UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki Atletico Madrid-PSV maçı öncesi yaşanan insanlık dışı olay yüreğimizi sızlattı, vicdanları yaraladı.
Hollandalı PSV taraftarlarının Atletico Madrid-PSV maçı için geldikleri Madrid meydanında Suriyeli taraftarlarla dalga geçtiler.
Suriyeli mültecilere sadaka vermeye çalışan PSV taraftarları verdiği sadakaları çoğu zaman hava fırlatarak veriyor. Meydanda bulunan bir kaç mülteci kadın ise kendilerini yerlere atarak sadakayı kapmaya çalışıyor.
İnsanlığa sığmayan davranışlar yapmaya devam eden PSV'li taraftarlar suriyeli mültecilere şınav çektirip ondan sonra bozuk parayı atıyorlar. Alınan her paradan sonra oley çekerek mültecilerle adeta alay etmeye devam ettiler.
Cristiano Ronaldo, Real Madrid'in dünyaca ünlü yıldızı "Görüntüleri izlerken kendimden utandım. O görüntüleri izledikten sonra sahada olmayı çok istedim. Atacağım gollerle yanıt vermek isterdim tribündeki saygısız insanlara..." ifadelerini kullandı.
Son 40 yıldır, mültecilerin müsebbibi Batı’lılardır. Mülteci konusunda iyi sınav veremeyen batılı yöneticilerin halkları da iyi sınav veremediler. Tarihte her zaman, her olay karşısında iki yüzlü tavır sergilemişlerdir. Irkçılık ve inanç ayırımı yaptılar.
"Ben şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür."
Kelime-i Şehadet getirmiş ve kalbine indirmiş insan ile, bu inancı taşımayan kalp ve o kalbi taşıyan insan arasında kıyaslanamayacak kadar fark vardır.
Gayri Müslim insanların hepsini kastetmiyorum, Fakat çoğunluğu, insani ve vicdani konuda telafi edilmeyecek hatalar yapıyor, yaralar açıyorlar.
İslam’ın indiği günden bugüne kadar, onların Müslümanlara yaptıklarını Müslümanlar onlara hiç yapmadı. Onlar, insanları ve ülkelerini Müslüman-müslüman olmayan olarak ayırdılar.
Her insanın yanına ve kalbine, onu 24 saat kontrol eden ve takip eden bir bekçi dikemeyiz. Kelime-i şahadet, girmiş olduğu kalbi taşıyanları ömür boyu kontrol ve takip eden manevi, yüce bekçidir.
14 asırdır, insanlara dünyayı zindan eden, dar getiren, dünyayı ağlatan, katliam yapan yöneticiler, kalplerinde Kelime-i Şahadet taşımayan insanların arasından çıkmıştır.
Altı asır, İ’lay-ı Kelimetullah inancı ile yöneten Osmanlı, her gittiği yere adalet, huzur can ve mal emniyeti götürmüştür. Dünyalarını zindan eden, katliam yapan yöneticilerinden kaçan toplumlara, uluslara inanç ayrımı yapmadan kucak açtık. Mazlum milletlerin umudu olduk.
İ’LAY-I KELİMETULLAH : Her türlü küfür, şirk ve ilhada karşı Allah’ın varlığını, birliğini, İslâm’ın yüceliğini ve Kur’an-ı Kerim’in üstünlüğünü savunmak anlamına gelir.
İ’lây-ı Kelimetullah, Allah kelâmını yüceltmek, savunmak ve Allah’ın emrettiği şekilde yaşamak demektir.
İ’lây-ı Kelimetullah, Kelime-i Tevhid nurunu bütün gönüllere ve kafalara nakşederek,
bütün sahte tanrıları, bütün kanlı dikdatörleri ve bütün putları yıkmak demektir.
İnsanları sömüren, ezen ve alçaltan her çeşit batıl inanca karşı mücadele etmek demektir.
İ’lây-ı Kelimetullah davası herşeyden önce Allah’tan başka ilah yoktur gerçeğini görmeye,
bildirmeye ve daha sonra da bunu yayma ve yüceltmeye bağlıdır.