Bugün, Türk siyasi hayatının en önemli ana damarlarından biri olan MHP yi yazmak istiyorum.
MHP kongreye gidiyor, malum güçler bundan sonra nelerin olmasını istiyorlar onu yazmak istiyorum.
Ve gerçek anlamda bu davanın sıkıntısını çeken bu davaya gönül vermiş bu davayı hayat felsefesi haline getirmiş vatansever milliyetçi dostlarım bundan sonra neler yapmalı onları yazmak istiyorum.
Kısaca bugünlerde MHP de neler oluyor onu yazmak istiyorum.
Amacım bir mum yakmak, elimde tuttuğum kalemin hakkını vererek bana düşen görevi yerine getirmek.
Evet, bugün Kırk yılı aşkın bir süredir Türk siyasi hayatının içinde yer alan, eğrisiyle, doğrusuyla kurumsallaşmayı başaran üç partiden biri olan MHP.
Önce sorular soracağım sonra bu sorulara cevaplar arayacağım
Birinci soru; Çok dinamik bir teşkilat yapısına sahip, fedakârca partisine destek veren milyonlarca ülkücüye rağmen MHP neden iktidar olamamaktadır.
Bu soruya çok farklı cevaplar yazabiliriz. Ancak ilk akla gelen MHP iktidar olmak istemiyor isteseydi 1999’daki seçimlerde yakaladığı fırsatı kaçırır mıydı diyebiliriz. Böyle düşünenler lütfen o yıllarda “O Şahsın” (paralelcilerin) kiminle dans ettiğine iyi bakmalılar. Sonra MHP yi koalisyona ikna edenlerin kimler olduğuna görürler.
Bakınca görülen tek insan yine “o şahıs” ve adamlarıdır. 2002’de baraj altında kalınmasının sorumlularının da aynı örgüt olduğunu göreceklerdir.
Kasetlerle MHP içinde ameliyat yapanlar partiyi vatandaşın gözünde değersizleştirenlerde herhalde Devlet Bahçeli değildir.
İkinci soru; Peki, nedir MHP’de eksik olan? Bugünlerde birçok partilinin ittifak ettiği ana eksiklik MHP’de bir lider, bir genel başkan eksikliğidir.
Bu tür düşünenler aynı zamanda, sayın Bahçeli’nin dürüstlüğünden, vatanseverliğinden ve devlet adamı olma niteliklerinden asla kuşku duymayız. Kimse duymuyor zaten. Bu konuda şu anki diğer parti genel başkanlarının hiçbiri Sayın Bahçeli ile mukayese dahi edilemez. Ancak bu yeterli midir? Elbette yeterli değildir ve yeterli olmadığı her seçimde görülmektedir. demekte dirler.
Böyle düşünenlere sesleniyorum; eğer gerçekten bu düşüncelere sahipseniz lütfen genel başkanınıza sahip çıkın oyuna ve komplolara gelmeyin
Birde Devlet Bahçeli karşısında siyasete soyunanlarla Devlet Bahçeli yi nasıl aynı terazide tartarsınız, Devlet Bahçeli hepsine beş basar desem belki de yuh diyeceklerde var, ama inanın öyle
Seçimleri sadece Devlet Bahçeli mi kaybediyor her seçimde iktidar partisinin seçim tuzaklarına alet olan binlerce seçmenin hiç mi suçu yok.
Sonra Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, Bahçeli o partinin başında olduğu sürece MHP’ye oy vermeyeceğim diyen binlerce, on binlerce, hatta yüz binlerce insan varmış.
Peki bunlar kimi istiyor? bunlar kime oy verecekler? ona da iyi bakmak ve sonrada şu soruları sık sık sormak lazım, Kim bu Meral Akşener kimler parlatıyor bu tarih öğretmenini kim bu Ülkücülüğünden şüphe duyulmayan Koray Aydın, kapasitesi nedir? Kim bu Sinan Oğan, ne kadar yeterlidir. Lütfen bunlar için bu soruları sorun, Devlet Bahçeliyle mukayese yapın, sonra kararınızı verin,
Beyler biz bu filmi daha önce hep gördük böyle diye diye Türkiye’nin en köklü partilerini nasıl parçaladıklarını da biliyoruz.
Lütfen aklınızı başınıza alın MHP de başka bir şeyler oluyor
hepimizin hepinizin önünde bir siyasi ameliyat yapılıyor.
O Şahsın adamları (Paralel yapı) ve Siyonizm nasıl CHP'yi teslim aldıysa MHP'yi de teslim almaya çalışıyor.
Lütfen önceki yazılarımı bir okuyun Devlet Bahçeli'yi bende çok eleştirdim. Bahçeli'nin Haziran seçimleri sonrası tutumu yanlıştı. 1 Kasım seçimlerinde bunun faturasını da ödedi
Tüm MHP ye gönül verenler lütfen aklınızı başınıza alın, Bahçeli, bir "ideoloji partisi"ni yönetiyor olmasını unutmayın.
Ne yapsaydı? Militan gençlik üzerinde durup ta insanları sokağa mı dökseydi?.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu na gönül verenlere de buradan seslenmek istiyorum; Rahmetli başkanın siyaseti ile, Devlet Bahçelinin takip ettiği siyaset arasında ne fark var, bunu kendinize sorun, bulacağınız cevap hiç fark yok olacaktır . Bunu da göz önünde bulundurun