MERSİN (AA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Avrupa'da 1 hakim yılda ortalama 200 dosyaya bakarken ülkemizde bir hakimin yılda 700-800 dosya önüne gelmektedir. Bir yılda 250 iş günü olduğunu varsayarsak hakimlerimizin sabah 1 dosya, öğlen 1 dosya, akşam da eve gitmeyip 1 dosyaya bakıp karar vermelerini bekliyoruz." dedi.
Hisarcıklıoğlu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, MTSO'nun Mersin'e yeni bir eser daha kazandırdığını söyledi.
Bu merkezin kurulmasının çok önemli olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, yargı sisteminin yavaş çalışmasından herkesin şikayetçi olduğunu ifade etti.
Hukuk sisteminin sadece devletin değil ekonominin de direği olduğuna işaret eden Hisarcıkloğlu, "Çünkü hukuk demek güven demektir. Güven olursa girişimcilerimiz önünü görür, daha kolay risk alıp, yatırım, üretim yapar, istihdam sağlar. Adil ve etkin hukuk sistemi olması bu noktada çok önemli. Bizim kültürümüzde, inancımızda hukukun yeri ayrı. Burada güzel bir söz var. Mülkün temelinde adaletin olduğuna inanan bir milletiz. Eğer hukuk sistemi iyi işlerse toplumda da güven duygusu artar." diye konuştu.
Kişilere ve kurumlara ne kadar çok güven duyulursa ekonominin de o kadar iyi ve adil işleyeceğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Hukuk demek ekmek demek. Ne yazık ki mahkemelerimiz, hakimlerimiz her geçen gün artan büyük bir iş yüküyle karşı karşıya. Yargıdaki en önemli sorun iş yükü. Burada hem süre uzamakta hem de kalite düşmektedir. Bu da vatandaşın adalete erişimini zorlaştırıyor. Adalet zamanında ve doğru tecelli etmeyince adalet sistemine olan güven de azalıyor. Avrupa'da 1 hakim yılda ortalama 200 dosyaya bakarken ülkemizde bir hakimin yılda 700-800 dosya önüne gelmektedir. Bir yılda 250 iş gününün olduğunu varsayarsak hakimlerimizin sabah 1 dosya, öğlen 1 dosya, akşam da eve gitmeyip 1 dosyaya bakıp karar vermelerini bekliyoruz. Mahkemelere her yıl 7 milyona yakın dosya gelmektedir. Bunların 4 milyonu o sene karara bağlanıyor, 3 milyon dosya ertesi yıla kalıyor."
- "Davaların yüzde 99'u işveren aleyhine sonuçlanıyor"
Hisarcıklıoğlu, iş davalarında da konunun mahkemeye gelişiyle karar aşaması arasındaki sürenin son 5 yılda 250 günden 450 güne çıktığını, bazı mahkemelerde duruşma tarihlerinin 6 ay sonrasına bırakıldığını belirtti.
Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
"İş mahkemelerindeki davaların neredeyse yüzde 99'u işveren aleyhine sonuçlanmaktadır. Bu durumda insanın aklına şu soru geliyor; Bu ülkede işverenlerin, müteşebbislerin hepsi mi haksız, hatalı? İşin doğrusu hak edene hak ettiğini vermektir. Bu noktada devrim niteliğinde olan arabuluculuk devreye giriyor. Biz bu sisteme geçen en son ülkeler arasındayız. Fikrin patenti de esasında bize, Anadolu coğrafyasına, Müslüman Türkler'e ait. Arabuluculuğun temelinde ahilik kültürümüz bulunur. İngiltere'deki uyuşmazlıkların yüzde 98'i arabulucularla çözülüyor. Dosyaların sadece yüzde 2'si mahkemelere gidiyor. En az 1 sene sürecek bir mahkeme hükmü arabuluculuk sistemiyle 1-2 günde elde edilebilmektedir. İş dünyası olarak bu tür alternatif çözümlerin ülkemizde olmasını yıllardır hayal ederdik ve ısrarla da isterdik. Nihayet bizim de hukuk sistemimize girdi."
Hisarcıklıoğlu, iş adamları arasındaki alacak verecek davalarında da arabuluculuk sistemi sayesinde süreçlerin kısalacağını söyledi.
Arabuluculuğu "adalete hızlı erişim" olarak gördüklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Mahkemelerimizin iş yükü azalacak. İlk rakamlar da bunu göstermektedir. 2,5 ayda 21 bin anlaşmazlık arabuluculuğa gitti ve yüzde 68'i uzlaşmayla bitti. Anlaşma ve başarı oranını artırmak için bu sistemi geliştirip yaygınlaştırmamız lazım." dedi.
- "İhtiyari arabuluculuk sayısı 27 bin 500"
Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar da dünya örneklerine bakıldığında, arabuluculuk ve tahkim merkezlerini ticaret odalarının kurduğunun görüldüğünü söyledi.
Ticaret ve iş dünyası için zamanın önemine işaret eden Öztatar, "Çünkü iş damları için vakit nakittir. Bir an evvel sorunu çözüp geleceğe yeni bir perspektif sunmak ister. Arabuluculuk süreci onlara böyle bir imkan verdiği için iş dünyası arabuluculuğu, alternatif çözüm yöntemlerini dünyada desteklemektedir." dedi.
Öztatar, şöyle devam eti:
"Biz hakimler, avukat arkadaşlarımız ve tarafların tek bir amacı var. Uyuşmazlık yaşandığında bir an önce adalete erişmek. Çünkü geç gelen adalet, adalet değildir. Bir an önce adalete erişim anlamında arabuluculuk önemli bir alternatif olarak karşımıza çıktı. Geçen yıl itibariyle çözdüğümüz ihtiyari arabuluculuk sayısı 27 bin 500. Çözdüğümüz 27 bin 500'ün yüzde 89'u 1 günde ya da 1 günden daha az zamanda çözümlenmiş durumda. 1 Ocak itibariyle yeni bir kanun yürürlüğe girdi ve o kanunda ne dedik? En fazla 3 hafta artı 1 hafta, yani 28 gün içinde arabuluculukla iş uyuşmazlıklarını çözebileceğimizi açıklamış olduk. Şu ana kadar 15 bin uyuşmazlık ocak, şubat, mart ortası itibariyle arabuluculukla olumlu şekilde sonuçlanmış durumda. 15 bin iş adamı ve işçi arabuluculuk huzurunda anlaşmış. Bu 15 bin dosya mahkemeye gelmedi demek. Geçen yıl itibarıyla baktığımızda iş mahkemelerinde ilk derece mahkemelerindeki görülme süresi 542 gün. Arabuluculuk ile 28 günde sorun çözülüyor. Elbette hızlı çözüm iş dünyasının avantajına."
AA