Anadolu'da akil insanlara yönelik bazı tepkilere akıl erdiremiyorum,
Bir tarafta "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları atanlar ile "Ya Allah bismillah Allahüekber" diyenler omuz omuza yürüyorlar.
Başka bir deyişle, İşçi Partisi ile MHP’yi, omuz omuza görünce 12 Eylül öncesini hatırlatmadan geçemiyorum.
Arada savaş değil, barış da olsa, ben ve binlerce sessiz çoğunluk bunu çok yadırgıyor. MHP’li dostlarımda beni yadırgıyor.
Söylediklerimi yadırgayanlara sesleniyorum. Allah aşkına bunları ben mi uyduruyorum.
Tamam tepki gösterin, hatta bu tepkinin dozunu daha da artırın, demokratik bir hak olan tepkiyi kabul ederim.
Bunu tek başına yapacak gücün varken, yanında İşçi Partisi’nin ne işi var.
Belki de kalabalığı artırmak için, tepkiyi beraber gösteriyorsunuz.
Gelin birde benim dediğimi yapın.
MHP akil insanlara tepki verecekse tek başına tepki versin. O zaman kalabalığı görsün…
İşçi Partisi’nden dolayı tepki toplantılarına gitmeyenler, belki de gidenlerin tam iki katı bunu biliyor musunuz?
Bir de MHP’nin yanlış anlaşılmasının en önemli sebebi bu. Tepkisi olanlar bile sırf bu sebepten tepki göstermiyorlar.
Biraz itina gösterilir parti halkası dışındaki sessiz çoğunluk dinleniverse kıyamet mi kopar.
Sivil toplum kuruluşlarını, basını, ya da şehirlerin değişik insanlarıyla görüşüp onların fikirlerini alamaz mısın?
Yoksa biz yöneticiyiz biz en doğrusunu yaparız mı diyorsunuz?
Bu mantık eskidi ve günümüzün politikalarıyla örtüşmemektedir, herhalde bunu da bilmektesiniz.
MHP, düşmanımın düşmanı benim dostumdur, mantığından uzaklaşmalıdır.
Çünkü ulusalcılar İslamsız bir ulusalcılıktan bahsediyorlar, MHP’nin ise İslamsız bir Milliyetçilik düşünmediğini biliyorum.
Lütfen dünü unutmayalım. Bu insanlar için başarıya ulaşmak için her yol mubahtır.
Gerekirse ilahiyatçıları da içlerine alabilirler, ama huylu huyundan asla vazgeçmez.
Ben onların Mao’nun fotoğraflarını taşıdıklarını, PKK ile kucaklaştıklarını, sonrada Atatürkçü olduklarını biliyorum. Atatürkçülük kim onlar kim. Anlayalım ve lütfen oyuna gelmeyelim artık.
Sessiz çoğunluk bunları yemiyor be dostlar. Ne olur siz yöneticilerde yemeyin,
Adamlar dağa çağırdığı on binlerce gencin ölümüne sebep olmuşlar, şimdide ulusalcılıktan bahsediyor. Yıllarca Çin komünizmini savunan, bunun içinde PKK ile dağda piknik yapan bu zatlar, oradan umudu kesince şimdide milli çözümcü denilen ve benim hala ne olduklarını anlamakta güçlük çektiğim gurupla ve MHP ile kol kola gezmek istiyorlar,
Buradan MHP’li yöneticilere tekrar seslenmek istiyorum. “Ne olur tepkilerde bunlarla beraber olmayın” vallahi tüm acı çekmiş ülkücülerin kanına dokunuyor.
Beni dinlemenizi de beklemiyorum. 12 Eylül öncesi ülkücülerin ne çektiğini hatırlayın yeter.
Ne mi çektiler?
Ülkücüler vatan için mücadele verirken bizim devletimiz karşıt gruplarla ülkücüleri bir tutup bir oradan bir buradan adam asın demedi mi?
Alpaslan Türkeş’i, Muhsin Yazıcıoğlu’nu hiç dinlemediniz mi?
MHP ayrı İşçi Partisi ayrı.
Lütfen aynı terazide tartılmasına sebep teşkil edecek olaylara girmeyin.
Bugünlük bu kadar yeter…
Yazım yayına girdikten sonra, gelecek tepkileri görür gibiyim: “Sende kim oluyorsun!”