MHP'li başkanın 'solcu' özel kalemi!
Hafta sonunda MHP Lideri Devlet Bahçeli Ereğli’deydi…Onun konuşmasından benim altını çizdiğim “Ne kadar yüksek bir katılım olursa millet iradesi o denli ortaya çıkacak. O sebeple halk oylamasına katılmayı bir milli görev addetmeliyiz ve sandığa koşmanın gayreti içinde olmalıyız” cümleleriydi.
Sahiden de 12 Eylül’de Bahçeli’nin bu sözü tutulmalıdır.
Bir de “Türkiye’yi belli bir tercihe zorlamaya kimsenin hakkı yoktur” diyor Bahçeli…
Sonra da “AK Parti anayasasına ‘evet’ derseniz AK Parti’ye ‘evet’ demiş olursunuz” diyerek -mesela Ereğlilileri- ‘hayır’ demeye zorluyor.
Bu da bir tezat…
Zaten şu anda MHP’nin içinde bulunduğu durum tam bir tezattır…
MHP ile CHP’nin ‘hayır’ yönünde birleşmesi bir tezattır…
Tezattır diyorum ama olmaz değil elbette…
Olur, oluyor…
Bir kere hiç kimse CHP’nin duruşuna hayret etmiyor.
Burada duruş sorunu olan MHP’dir…
Eğer birileri “MHP’nin duruşunda sorun yok” diyorsa, o zaman ‘bildiğimizin değiştiği’ anlamına gelir bu.
Ve ne yazık ki MHP bildiğimiz gibi değil…
Bunu söz oyunundan çıkarıp örnekleyeyim…
Devlet Bahçeli Ereğli’deydi ya… Örnek de Ereğli’den olsun…
Biliyorsunuz 2009’da Ereğli’de seçimleri MHP kazandı…
Ve Hüseyin Oprukçu belediye başkanı seçildi… İlk icraatlarından biri neydi biliyor musunuz?
Mustafa Selçuk Bayburt’u özel kalem müdürü yapmaktı…
Mustafa Selçuk Bayburt kim midir?
Söyleyelim: Bayburt 1989 yerel seçimlerinde SHP’den Ereğli belediye başkanı seçilmiştir… Yanlış okumadınız; SHP’den.
Şimdi SHP’nin yerindeki parti CHP’dir.
SHP, 18 Şubat 1995’te CHP ile birleşmiş böylece hukuki varlığı sona ermiştir.
Bayburt’a dönecek olursak…
Ereğlili gazeteci Cumali Koçak 4 Şubat 2009 tarihli yazısında “Mustafa Selçuk Bayburt’un CHP’ye destek verdiğini öğrenmiş bulunuyorum” diyor.
Bu yazıyı esas aldığımızda Oprukçu’nun aday olduğu seçimde Bayburt’un CHP için çalıştığını anlıyoruz.
İşte bu Bayburt…1952 doğumlu olmasına rağmen emekliliğine az bir süre kalmıştır ve Oprukçu tarafından memuriyetle görevlendirilmiştir.
Bayburt’u tanıyan Ereğlili gazetecilerle görüştüm…
Halen ‘solcu’ olduğunu söylediler…
Bunda utanılacak bir şey yok.
Kişi sağcı da olabilir solcu da… Kendi tercihi…
Bayburt’un bunun aksine bir beyanı olursa bu bilgiyi elbette düzeltmek isterim.
Çok tecrübeliymiş, Oprukçu Bey bu tecrübeden istifade edecekmiş, falan filan…
Görüldüğü gibi ‘üç hilali’ göbeklere dokuyan Oprukçu, SHP’den belediye başkanı olan Bayburt’u ‘özel kalem müdürlüğüne’ yerleştiriveriyor.
Bundan MHP İl Başkanı’nın haberi var mıdır, varsa bir şey değişir mi o da ayrı bir konu…
Aslına bakarsanız, yani bana soracak olursanız bu uygulamanın elbette ‘takdir’ edilecek tarafları da vardır.
Sağ-sol demeden bu ülkeye hizmet edecek her kim ise onun bulunarak göreve getirilmesi ne güzeldir. Fakat dünün ‘ayrı’ cephelerinin bugün ‘aynı’ safı paylaşmaları… Hemen hemen aynı safta olması gerekenlerinse karşı karşıya bir duruş sergilemesi garip değil mi?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, parti olarak AK Parti yandaşlığı yaptığını ileri sürdüğü vali ve kaymakamlar ile devlet memurlarını kayıt altına aldıklarını söylemişti ya…
Bu da garibime gitmişti…
Solcu birinin MHP’nin başkanına ‘özel kalem müdürlüğü’ yapmasında sorun yok! Ama hasbelkader ‘demokrasinin verdiği haklardan olarak’ AK Parti’ye gönül vermiş birisi MHP tarafından fişleniveriyor.
Ne garip!
Önermeye bakın:
MHP’li Devlet Bahçeli ile CHP’li Kemal Kılıçtaroğlu ‘hayır’ cephesinde birleşmiştir.
CHP’li Bayburt ile MHP’li Oprukçu da bir arada çalışabilmektedir.
Üç hilali göbeklere yerleştirerek ‘davaya sadakatlerini’ gösterenlerin ‘insan kaynakları’ anlayışını ve bu önermedeki hallerini yorumlamak ödevi de okura düşüyor.
Bana değil.