AK Parti’de seçim hareketliliği çoktan başladı...
Bir kere hangi partiden aday olacak olursa olsun bürokratların 10 Şubat’a kadar görevlerinden istifa etmesi gerekiyor.
Bu arada 700’den fazla üst düzey bürokrat vekillik için nabız yoklaması yapmış bile...
Bizim Konyalı bürokratlar ve akademisyenler de ‘olur’ almak için sıraya girmişler...
Başbakan Ahmet Davutoğlu Hocamız da “peki devleti kim yönetecek” diyerek başvuruların çoğunu geri çevirmiş...
Bazı akademisyen hocalarımıza da “üniversitede ihtiyaç olacağını” belirterek ‘olur’ dememiş...
***
Aslında bunu birkaç gün önce yazmıştım.
Aynen şöyle::
-Benim kişisel görüşüm; genel müdürlük gibi makamlarda olan ‘Konyalı’ isimlerin ‘gerekmedikçe’ ve ‘davet edilmedikçe’ bu görevlerine devam etmeleri...
Çünkü bu makamlara yeniden Konyalı isimlerin atanacağına dair bir garanti yok.
***
AK Parti daha önce olduğu gibi bu seçimde de kadınlara ve gençlere ‘özel’ kontenjan ayıracak.
Her ilden bir kadın milletvekili adayı muhakkak gösterilecek.
Konya’dan bu defa başörtülü bir adayın listeye kesinlikle gireceğini düşünüyorum...
***
Sistem şöyle işleyecek:
-AK Parti aday adaylığı başvurusu 11 Şubat Çarşamba günü başlayacak.
-Adaylık başvurusunda bulunanlar 28 Şubat-1 Mart tarihleri arasında temayül yoklamasına girecek.
-6-15 Mart tarihleri arasında aday adayları Ankara’ya çağrılarak mülakata alınacak.
-16-22 Mart arasında ise Genel Başkan yardımcılarından oluşan bir heyet isimler üzerinde elemeler yapacak.
-23 Mart-6 Nisan arasında ise Başbakan Davutoğlu başkanlığındaki 8 kişilik heyet YSK’ya verilecek liste üzerinde çalışacak.
-7 Nisan günü saat 17’de listeler YSK’ya bildirilecek.
***
Tabi bu iktidardaki AK Parti’nin ‘seçim’ programı...
CHP’nin ‘merkez yoklaması’ mı ‘ön seçim’ mi yapacağını kimse bilmiyor...
Bazı illerde önseçim bazısında merkez yoklaması da yapılabilir...
MHP’de ise daha çok Genel Başkan Devlet Bahçeli etrafında şekilleniyor her şey...
Hal böyle olunca da yeterince heyecan oluşturmuyor...
***
Siyaset maalesef ‘iyi oynayanın kazandığı’ bir alan değil...
Her ne kadar AK Parti’nin bir sistemi olsa da ‘meydana çıkıp yıpranma korkusu’ taşıyan, ‘görev istenmez verilir’ diye bir efsaneye kendini fazlasıyla kaptırmış ‘değerlere’ kimse dönüp bakmıyor... Kimse ‘gel’ demiyor...
‘Sistemsizlikten iyidir’ deyip avunalım mı?
Yoksa böylelerini hiç değilse ‘aday olmaları noktasında’ biz mi cesaretlendirelim?
Aynı Milli Piyango’nun isabet etmesinin bilet almaya bağlı olduğu gibi...
Aday adayı olmamışsanız, milletvekili olma şansınız da yok.