İSTANBUL (AA) - Afrika'nın güneydoğusundaki Mozambik'te halk, yarın düzenlenecek genel seçimlerle ülkeyi 5 yıl boyunca yönetecek devlet başkanını ve meclis üyelerini seçecek.
Bağımsızlıktan bu yana iktidarda olan Mozambik Kurtuluş Cephesi (Frelimo) ve muhalif Mozambik Ulusal Direnişi (Renamo) arasında geçmesi beklenen yarış, iki grubun geçen aylarda vardığı tarihi barış anlaşmasının ardından yapılması nedeniyle ülke tarihi açısından çok önem taşıyor.
Ülkenin zengin doğal gaz yataklarını barındıran kuzey bölgelerinde düzenlenen silahlı saldırılar ve terör olayları nedeniyle güvenlik endişesinin yaşandığı seçimlerde, kampanya süresi dün sona erdi.
- Favori aday, mevcut başkan Nyusi
Dört adayın yarışacağı seçimlerde, iktidar partisinin adayı mevcut Devlet Başkanı Filipe Nyusi iken, muhalif Renamo'nun adayı Ocak 2019'da partinin başına geçen Ossufo Momade.
Başkanlık için yarışacak diğer adaylar, Mozambik Demokratik Hareketinden Daviz Simango ve yine bu partiden ayrılanların oluşturduğu AMUSI Partisinden Mario Albino.
Silah bırakarak barış anlaşmasına imza atan muhalifler, bağımsızlıktan bu yana iktidarı elinde bulunduran ve bu seçimde de favori olan Frelimo'nun kaybedeceğine inanıyor.
Başkan Nyusi, seçim kampanyasında partisinin ülkeyi yönetme kapasitesine sahip en iyi parti olduğu argümanını öne koyarken, muhalif aday Momade, ekonomiyi düzeltme ve istihdam sözü verdi.
Yaklaşık 30 milyon nüfusa sahip ülkede 13 milyon seçmen, başkanın yanı sıra mecliste yer alacak 250 yeni vekili de belirleyecek.
- İki parti, 40 yıldır mücadele ediyor
Frelimo ve muhalif Renamo, yaklaşık 40 yıldır süren düşmanlığa son veren barış anlaşmasına ağustosta imza atmış, anlaşmayla muhalif parti, silahlı kolunu feshetmeyi kabul etmişti.
Sömürgecilik karşıtı örgütlerin 1962'de bir araya gelmesiyle Portekiz'den bağımsızlığını kazanma çabasına giren Mozambik, 1975'te sona eren savaştan sonra özgürlüğüne kavuşmuştu.
Bağımsızlığına kavuşan ülkede kısa süre sonra Frelimo ile Renamo arasında kanlı çatışmalar baş göstermişti.
Ülkede 1977-1992'de iç savaş nedeniyle bir milyondan fazla kişi hayatını kaybetmiş, 1,7 milyon kişi komşu ülkelere sığınmak zorunda kalmıştı.
İç savaşın sona ermesi amacıyla 1990'da başlatılan müzakereler, iki yıl sonra yapılan anlaşmayla sonuçlanmıştı. Yeni anayasayla ülkede tek partili sistemden çok partili demokratik siyasi hayata geçilmişti.
İki grup arasında 15 yıl süren iç savaşın ardından imzalanan barış anlaşmaları ve görüşmelere rağmen, düşmanlık ve zaman zaman da çatışmalar devam etmişti.