Ticaret mi?
Müslümanca ticaret mi?
Ticaretin müslümancası mı?
Kapitalist dünya düzeninde Müslümanca ticaret yapmak mümkün müdür?
Faizin küresel bir gerçek olduğu bir ortamda müslümanca ticarete imkan var mıdır?
7 milyarlık bir dünyada 1.5 milyar müslüman varsa olur, olmalı
Var mı?
oluyor ve olacak.
Peygamberimiz dönemini düşünelim. Medine'deyiz.
Medine, o dönem dünyaya göre küçücük bir şehir.
O dönem dünya nüfusuna göre küçücük bir insan topluluğu.
Dünya ticaret merkezleri belli Şam, Yemen, İran, İstanbul, Roma vb.
Medine'de, Yahudilerin hakim olduğu bir pazar sistemi mevcuttur.
O merkezlere göre Medine sizin oluşturacağınız bir sistem nedir ki? Etkiniz ne olabilir ki?
Peygamberimizin Medine'ye geldiğinde ilk yaptığı işlerden biri de Müslümanca çarşıyı oluşturmaktır.
Müslüman şehir yapılanmasında Ma'bed, çarşı ve okul üçü birarada bulunmaktadır.
Medine'de müslümanlar birkaç bin kişi iken Peygamberimizin önderliğinde kurallarını müslümanların koyduğu çarşı oluşturulmuştur.
Temel kurallarının bu çarşıda oluşturulduğu sistem, daha sonra müslümanların kurduğu devletler tarafından başarıyla uygulandı.
Bir sistem bir dönemde başarıyla uygulandıysa daha sonraki bir dönemde de başarıyla uygulanabilir.
MÜ'MİNCE TİCARET ŞART!
Uzun bir süre dünya siyasetinden uzaklaştırılmışsınız.
Sizin ticari sisteminizin hakim olduğu dönemde olmayan birçok sorunlar ortaya çıkmış ve bunlar dünya geneline yayılmış.
Siz dünyaya bir sistem sunmak istiyorsanız bu problemlerin çözümünü üretmek zorundasınız.
Hukuk sisteminiz bu problemleri çözecek şekilde içtihat programını çalıştırmalıdır.
"Bu sorunları bizim sistemimiz üretmedi bunlar kapitalist düzenin ürettiği problemlerdir." diyemezsiniz.
Ticaret günümüzde bambaşka bir şekil almış ve oldukça komplike hale gelmiştir.
Üretim şekilleri, satış şekilleri, pazarlama yöntemleri vb. tamamen değişmiştir.
Borsa, tahvil, e-ticaret, kart, e-bankacılık vb. yeni durumlar, yeni şartlar oluşmuştur.
Bir makinanın parçalarının bir bölümü bir ülkede bir başka bölümü bir başka ülkede üretiliyor. Ar-ge bir ülkede, pazarlama ve satış başka bir ülkede gerçekleşiyor.
Tüm bu durumlara karşı cevaplarınızı hazırlayacaksınız ve inananların bu konudaki sorunlarını çözeceksiniz ki helal dairesinde bir ticaret yapabilsinler.
NE DURUYORSUN?
Çağın teknolojisinin insanların refahı için ürettiği ürünleri sende üretecek ve mü'minlerin istifadesine sunacaksın böylelikle yahudi ve hıristiyan hegomanyasından kurtulacaksın.
Savunma sanayiinde gerçekleşen yenilikleri takip edip kendi ihtiyaçlarını kendin üreteceksin.
Dünya çapında şirketler kurup markalar oluşturacaksın.
Üretimden gelen gücün ile tüketici olarak gücünü kullanacaksın.
Ulaşım ve iletişim vasıtalarını kullanarak bilinçli üretici ve tüketici olacaksın.
Tasarrufun ve yardımlaşmanın nimetlerinin farkında olacaksın.
Karz-ı hasen sandığı gibi uygulamaların çok daha sistemlisini üreteceksin.
Modern dünyadan farklı daha yaşanabilir bir hayat sistemi kuracaksın.
Savaşları durduracak kadar ekonomik olarak güçlü hale gelmelisiniz.
Hülasa Müslümanca ticaret yapabilmeniz için hayatın her alanında topyekün bir kalkınma gerçekleştirmelisiniz. Bu da hep birlikte çalışma, gayret ve çabalamayla gerçekleşecek.
"İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır." buyurur Rabbimiz
Buna kim uyarsa o öne geçer
O zaman haydi üzerimize düşeni yapmaya ve gücümüz yettiği kadar çalışmaya.
Muhabbetlerimle
HABERİNİZ OLSUN DİYE
- 2. uluslararası İslam Ticaret Hukuku Sempozyumu 15-18 Ekim tarihleri arası DEDEMAN Otelde gerçekleştirilecek
ABDÜRRAHMAN DİLİPAK'TAN GÜZEL SÖZLER
- Keşke bütün okullar İmam Hatip gibi olsa da, İmam Hatip diye ayrı bir okul hiç olmasa.
- Unutmamak gerekir ki, hiçbir gerçek, söylenti kadar tahripkar değildir.
- Müslümanlar derinlik kazanmak zorunda. Kendi aralarında istişare etmek, şûra yapmak, yardımlaşmak zorundalar. Daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. Kulaktan dolma bilgilerle din ve tarih öğrenilmiyor.
- İnɑt iyi değildir ɑmɑ iyiyi istemek hususundɑki inɑt iyidir.
- Bilime dɑyɑnmɑyɑn siyɑset slogɑn ürettir.
- Mɑkɑmlɑr insɑnlɑrɑ değil insɑnlɑr mɑkɑmlɑrɑ şeref kɑzɑndırırlɑr.