Müslüman’ın her şeyi kendine özgündür
Yüce Rabbimiz, hayat nizamı olarak bizlere gönderdiği İslam’ı mükemmel bir şekilde vaz’ etmiş ve tam olarak bizlere göndermiştir. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. (5 Maide 3)
O’nun dininde herhangi bir kusur olmadığı gibi herhangi bir eksiklik de yoktur. Bu nedenle Müslüman, Allah’ın dini ile yetinir, problemlerine o din içerisinde çözüm arar ve o dini bir bütün olarak uygulamaya gayret eder.
Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. (29 Ankebût 51)
Rivayete göre Hz. Peygamberin ashabından bazı kimseler, Kitap ehlinden duyarak yazdıkları bazı notları Peygamberimize getirip okumak istemişlerdi. Peygamberimiz buna tepki göstermiş ve akabinde bu ayet inmişti. Başka bir rivayette Hz. Ömer, Kitap Ehli dostlarından öğrendiği bazı hikmetli sözleri peygamberimize okumak istemiş, peygamberimiz sert bir şekilde kızıp tepki göstermiş bunun üzerine Hz. Ömer, şöyle diyerek onu teskin etmişti: Ben Rab olarak Allah’tan, din olarak İslam’dan, peygamber olarak Hz. Muhammed’den razı oldum.
Evet, Müslümanların dini tüm hayatı kuşatır ve o dinin hükümleri onlara yeter. Bunun içindir ki müslümanın söylem ve eylem dünyasında yapacağı/yaptığı her şeye özgündür, dinden kaynaklanır ve dine uygundur. O din Müslümanlara bayram günlerini de belirlemiştir, kutlama günlerini de. Kaldı ki müminlerin bayram ve kutlamaları da dinin ölçüleri içerisinde olmalıdır. Bu yüzden İslâm’ın bayramları tekbir ve bayram namazlarıyla başlar. Cuma gününü bayram kılan da, o güne özel Cuma namazıdır. Müslümanların zaferleri de tekbirlerle ve şükür secdeleriyle kutlanır; günah ve taşkınlıkla değil.
İslam’a göre güneş de Allah’ın ayetidir, ay da. Kur’ân’da güneş (Şems) suresi de vardır, ay (Kamer) suresi de. Ayrıca güneş ve ayın Allah’ın ayeti olduğunu anlatan pek çok ayet vardır. Müslümanlar mübarek gün ve gecelerini ay hesabına göre belirler, namaz vakitlerini ise güneşin hareketlerine göre belirlerler. İster ay hesabına göre (Kamerî) olsun, ister güneş hesabına göre (Şemsî) olsun yeni bir yıla girmek büyük bir nimettir. Önemli olan bu nimeti fark edip şükrünü eda edebilmektir. Şükür ise, küfür ve işret âlemleriyle yapılamaz. Tam tersine geçmişin muhasebesi ve geleceğin plan ve programlarıyla bu günler ihya edilir. Bugün ise insanın hayatında çok önemli olan bu günler/nimetler günah ve isyanlarla katledilmektedir.
Müslümanın hayatında günah ve isyanların kol gezdiği işret âlemleriyle yapılan kutlamalar olamaz. Zira mümin, her zaman ve her yerde Yüce Allah’ın kuludur, O’na bağlıdır ve O’nun gözetimindedir. Ka’be’nin yanında da, düğünde dernekte de müslümandır o. Ramazan ayında da müslümandır, diğer aylarda da. Kadir gecesinde de müslümandır, yılbaşı gecesinde de. İman ve İslam, mevsimlik elbise değildir ki, bazı zaman ve yerlerde çıkarılıp atılsın.
Gündeme uyarlayarak söyleyecek olursak kumar oynamak her zaman haramdır, yılbaşında da haramdır.
İçki içmek her zaman haramdır, yılbaşında da.Kadın erkek ilişkilerinde mahrem sınırları çiğnemek her zaman haramdır, yıl başında da.
Beynamazlık her zaman haramdır, yılbaşında
Mükemmel İslam dinine rağmen, Müslüman olmayanlara özenmek ve onlara benzemek her zaman haramdır, yılbaşında da.
Bizim kendi güzelliklerimiz bize yeter, düşünüp anlayabilene, güzellikleri fark edip onları yaşayabilene tabi ki! Mübarek olsun!