"Mısır yargısı askeri darbe yönetiminin kontrolünde"

Mısır'da askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi döneminin Enformasyon Bakanı Salah Abdulmaksud:- "(Mısır'da mahkemenin 75 kişi hakkında idam kararı vermesi) Bu zalimce bir karardır. Mısır'da adalet yok olmuş, y

İSTANBUL (AA) - HALİS AKYILDIZ - Mısır'da askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi döneminin Enformasyon Bakanı Salah Abdulmaksud, Mısır'da mahkemenin 75 kişi hakkında idam kararı vermesine ilişkin, "Bu zalimce bir karardır. Mısır'da adalet yok olmuş, yargı siyasallaştırılmıştır. Mısır yargısı şu anda askeri darbenin ve darbe yönetiminin kontrolünde." dedi.

Mursi'nin, 3 Temmuz 2013'te askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılmasını protesto için başkent Kahire'deki Rabiatu'l Adeviyye ve Nahda meydanlarında bir araya gelen göstericilerin üzerine keskin nişancılarca ateş açılmasının ve çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinin üzerinden beş yıl geçti.

Abdulmaksud, Rabiatu'l Adeviyye ve Nahda meydanlarındaki katliamın 5. yılı dolayısıyla AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Dönemin Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi koordinesindeki ordu tarafından yapılan askeri darbeden sonra Rabia ve Nahda meydanlarıyla Mısır'ın diğer meydanlarında Mursi destekçilerinin gösteri düzenlediğini hatırlatan Abdulmaksud, 14 Ağustos 2013'ü; protestocuların çadırlarının yakıldığı, yaralıların tedavi edilmesinin yasaklandığı, buldozerlerle toplanan şehitlerin 23 hastaneye dağıtıldığı kanlı katliam günü olarak tanımladı.

- "Askerler göstericileri nişan aldı"

Salah Abdulmaksud, bu gösterilerin 28 Haziran 2013'ten 14 Ağustos 2013 Çarşamba sabahına kadar devam ettiğini kaydederek, şöyle konuştu:

"Rabia ve Nahda Meydanı'nda ve Mısır'ın farklı illerindeki özgürlük meydanlarındaki gösterilerden 47 gün sonra polis ve askerler tarafından kuşatılan barışçıl protestocular hedef alındı. Askerler Rabia ve Nahda meydanlarındaki bütün binaları kuşatıp göstericilere nişan aldı. Bu talihsiz günde Mısır, yakın tarihte barışçıl göstericilerin en büyük toplu katliamına şahit oldu. Bu meydandaki (Rabiatu'l Adeviyye Meydanı) göstericilerin verdiği rapora göre, erkek, genç, kadın, çocuklardan 2 bin 600 kişi şehit olmuş. Nahda Meydanı'nda da 200'den fazla şehit verildi."

Aynı zamanda ailelerinin nerede olduğunu bilmediği onlarca kayıp insan ve sahipsiz cesetlerin de bulunduğunu vurgulayan Abdulmaksud, bu kişilerin ise yaşayıp yaşamadığının bilinmediğini aktardı.

- "Onlar Mısır halkının özgür iradesini savunma haklarını aradı"

Abdulmaksud, bu olaylarla ilgili günümüze kadar bilinmeyen birçok konunun olduğunu dile getirerek, "Çünkü hiçbir tarafsız soruşturma yapılmadı. Darbeci hakimler onlara idamla müebbet hapisle ve başka sert kararlarla hüküm veriyor. Son zamanlarda gördüğümüz gibi şehit Esma el-Biltaci'nin babası (Muhammed el-Biltaci) ile şehit Ammar Bedii'nin babası Dr. Muhammed Bedii ve diğer kişiler, liderler, bakanlar gibi bunlara idam kararı verilmiş. Hiçbir şey için değil, onlar sadece demokratik, özgür bir hayat ve Mısır halkının özgür iradesini savunma haklarını aradı." diye konuştu.

Şehit Mısırlı gençlerin aklından çıkmadığına dikkati çeken Abdulmaksud, birçoğu hafız, doktora ve master öğrencisi, doktor, mühendis, Ezher hocası ve üniversite talebesi olan bu kişilerin Mısır'ın geleceği olduğunu belirtti.

Şehit düşen kardeşini tutmaya çalışan yaralı gencin aklından çıkmadığını kaydeden Abdulmaksud, meydanlarda yakılan, iş makineleriyle toplanan cesetler ve Rabia Meydanı'nda askeri darbeye karşı haklarını arayan göstericilerin cesetlerinin aklından çıkmadığını ifade etti. Abdulmaksud, dünyanın unutmayacağı "Rabia faciasının" darbe rejiminin ve bu suça sessiz kalanların alnında kara leke olarak kalacağını dile getirdi.

- "Bu zalimce bir karardır"

Salah Abdulmaksud, Mısır'da mahkemenin aralarında şehit Esma'nın babası Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) yöneticilerinden Muhammed el-Biltaci'nin de bulunduğu 75 kişi hakkında idam kararı vermesine ilişkin de şunları söyledi:

"Bu zalimce bir karardır. Mısır'da adalet yok olmuş, yargı siyasallaştırılmıştır. Mısır yargısı şu anda askeri darbenin ve darbe yönetiminin kontrolünde. Rabia katliamının kurbanları, haklarını geri verecek adaleti ve yakın tarihin benzerini görmediği kanlı katliamı yapan suçluların hesap görmelerini bekliyor. Şehit Esma el-Biltaci'nin babası idamla yargılanıyor. Ammar el-Bedii şehit oldu, babasına da idam kararı verildi. Bugüne kadar Mısır mahkemesi Rabia, Nahda, Ramses Meydanı şehitleri, Kaid İbrahim Meydanı ve Mısır'ın diğer özgürlük meydanlarının şehitlerini soruşturmadı. Ama ben inanıyorum ki gelecekte bu şehitlere adalet gelecek. İnanıyorum ki şehitlerin ve Mısır halkının hakkını ve özgürlüklerini ellerinden alanlar yakın veya uzak tarihte hesap görecekler, görmeliler. İnanıyorum ki kurbanların kardeşleri, oğulları, torunları bu olayları kesinlikle unutmayacak ve haklarını alana kadar mücadele edecekler."

Birçok darbe geçirmiş ülkenin şu an özgürlüklerini ellerine aldığını dile getiren Abdulmaksud, Mısır halkının da özgürlüğünü alacağı, demokratik hayat yaşayacağı günlerin geleceğini ve bir gün Mursi ile arkadaşları, destekçileri ve tüm mağdurların cezaevinden çıkacağını, bunların yakın tarihte gerçekleşeceğini ümit ettiğini söyledi.

Abdulmaksud, İhvan'ın genel rehberi Muhammed el-Bedii'nin "Devrimimiz barışçıl bir devrim, barışçıllığımız kurşundan daha güçlü." sözünü hatırlatarak, "Bu karanlık bir gün aydınlığa çıkacak ve bu baskılar yakın zamanda bitecek. Sadece sabra tutunmamız lazım ve kendimizi Mısır'ın daha özgür, ayakları üzerinde duran bir ülke olması için hazırlamamız lazım. Daha özgürce, demokratik bir hayat için, Mısır'ın geleceği için kendimizi hazırlamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

AA

Gündem Haberleri

İstanbul’un göbeğinde 60 yıllık atık su sorunu vatandaşı çileden çıkardı
Pakistan Cumhurbaşkanı Zardari'nin bacağı kırıldı
Osmaniye’de orman yangını
Kiracısına horon dinleten kadın konuştu
Otobüste fenalaşan yolcu için güzergahını değiştirdi