Ortalık bu denli toz duman olmuşken, Türkiye'ye dönük açık, net saldırılar varken insan böylesi bir konuyu yazmaya utanıyor. Ama çaresiz neredeyse tam 5 yıldır bu görüntüyü seyretmek, bu saçmalığa şahitlik yapmak zorunda kaldık.
35 yıldır bu caddedeyim. Konya trafiğinin her geçen gün ağırlaştığını, içinden çıkılmaz bir hale doğru gittiğini hepimiz görüyoruz. Bunun belki de en büyük sebebi, toplu ulaşımı, özel araçlarımızı terk etmemizi sağlayacak şekilde çözemeyişimizdir. Bu gerekçeden sonra, planlama hatası ve yanlış yapılaşma başta olmak üzere sayısız gerekçe sayılabilir.
Caddemizin trafiği, Alaeddin caddesinde tramvay çalışması başlayıncaya kadar tek yönlü ve oldukça hızlı akıyordu. Yani Zafer'den giren araçlar da Larende'den çıkan araçlar da aynı yöne akarak Rampalı Çarşı'nın oradan Alaeddin'e intikal ediyor ve bu tek yön akışın sağladığı hızla, çok da belirgin bir trafik sıkışıklığı yaşanmadan akış sağlanıyordu. Ta ki Alaeddin caddesindeki tramvay çalışması başlayıncaya kadar.
Çalışmanın başlamasıyla birlikte hem zaferden akan trafik, hem Rampalı Çarşı'nın oradan giren trafik, hem de Larende'den yukarı doğru uzanan tüm sokaklardan akan trafik, Terziler iş hanının önündeki dar sokaktan Alaeddin'e çıkarıldı. O günlerde bize bunun Mevlana caddesinde yapılan çalışmadan dolayı böyle planlandığını, bir süre sabretmemiz gerektiğini, çalışma biter bitmez akışı eski haline yani tek yönlü hale getireceklerini söylediler. Biz bölgede yaşayan insanlar olarak, çalışma bitinceye hatta çalışma bittikten sonra neredeyse iki yıldır da bu güne kadar sabrettik. Bu dönemde defalarca bu sıkışıklığın çözülmesini isteyen yeni planlama talebimiz oldu. Kimi arkadaşlar caddenin iki yanındaki esnaflardan imzalı dilekçe toplayıp defalarca Büyükşehir Belediyesine müracaat ettiler.
Sonuç mu? Aynı.
Şimdi Mimar Muzaffer caddesi sakinleri olarak yeni başkanımızdan ve /veya görevlendireceği birilerinden, bu konuya eğilmesini çözüm üreten bir planlama ile sorunu çözmesini bekliyoruz. Çünkü bu bölge, hemen arkasındaki yıllardır yıkıntılar içerisinde kalan ve halen öyle olan, yol boyu sağlı sollu yapılan parklarla içinden çıkılmaz bir hal alan Şükran Mahallesinin de yükünü çekiyor. Kendi trafiği zaten taşınamaz kadar abartılıyken bir de Şükran Mahallesinin yükü binince, insanlar için bölgeden geçmek sabır taşıyla çatlama yarışı yapmaya döndü.
Bu yazı bu sorunun çözümüne katkı sağlar mı bilmem ama, yeni başkanın halkın arasında olabilmek adına yoğun çabasına basından şahidim. Bunu da, yakın çevresinden duyduğum kadarıyla siyasi saiklerle değil, insani sebepler ve Allah korkusundan yapıyor.
Allah, korkusunu da o korkunun besleyeceği erdemini de arttırsın.
Konya'nın neredeyse tüm ana arterlerinde bir eziyete dönen trafik sorunun yapılan yeni yatırımlarla kısmen de olsa rahatlayacağına inanıyorum. Temel çözümün, bireyleri özel araçlardan vazgeçirecek konforlu ve planlı toplu ulaşımda olduğunu biliyoruz. Bunun esaslı ve zaman alıcı yatırımlar olduğunu bir kenara not ederek hiç olmazsa mevcuda küçük dokunuşlar yaparak rahatlatılabilecek bir çok bölge var. Yapılması gereken tek şey, şöyle o bölgelerden bahse konu sıkıntılı saatlerde geçmek ve halkın çilesine şahit olmaktır.
Zor mu? Değil ama, samimiyetle vakit ayırmak ister o kadar.