Migrenle nasıl başa çıkılır?

Migren, ataklar halinde şiddetli baş ağrılarıyla karakterize edilen bir rahatsızlıktır. Saygı Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Murat Çolakkaya, migrenin yönetiminde sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerinin önemli bir rol oynayabileceğini belirtti.

Saygı Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Murat Çolakkaya, migren hastalığıyla ilgili olarak yaptığı açıklamalarda, migrenin ataklar halinde şiddetli baş ağrıları ile karakterize edilen bir baş ağrısı türü olduğunu vurguladı. Migren ataklarının genellikle pulsasyonlu veya zonklayıcı bir karaktere sahip olduğunu ve başın bir tarafını veya bölgesini etkilediğini ifade etti. Ağrıların süresinin birkaç saat ile 72 saat arasında değişebildiğini ve günlük aktiviteleri olumsuz etkileyebileceğini söyledi.

Dr. Çolakkaya, migren ataklarının bazen aura olarak adlandırılan belirli semptomlarla başlayabileceğini belirtti. Aura'nın, geçici nörolojik belirtiler arasında görme bozuklukları, konuşma zorluğu, karıncalanma veya uyuşma gibi çeşitli semptomları içerebileceğini açıkladı. Ancak, her migren atağı yaşayan kişinin bu tip semptomları tecrübe etmediğini vurgulayarak, migrenin bireysel farklılıklara bağlı olarak değişebileceğini sözlerine ekledi.

Migrenin kadınlarda erkeklere göre daha yaygın olduğunu belirten Çolakkaya, hormonal değişikliklerin, adet dönemi, hamilelik veya menopoz gibi durumların migren atağını tetikleyebileceğini ifade etti. Genetik faktörler, çevresel etkenler, stres, uyku düzeni ve beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktörün migren atağını etkileyebileceğini söyledi.

Tedavi sürecinin bireye özgü olarak planlanması gerektiğini vurgulayan Dr. Çolakkaya, migrenle başa çıkmak için bir sağlık profesyoneli ile işbirliği yapmanın önemine dikkat çekti. Migren tedavisinde ilaçların yanı sıra tetikleyici faktörlerden kaçınma, düzenli egzersiz, düzenli uyku düzeni ve sağlıklı beslenme gibi yaşam tarzı değişikliklerinin de etkili olabileceğini belirtti. Son olarak, migren teşhisi için nörolojik muayene ve zaman zaman kan testleri, MR ya da bilgisayarlı tomografi gibi yöntemlerin kullanılabileceğini ifade etti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri

Antibiyotik tedavisi neden yarım bırakılmamalı?
Kreşlerde Salgın Riski
Kolorektal Kanserlerde Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor
Çocukların Duygusal Sorunlarına Kum Terapisi Çözümü
Her 8 Saniyede 1 Kişi KOAH Nedeniyle Hayatını Kaybediyor