KOCAELİ (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin, "Bu sistemin özünde milletin hakemliği var. Problem çıktığı zaman bunlar koşa koşa mahkemeye gidiyor. Bu sistemde mahkemeye gitmek mümkün değil. Bu sistemde nereye gideceksiniz? Millete... Milletin de vicdanı var. Bugüne kadar millet vicdanına göre karar verdi. Vicdanına göre oy verdi. Bu milletin vicdanına güvenmeyen de siyaset yapmasın." dedi.
Işık, İzmit'te sivil toplum kuruluşlarının genç üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda, dünyadaki yönetim sistemlerinin özelliklerini anlattı.
Parlamenter sistemde cumhurbaşkanlığının temsil makamı olduğunu ifade eden Işık, 1982 Anayasası'nın Kenan Evren'e göre yapıldığını söyledi.
Fikri Işık, sistemin görünürde parlamenter ancak cumhurbaşkanına başkanlık sisteminde bile zor rastlanacak kadar yetki verildiğini dile getirerek, bu durumun parlamenter sistemin özüne aykırı olduğunu belirtti.
"1982 anayasasıyla Türkiye fiilen aslında parlamenter sistemden saptı." diyen Işık, bu süreçten sonra cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında anlaşmazlık çıktığını aktardı.
Işık, anlaşmazlıkları örneklerle açıklayarak, ortaya çıkan anlaşmazlıkların cumhurbaşkanlığı yetkilerinin geniş olmasından kaynaklandığını söyledi.
- "Ayrı siyasi görüşten olmaları durumunda çatışma kaçınılmaz"
Bakan Işık şu anda Türkiye'nin fiilen çift başlı olduğunu ifade ederek, "Şu anda Sayın Başbakanımız ile Sayın Cumhurbaşkanımız arasındaki güçlü bağlar bir sorun çıkmasını engelliyor. Ama bunun böyle ilanihaye böyle gideceğinin bir garantisi de yok. Yarın başbakanla cumhurbaşkanının ayrı siyasi görüşten olması durumunda çatışma kaçınılmazdır." şeklinde konuştu.
Türkiye'de ana muhalefet partisinin alternatif üretmediğini dile getiren Işık, ana muhalefetin bu süreçte bir öneri sunmadığını kaydetti.
- "Bundan sonra siyasetin dili de yumuşayacak"
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, halk oylamasında "evet" demekle çift başlılığın ortadan kaldırılacağını anlatarak, "Yeni sistemde hükümet doğrudan sandıkta milletin oyuyla seçileceği için yönetimde istikrar sandıkta sağlanacak. Artık bu kadar yüksek barajlara gerek yok. Niye? İstikrar diye bir sorun yok. O istikrarı millet sandıkta sağlıyor. Eğer millet sandıkta istikrarı sağlıyorsa baraja gerek yok. Bu kadar katı siyasi partiler kanununa gerek yok. Her şeyin bütün iplerin genel merkezlerde olduğu siyasi partiler kanuna gerek yok. Daha tabanın sesinin duyulduğu, siyasetin tabana yayıldığı bir siyasi partiler kanunu artık önümüze gelecek. Bunun önünü açmış oluyoruz." diye konuştu.
İktidar olmak için en az yüzde 50 oy gerektiğini belirten Işık, "Yüzde 50 oy almak bir demokraside kolay mı? Kolay değil. Yüzde 50 oy almak için kendi tabanının dışındaki tabanlara da olumlu mesajlar vermek zorunlu mu? Zorunlu. Bakın şu anda Cumhuriyet Halk Partisi'nin dili ne kadar yumuşadı değil mi? 'Sayın Cumhurbaşkanım' diyorlar, AKP'yi bıraktılar 'AK Parti' diyorlar, 'Biz inançlı insanlara da saygılıyız, inanca saygılıyız.' Başörtülü gençlerimizle fotoğraf çektiriyorlar. Her zaman böyle olsanıza. Niye? Yüzde 50'ye ulaşması lazım. Onun için bundan sonra siyasetin dili de yumuşayacak. O artık keskin, yaralayıcı üslup, yerini daha kucaklayıcı, daha kapsayıcı bir dile bırakacak. Bu da siyaset için Türkiye'de bir kazanım olmaz mı? Elbette olur." şeklinde konuştu.
Işık, bunun millet iradesinin bütünüyle sandığa yansıdığı, bünyelerine de çok daha uygun bir sistem olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu sistemin özünde milletin hakemliği var. Problem çıktığı zaman bunlar koşa koşa mahkemeye gidiyor. Bu sistemde mahkemeye gitmek mümkün değil. Bu sistemde nereye gideceksiniz? Millete... Milletin de vicdanı var. Bugüne kadar millet vicdanına göre karar verdi. Vicdanına göre oy verdi. Bu milletin vicdanına güvenmeyen de siyaset yapmasın. Korkutarak siyaset yapılmaz. Milletin gönlüne ve aklına hitap ederek ancak siyaset yapılır. Bu değişikliğin sizlerin desteğiyle kabulü durumunda Türkiye'de istikrarın kalıcı olarak sağlanacağına inanıyoruz. O zaman Türkiye'nin çok daha güçlü bir demokrasi ve ekonomiye de kavuşacağına inanıyoruz. "
Konuşmanın ardından toplantı basına kapalı devam etti.
AA