Uludere'de 35 köylünün hayatını kaybettiği olay sonrası basın açıklaması yapan BDP'lilerin tepki çeken kahkahasına Erdoğan da sert çıktı. Erdoğan bunu insafsızlık ve vicdansızlık olarak değerlendirdi.
Şırnak Uludere'de 35 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili BDP heyetinin düzenlediği basın toplantısında tepki çeken görüntüler ortaya çıkmıştı. BDP milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve Sabahat Tuncel'in kahkahaları havada uçuşmuştu. Kahkaha tufanına gazeteci Nuray Mert'in de kısa süreli katıldığı dikkat çekmişti. Bu görüntüler bu Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında da gündemdeydi.
Milliyet Gazetesi'nin internet sitesi Erdoğan'ın bu sözlerini "Erdoğan'dan bu görüntülere fırça" başlığıyla verdi. Ancak o görüntülerde Milliyet Yazarı Nurat Mert de vardı. Basın toplantısı öncesi Nuray Mert ile BDP milletvekili Sebahat Tuncel'in neşeli halleri gözlerden kaçmadı...
VİCDANSIZLIK
Erdoğan bu görüntülerle ilgili olarak, "Protestoda kameralar önünde kahkahalar atacak kadar insafsız ve vicdansızlardır. Korucuları terör örgütüne nasıl hedef gösterdiklerini çok iyi biliyoruz. Cenazeler üzerine parti bayraklarını asmak ikiyüzlülük ve fırsatçılık değildir de nedir?" dedi.
ULUDERE'DE 35 KİŞİNİN ÖLÜMÜ
Şırnak'ın Uludere İlçesi'ndeki 35 kişini ölümüyle ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan, " En küçük detayına kadar adli ve idari inceleme yapılıyor. Hassas çalışmalarından dolayı şahşım ve milletim adına Genelkurmay Başkanı'nın ve komuta kademesine teşekkür ediyorum. Kim ki "Uludere'de 35 kürt öldürüldü" diyerek meseleyi etnik zemine taşıyorsa o her türlü manevi ve insanı değeri ayaklarının altına almış ve çiğnemiş edemektir . Biz olay böyle bakmıyoruz. Uludere'de 35 insan hayatını kaybetmiştir. Orada cenazeyi etnik kökene göre tasnif edenler insanlıktan nasibini alamamış . Cenazeleri bile "Türk-Kürt" diye ayıran şeytanın yolundan yürüyenlerdir. Tabutların üzerine parti bayraklarını asmak iki yüzlülük ve fırsatçılık değil de nedir ? Terörist başının fotoğrafını taşıyanlar bu cenazede. Sonra birileri çıkıyor bu olay üzerinden bu ülke bölünmüştür diyor. Sen kimsin ve kimi temsil ediyorsun ? Silahlı efendileriniz ipinizi gevşetmediği sürece tuvalete bile gidimezsiniz . Terör örgütünün kalkan yaptığı vatandaşlar için hangi tepkiyi verdiniz? Terör örgütüne sorumluluk yükleyip yeter artık dediniz mi? Sizin nifak tohumlarınız kök salamaz. Apo'yu peygamber diyenlerin bu topraklarda muhatabı yoktur. Vesayet altına şekillenen köy yakan, faili meçhullere karışan bir devlet yok. Biz önce millet önce insan diyoruz. Devleti cani gibi göstermeye kaldırmak büyük bir vicdansızlıktır. Terör örgütünün tüm tahriklerine rağmen hak ve özgürlükleri esas alan bir anlayışımız var."dedi
SALDIRIYA UĞRALAN ULUDERE KAYMAKAMI
Başbakan Erdoğan, "Taziyeye gelen kaymakamı öldüresiye dövüp, linç etmek insan diye geçinen müsveddelerin işidir, Kürt vatandaşlarımın değil. Bırakın yasımızı tuttalım. Sizin hiç insafınız yok mu ? Fırsatçı siyasetçiler kadar bazı medya organları bu olayı istismar ediyor. Dertleri acıyı paylaşmak değil. 'Ben eli silah olanlardan korkmadım Kasımpaşalı Tayyip 'den mi korkacağım'diyor. Derdim kimseyi korkutmak değil . Kasımpaşalı Tayyip olmaktan şeref duyuyorum. Kasımpaşa'dan çıkan bir evladı olarak bizi bu makamlara getiren milletime hizmet etmekten gurur duyorum. Bizim istikametimi millet çizdi. Bunlar gibi taşeron fikirlerini alacak değiliz . "dedi
BDP VE CHP'YE ELEŞTİRİ
Hadisenin ardından CHP'nin yaptığı açıklamayı sorumsuzlur örneği olarak değerlendiren Başbakan Erdoğan, "CHP Genel Başkanı bu olayı "33 Kurşun"a eş tutarak çok ciddi bir sorumsuzluk örneği sergiledi. Biz BDP'nin terör baronlarından aldığı istikametle olayı bir nifak girişimine sokmaya çalıştığını anlıyoruz . Ama CHP 'nin PKK ve BDP'nin diliyle konuşmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu kadar örtüşmesi son derece dikkat çekicidir. Seçim meydanlarında gördüğümüz ittifakı bugün taziye çadırlarında görüyoruz. BDP'nin peşine takılması çok hazindir. Mustafa Muğlalı olay CHP'nin eseridir. Uludere'de kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Bu hadise üzerinden yürütülen nifak sokma girişimlerine kimse prim vermesin. Otobüse molotof atmayı tanımlamak mümkün müdür. Molotof kokteyini de silah yasayacak yasayı da geçiriyoruz. Çünkü Serap kızımızı öyle kaybettik. Vatandaş ticaret yapıyor, cam çerçeve iniyor. Otobüs duraklarının ne gühanı var. Bunlar müsvedde bile değil bunlar işe bile yaramıyor. Terörle mücadele kararlı bir şekilde sürecek. Teöristler nerede olursa olsunlar etkisiz hale getirilceğiz. Meydanı terörün uzantılarına bırakmayacağız."dedi