG’yle suç ortaklığına heves etmiştir. Kağıt üstünde herkes terörizmden ve son tahlilde IŞİD’ten şikayetçidir. Ancak PKK-YPG’nin terör örgütü olduğu kasten yok sayılarak, bir bakıma teröre can suyu verilmektedir. PKK ise IŞİD’i kullanarak ihanet ve melanet emellerini güçlendirip meşruiyet arayışını hızlandırmaktadır."

Bahçeli, Irak ve Suriye'de yönetilemeyen, nüfuz edilemeyen alanlar olduğunu ve bu nedenle Türkiye'nin etki alanını genişleterek, amaçladığı güvenli bölgenin kurulmasına öncülük ederek muhtemel saldırı hazırlıklarını odağında yok etmesi gerektiğini belirtti.

-"Dedeleriniz başaramadı siz de yapamazsınız"

İran'ın Türkiye’yi tehdit ettiğini; Avusturya’dan, Almanya’dan Türkiye aleyhtarı açıklamaların peş peşe geldiğini; Türkiye'nin her cephede mevzi kaybettiğini öne süren Bahçeli, "İsrail’in ezanın hoparlörden okunmasını yasaklama girişimi bir diğer hazımsızlık ve endişe verici teşebbüstür. Unutulmasın ki ezan susmaz, susturulamaz; susturmaya da kimsenin gücü yetmez; aksini yapmaya kalkanları Allah affetmez, Müslüman Türk milleti dünya durdukça bağışlamaz." dedi.

Kıbrıs müzakerelerinin çıkmaza sürüklendiğini, gerçeklerle yüzleşmekten kaçan, adadaki Türk varlığına tahammül edemeyen Rumların, Kıbrıs'ın Türk'ün yurdu olduğunu iyice anlaması gerektiğini dile getiren Devlet Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Enosis kuyruklu yalandır, ham hayaldir, uyduruk masaldır ve ayaklarımızın altındadır. Enosis; inkardır, imhadır, kindir, nefrettir; nefesimizle gömülmeyi hak etmektedir. Şayet Rum yönetimi ille de Yunanistan’a bağlanmak istiyorsa, adayı terk edip Atina’ya göçmesi, bir daha da geri gelmemesi en samimi tavsiyemizdir. Kimin yurdundan kimi çıkaracaklarmış? Kimin topraklarını kime bağlayacaklarmış? Bu kepazeliğe Türklük rıza gösterir mi? Çözüm olsun diye dipsiz kuyuya dönen müzakerelere katlanmak olur mu? Kıbrıs konusunda bir adım önde olma iddiası hikayedir. Kıbrıs ecdadımızın yadigarı, şehitlerimizin hatırasıdır; terk edilemeyecek, etmeye kalkana da izin verilmeyecektir.

Yunanistan Türkiye’nin milli hassasiyetleriyle oynamakta, işgal ettiği bazı Ege adalarında gövde gösterisi yapmaktadır. Anlayamadığımız, Yunanistan’ın amaç ve hedefinin ne olduğudur. Eğer ki tekrar denize dökülmeyi istiyor, kovalanmayı canı çekiyorsa; buyursun, Türk milleti buna hazır ve bunu bir kez daha yapacak imandadır. Birileri Yunanistan hükümetine, 1921’de, 1922’de nelerin olduğunu, Sakarya’da, Dumlupınar’da hangi kudretin hangi zilleti yere serdiğini anlatmalıdır. Anlayacak ve anlatacak yoksa, biz yeniden Ege’ye kurşun gibi saplanmasını bilir, kutlu bir zafer gibi gökten yağarak ehl-i salibin kuryelerine tekrar tarihi öğretiriz. Yunanistan yönetimine diyorum ki, dedeleriniz başaramadı; akıllı olun, zorlamayın, boşuna heveslenmeyin; siz de yapamaz, Türkiye’yi asla geçemezseniz. Yunan halkı kendi yönetimlerini ikaz etmeli; komşuluk hukukunu yok sayan, kriz çıkartmak için el ovuşturan densizlere haddini bildirmelidir."

-"Kalemini nefret silahı gibi kullananlar..."

"Bütün kötü niyetlilere, bütün korkaklara, bütün ücretli ajanlara, Türkiye’nin kuyusunu kazmakla meşgul odaklara 16 Nisan’da iyi bir ders vereceğimize inanıyorum." ifadesini kullanan Bahçeli, 16 Nisan’da Türkiye'nin kazanacağını, "evet"lerin sandıktan taşacağını bildirdi.

"Çünkü evet, Ankara’dır, milli yeminin gereğidir; adalet ve anayasadır, milli ahlakın özetidir; bin yıllık kardeşliğin korunması ve savunulmasıdır." diyen Bahçeli, "Evet diyeceğiz; öz ile kabuğu birbirinden ayıracağız. Evet diyeceğiz; vatana, millete, devlete ve bayrağa destek vereceğiz. Evet diyeceğiz, hainlerin uykusunu kaçıracağız. Yükselen gerilim ateşi evetle sönecektir. Kutuplaşma evetle yumuşayacaktır. Hızlanan algı operasyonları evetle kırılacaktır." dedi.

Bahçeli, şu görüşlere yer verdi:

"16 Nisan’da evet çıkarsa; ülke bölünür, terör azar, ekonomi batar, rejim elden gidermiş. Kim diyor, elbette kadim ve kıdemli kaos ustabaşısı CHP. CHP’ye ve yoldaşı HDP’ye bakarsak Türkiye zaten yanmış, kül olmuş. CHP’yi ve FETÖ’nün yığınak yaptığı eli kanlı aydınlıkçıları adam yerine koyup aldanırsak Türkiye çoktan hapı yutmuş. Biz CHP’nin Kuvayımilliye’den çıktığını zannederken, meğer Kuvayıinzibatiye’den doğduğunu görmemiş, görememişiz. Bu da bizim hatamız olsun. Ne yapalım, hatadan dönmek de bizim erdem ve şanımız kabul edilsin.

Biz mütareke basınının kalem bıraktığını düşünürken, hala kalemini nefret silahı gibi kullananları da fark etmemiş, edememişiz. Bab-ı Ali yokuşunda dip bucak asıl maksadını saklayan ve kafasındaki bulanıklığın esiri olan bir şahsın geçen hafta ardı arkasına yazdığı makaleler ibret ve esef vericidir. Bu zatın şuursuz ve ucube sözleri bizim nezdimizde küçücük kalmaya, ufalanmaya, çiğnenmeye mecbur ve mahkumdur. Tam bir inançla söylüyorum ki; MHP’yi Kürt kardeşlerimizin karşısında gösteren, bu bahaneyle kaleminden zehir damlayan her kim varsa hem bölücü hem de su katılmamış bir Türkiye düşmanıdır. Bu kalem ve kılıç artığı şahsın MHP’ye menfi tutumu hadi bellidir diyelim; peki AKP’ye dost mu, yoksa hasım mıdır? Bu sorunun cevabı ise belirsizdir.

Kürt kökenli kardeşlerimiz, Türk milletinin asli, eşit, onurlu fertleridir; onlarsız ne vatanın, ne milletin, ne de gelecek hayallerimizin anlamı vardır. Türk-Kürt arasına nifak sokan ya teröristtir, ya casustur, ya şerefsizdir, ya da zalimlerin kuklası, zulmün oyuncağıdır. Sait Mollalar başlarını kaldıramayacaktır. Kandil’den sufle alıp söz veya yazıyla servis edenler, MHP’ye Kürt karşıtlığı elbisesi giydirmeye çalışanlar ne bu dünyada ne de öteki dünyada yatacak yerleri olmayan günahkarlardır. Şimdi anlandınız mı bay Selvi ve onun gibi düşünenler? Kürt kökenli kardeşlerim oyuna gelmeyecek, kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara aldanmayacaktır. Bu vatanda herkese yer vardır. Bu devletin herkese yetecek şefkat ve dokunacak eli vardır. Velakin terörizme 80 milyon birleşerek direnelim, bölücülüğe hep beraber dur diyelim, hainlere sırtımızı tümden dönelim. 16 Nisan’da kardeşlik için evet diyeceğiz."

-"Tepkimiz şiddetli ve tavizsizdir"

26 Şubat 2017 Pazar günü, Barzani’nin ziyareti üzerine, İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevinin önündeki bayrak direklerinden birisine sözde Kürdistan bayrağı asıldığına işaret eden Bahçeli, Cumhurbaşkanı veya Başbakan’ın Erbil’e ziyaretleri esnasında, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi adı altında bir bayrağın Irak bayrağıyla birlikte asıldığını, bunun Irak’ın kendi iç meselesi olduğuna değindi.

"Ancak aynı bayrağın Türkiye’de, Türk bayrağına eş tutularak asılması skandaldır, aymazlıktır, rezalettir." diyen Bahçeli, şunları kaydetti:

"İstanbul’da bu sözde bayrağın dalgalanmasına kim izin vermiştir? Barzani bayrağının dalgalanması bir bürokrat şuursuzluğunun mu eseridir? Yoksa önü arkası düşünülmüş bir komplonun mu parçasıdır? Sayın Cumhurbaşkanı bundan haberdar mıdır? Sayın Başbakan, Çankaya’da Barzani’yle konuşurken, arkasına dönüp de 'nedir bu bayrak, kim koydu buraya?' diyebilmiş midir? Peşmerge ne zaman bayrağa sahip olmuştur? Ve Türkiye ne zamandır Irak’ın kuzeyinde bağımsızlık için referandum yapmaktan bahseden, tutuklu HDP’lilerin bırakılmasıyla ilgili görüş sarfeden peşmerge kalıntısının bayrağını tanımıştır?

Bizim Barzani’nin bayrağını vatan semalarında, Başbakanlık odalarında görmeye tahammülümüz kesinlikle yoktur. Bu şahıs önce PKK’ya desteğinin ve şehitlerimizin hesabını vermeli, Türkiye’ye kurduğu tuzakların bedelini ödemelidir. Türk milletine kefen biçen bir çürümüşün, Türkiye’de bir şey yokmuş gibi ağırlanması milli gururu incitmiş, milli vicdanı sarsmış ve rahatsız etmiştir. Bizim de buna onayımız yoktur, tepkimiz şiddetli ve tavizsizdir. Ne olursa olsun; sonuna kadar devlet, sonsuza kadar millet, irade ve yeminimiz 'evet' diyoruz."

(Bitti)

AA

Türkiye Haberleri

Yollarda Tehlike Kol Geziyor! Kime Neden Ceza Yazıldı? İşte Cevabı
Ekmek Tüketiminde Dünya Şampiyonu: Türkiye!
Hakkari'de son depremler 7 büyüklüğünde depreme işaret ediyor