Modern çağın kovboyu

Nevşehir'in Acıgöl ilçesinde yaşayan Yavuz Yüce, belediyeden hastaneye, fırından markete kadar hemen her yere atıyla gidiyor- Yüce:"Küçükken bir at beni sırtından düşürüp, ısırdı ama at sevgim devam etti. Ata binmek ayrı bir zevk ve tutku benim için. Günl

NEVŞEHİR (AA) - BEHÇET ALKAN - Nevşehir'in Acıgöl ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki Yavuz Yüce, çocukluk yıllarından beri atlara olan tutkusu nedeniyle adeta "modern çağın kovboyu" gibi yaşıyor.

Atları kendisine dost edinen Yüce, taşıma araçları yerine günlük hayatında ulaşım için at kullanıyor. Belediyeden hastaneye, fırından markete tüm ihtiyaçlarında ulaşımı at sırtında yapan Yüce, kent merkezinde trafiğin içinde meraklı bakışları üzerine çekerek hayatını sürdürüyor.

Yüce, ilçe merkezindeki iş yerinin yakınında kiraladığı ahırda barınan iki atına yem vererek güne başlıyor. "Rodio" ve "Şimşek" adını verdiği atlarını eyerleyip iş yerinin önündeki alana bağlayan Yüce, vakit buldukça gezinti yapmanın yanı sıra gitmesi gereken yerlere de atla ulaşıyor.

Kent halkının alışık olduğu atlı yolculukta, Yüce'nin uğradığı dükkan ve belediye gibi yerlerin kapısına bağlanan at ilginç görüntü oluşturuyor.

Atı yaşamının önemli bir parçası olarak gördüğünü ifade eden Yüce, AA muhabirine at sırtında gezmenin kendisinin vazgeçemeyeceği bir tutku olduğunu anlattı. Küçük yaşlardan beri at biniciliğine ilgi duyduğunu aktaran Yüce, yaklaşık 6 yıldır günlük işlerinde araç yerine at kullandığını belirtti.

Ata bindiğinde tüm stresinden kurtulduğunu dile getiren Yüce, "Küçük yaşlardan beri ata binmeyi severim. Küçükken bir at beni sırtından düşürüp ısırdı ama at sevgim devam etti. Ata binmek ayrı bir zevk ve tutku benim için. Günlük işlerimde alışverişe bile atla gidiyorum." dedi.

Yüce, daha önce 7 atının olduğunu, yem masrafı nedeniyle birkaç ay önce atlarından beş tanesini satarak, bu tutkusunu sahip olduğu iki rahvan atla sürdürdüğünü aktardı.

Kent merkezinde atla ilk gezmeye başladığı dönemlerde tepkiler aldığını, ailesinin de bu duruma karşı çıktığını ancak ısrarı nedeniyle yakın çevresini zamanla ikna edebildiğini söyleyen Yüce, şöyle konuştu:

"İki atımı haftada 6 torba arpa ve samanla besliyorum. Küp şekeri çok sevdikleri için cebimde sürekli şeker taşıyorum. Unutulmuş bir alışkanlık, ilk zamanlarda yadırganıyordu. Bazen yine de laf atanlar oluyor üzülüyorum, kırılıyorum. Eleştirilere aldırmıyorum, yoluma devam ediyorum. At benim için yanımda olması gereken bir dost, arkadaş gibi. Ata binip dolaştığımda üzerimdeki stresi atıyorum. Evimde müsait bir yer yoktu, eve yakın uygun bir ahır buldum kullanıyorum. Atlarımla birlikte yaşamaktan mutluyum."

- İlçe sakinleri de alıştı

Kent merkezinde market işleten Sinan Tanrıverdi de alışverişe sürekli at sırtında gelen Yüce'nin renkli bir kişilik olduğunu belirterek, "Sürekli atla gelir. Benim de dikkatimi çekti, fotoğrafını çekip paylaştım. Böyle renkli müşterileri severim, atla gelince memnun oluyorum. Ben de severim atı ama vakit olup da binemiyoruz." şeklinde konuştu.

Yüce'nin atlara olan sevgisinin kendisini de etkilediğini belirten komşusu Mehmet Kurşun ise "Yavuz çocukluk arkadaşım. Atlarıyla bazen beraber geziyoruz. Çevreden tepki gösteren de destekleyenler de var. Günlük işlerde mesela belediyeye gittiğinde ilginç görüntüler oluşuyor." ifadelerini kullandı.

Kurşun, yakın zaman içinde kendisinin at sahibi olmak istediğini sözlerine ekledi.

AA

Gündem Haberleri

Depremde vefat eden 408 öğretmenin ismi anıtta yaşatılacak
Enes Güran’ın gözünün altındaki iz, diş izi mi?
Tüm yurt kardan nasibini aldı
CHP Kazandı Kıymete Bindi
Karı gören Ankaralılar Elmadağ'a akın etti