Son günlerin modası Dink cinayeti ve kurguları..
Önce Türüt’le başlayan linç girişimi tutmayınca, gelin telefon konuşmalarına bakalım dendi.
Tabii, bu konuşmaları kim sızdırır, o da meçhul.
Türkçe yazan yabancı basın, olaya balıklama atladı.
Vaktinde onlar “Hepimiz Hrant’ız” diye de atlamışlardı.
Amerika’da ve dünyanın birçok ülkesinde Türk diplomatları öldürülmüştü.
Bir tek Amerialı “ Biz Türk’üz” diye yolları aşındırmamıştı.
Yalakalık parayla mı?
Aslında Dink cinayetinin bizle bir ilgisi olamaz.
Bakın Mutafyan, davalarına zarar verecek açıklamalar yapabilir diye özgür Amerika’da üniversitelerde konuşturulmadı.
Aynı Amerika özgürlük adına Ahmedinejatı konuşturup, bir de hakaret etti ama Mutafyan konuşamadı.
Aslında Dink kendi ülkesi olan Ermenistan televizyonlarında da konuşturulmamıştı ama kimse bunlardan bahsetmez.
Besleme basının işine gelmez. Çünkü reyting yapmaz. Satışları patlatmaz.
Aslında doğrusu Dink de, Pamuk gibi yapmalıydı. Newyork’ta milyon dolarlar verip kendine bir ev almalıydı.
Rahat içinde yaşar, istediği gibi bu ülkeye 301. madde sıkıntısı olmadan hakaret ederdi.
Olmadı. Yapmadı. Belki de kendi ifadesindeki gibi bu toprakları seviyordu.
Kim doğduğu toprakları sevmez ki…
Değerli medyamız olayları senaryolaştırmadan duramıyor.
Öcalan Türkiye’ye getirildiğinde o günlerin çaylak, şimdinin usta kalemi Can Dündar, Mesut Yılmaz’a olayın nasıl olduğu hakkında bir soru sormuştu.
Mesut Bey, kendi kariyerinin en güzel cevabını vermişti. İşin magazin tarafı sizin alanınız. Biz gerçeklerle ilgileniyoruz. O cevaptan sonra Dündar’ın nasıl sustuğunu unutamam.
Şimdi o görevleri başkaları yapıyor.
İşte bir gazete haberi.
"Dink cinayetinden iki saat kadar sonra polis M.Z., 'muhbir'i Erhan Tuncel'i arıyor. Tuncel'in 'Öldü mü' sorusuna polisin yanıtı: 'Tabii canım, tek fark (katil) kaçmayacaktı, bu kaçmış . " ( Radikal- Polisin Dehşet Diyalogu- 29 Eylül 2007)
"Katil kaçmayacaktı, kaçtı" ne demektir? Hangi katil kaçmaz. Haber programında polisin Tuncel'i konuşturma gayeli olduğu söylendi. Konuşturma gayeli polis, katilin kaçıp kaçmayacağı ile ilgili ayrıntıya mı girer?
Konuşma sırasında Erhan Tuncel'in cinayetten haberdar olmadığını görüyoruz. Cinayetten sonra katilin silahı ile geri döndüğü nerede görülmüş diye sorulmuştu? Zannetmiyorum bizle ilgisi olsun demesi de olaydan haberdar olmadığını anlatıyor ama hikaye devam edecek gibi.
Bu medya ve onun mantığı memlekette ciddi bir sıkıntı.
Önceleri İran nasıl olunur derken, tutmayınca Malezya uydurmaya başlamadılar mı?
Dünyanın hangi ülkesinde böyle başıboş işler yapan ve sorgulanmayan bir basın olur bilemiyorum.
Referandum bitene, Soros destekli, F tipi cemaat onaylı Anayasa geçene kadar daha neler olacak.
Ne hikâyeler dinleyeceğiz.
Bilginiz ve sabrınız olsun…