Yazımıza Peygamberimizin muhteşem bir sözüyle başlayalım mı?
“Ya öğreten, ya öğrenen, ya dinleyen, ya da ilmi seven ol. Sakın beşincisi olma, helak olursun.”
Yine Peygamberimiz "Ben Muallim olarak gönderildim. " buyurmuştur.
Öğretmek, bildiğinizi ve bilinmesi gerekeni sizden sonraki kuşağa aktarmak.
Öğretici olmak, bir alanda eğitim alıp daha sonra bu bilgileri yeni kuşaklara öğretmek.
Öğretmen yetiştirmek bir sanattır ve olmalıdır.
Bir milletin en fazla önem verdiği kurumların başında eğitim gelmelidir.
Tamam uzun yıllar sonra bütçeden Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan ödenek Milli Savunma Bakanlığına ayrılan ödeneği geçmiş olabilir. Bu durum eğitimde çok iyi bir noktada olduğumuzu göstermez.
Bugün 18 milyon öğrencimiz olduğu bildiriliyor. Bu öğrencilerimize 800 bin öğretmenin eğitim verdiği belirtiliyor.
ÖĞRETMENLİK BİR AŞK OLMALI
Öncelikle öğretmenliğe bakışımızı bir düzeltmeliyiz. Öğretmenliği memuriyet bakışından kurtarmalı sadece para kazanma düşüncesinin ötesine geçirmeliyiz.
Öğretmenlik bir aşktır. Buna aşık olanlar özel yöntemlerle seçilmelidir.
Sadece KPSS yöntemiyle sizi çağının bir lideri yapacak gençliği yetistiremezsiniz.
Adanmış öğretmenleri seçerek onların yetiştirdiği nesillerle dünyada söz sahibi olabilirsiniz.
Rutin dışına çıkan sadece resmi verilen derslerle yetinmeyen, katma değerini gençliğe ve topluma sunan idealist ve hayali olan bir öğretmen kadrosuyla gelecekte söz sahibi nesiller yetiştirebilirsiniz. Bu mümkün mü?
Evet, Yeter ki bir bir hayaliniz ve programınız olsun.
Peygamberimiz ilmin ve bilginin topluma yayılması ve yerleşmesi için bize şöyle bir hedef gösteriyor: "Benden bir ayet bile öğrenseniz bunu başkalarına öğretin."
Toplum olarak hepimizin harekete geçtiği bir eğitim seferberliği başlatmalıyız.
Eğitim işi sadece okul ve öğretmenlere havale edilemeyecek kadar önemlidir. Bu 18 milyonun velileri ellerini taşın altına koymalı ve daha güzel, verimli ve başarılı bir eğitim için ellerinden geleni yapmalıdır. İmkânlarının bir kısmını eğitimin daha güzel olması için ayırmalıyız. Öğretmenlerimizin görevlerini daha iyi yapmaları için talepte bulunmalıyız.
Eğitim ülkemizde ücretsiz zannediyoruz ama değil. Bir öğrencinin devlete maliyeti yıllık 4 300 dolar. Tüm öğrencilerin maliyeti 18 000 000×4 300= 77 400 000 000
77 milyar dolar önemli bir rakam
Dikkatinize sunarım.
Muhabbetlerimle
NOT: EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILININ HAYIRLI VE BEREKETLİ OLMASINI DİLİYORUM.
ALİ FUAT BAŞGİL'DEN GÜZEL SÖZLER
1)Çalışmak için müsait vakit ve saat bekleme. Bil ki her gün, her saat çalışmanın en uygun zamanıdır.
2) Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki her yer, her köşe çalışmanın en uygun yeridir.
3) Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil; bütün ruhi, bedeni kuvvetinle kendini işine ver.
4) Devamlı ritmik çalış. Her gün aynı saatlerde mutlaka çalışmaya otur.
5) Düşünen insan, maden kuyusunda kazma sallayan işçiden daha çok çalışır. Fikri çalışmalar için günde, devamlı olarak aynı vakitte, 2-3 saat yeter. İbn-i Sina ‘Katb-u Şifa’ adlı eserini günde iki saat çalışarak yazmıştır.
6) Çalışmayı uzun ara vererek terk etme. Her günün derdi ve işi ayrıdır.
7) Bir eseri ne kadar tamamlarsan(bitirirsen), ondan istifade o kadar fazla olur. Bir günde ve bir zamanda yapman gereken işi ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi de, işi de kendine yeter.
8. Her gün bir eserden yüksek sesle beş-on sayfa oku. Bu sayede konuşma ve söz söyleme kabiliyetin artar. Bu sayede konuşma ve söz söyleme kabiliyetin artar. Bir hitabı, dersi iyice öğrendikten sonra, kitabı kapayıp neler öğrendiğini gözden geçir. Daha sonra bunları not et. Dikkat et: Sözlerin ve yazıların kısa, açık ve manalı olsun.
9) Rastladığın edebi, güzel yazıları ezberle. Bu sayede hem kelime ve ifade hazinen zenginleşir, hem de hafızan kuvvetlenir. Bir konu ve mesele hakkında bir yazı veya eser yazmaya karar verdiğinde, önce bu konu üzerinde yazılmış diğer bir eser oku.