İSTANBUL (AA) - MUHAMMED ŞEYH YUSUF - Bağdat Medya Araştırma Merkezi Müdürü Esad Süleyman, çoğunluğunu Sünnilerin oluşturduğu Musul halkından "terör örgütü DEAŞ yandaşı oldukları" iddiasıyla "sözde" intikam hazırlığında olan Şii, Ezidi ve Hristiyan milis güçlerin bulunduğunu iddia etti.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Iraklı araştırmacı-yazar Süleyman, "Masum Musul halkından, 'terör örgütü DEAŞ yandaşı oldukları' iddiasıyla sözde intikam hazırlığında olan mezhepçi üç milis güç var." dedi.
Haşdi Şabi dışında Musul'da intikam hazırlığında olan milis güçlerden birinin Ezidiler olduğunu savunan Süleyman, "Oysa bilindiği üzere Sünni aşiretlerden bazıları Ezidileri desteklemiş ve Ezidi kadınları DEAŞ'a karşı korumuştu." ifadesini kullandı.
Süleyman ayrıca Musul'da intikam tehdidinde bulunan Hristiyan milis güçlerinin de olduğunu ileri sürdü.
Söz konusu milis güçlerin ismine ilişkin bilgi vermeyen Süleyman, mevzu intikam olduğunda suçlu suçsuz ayrımı yapılmadığını hatırlatarak, "Irak hükümeti ile uluslararası koalisyon güçlerinin muhtemel katliamların önüne geçilmesi konusunda gerekli adımları atmaması halinde Musul ve çevresinde tam bir trajedi yaşanacak." dedi.
Haşdi Şabi güçlerinin Musul'un yaklaşık 60 kilometre batısındaki Telafer ve çevresinde Sünni Türkmen ve Araplara yönelik ihlaller gerçekleştirebileceği uyarısında bulunan Süleyman, Haşdi Şabi'nin internete düşen bazı işkence görüntülerinin, olabilecekler konusunda ip ucu verdiğini savundu.
- "Haşdi Şabi yöneticileri Maliki'nin Musul'u DEAŞ'a verdiğini unuttu"
Yöneticilerinin ağzından yapılan "intikam" açıklamalarının, Musul ve Telafer halkının Haşdi Şabi konusundaki endişelerinde ne denli haklı olduklarını açıkça ortaya koyduğunu söyleyen Süleyman, "Haşdi Şabi yöneticileri, iki yıl önce Nuri el-Maliki hükümetinin asker ve polislerini çekerek Musul'u nasıl DEAŞ'a teslim ettiğini unutarak, şimdi intikam açıklamaları yapıyor." dedi.
Haşdi Şabi'nin girmesi durumunda Telafer'deki Sünni halk ile Şii milisler arasında tehlikeli çatışmanın olabileceği uyarısını yineleyen Süleyman şunları dile getirdi:
"DEAŞ, diğer bölgelerden çıktığı gibi Musul ve Telafer'den de çıkacak. Sorgu, öldürülme veya zorunlu göçe maruz bırakılacak siviller kalacak. Daha önce Felluce'de olduğu gibi. Burada Haşdi Şabi'ye teslim olan yaklaşık bin kişinin akıbeti hala bilinmiyor. Milisler bu gibi kentlerde kalanları, DEAŞ'ın destekçileri olarak kabul ediyor."
- Musul halkının direnmesi ihtimali
Musul'u kurtarma operasyonu sırasında halkın da içeriden direniş gösterme ihtimaline ilişkin Süleyman, "Terör örgütü DEAŞ, Musul halkının silahlarını aldı. Çünkü onlar örgütten kurtulmak istiyor. Bu da onların direniş göstermesini geciktirebilir." dedi.
Süleyman, Musul ve çevresinin DEAŞ'tan kurtarılması için Sünni grupların Irak ordusu ve Peşmerge'yi destekleme ihtimalini ise uzak görmediğini ifade ederken, sözünü ettiği Sünni direnişin ne derecede olacağını ise bölgeden sağlıklı haberler alınamaması nedeniyle tahmin etmenin güç olacağını söyledi.
Irak hükümetinin, Haşdi Şabi güçlerinin Musul operasyonu içinde yer almasını kabul etmemesi konusunda ise Süleyman, söz konusu milis gücün kendi ismiyle olmasa da bu operasyon içinde bir şekilde yer aldığını savundu.
- "Felluce operasyonunda da Haşdi Şabi katılmayacak denmişti"
Süleyman, "Felluce operasyonunda da Haşdi Şabi katılmayacak denmişti. Ancak daha sonra, polis biriminden önde gelen bazı isimlerin bu Şii milislerden olduğu anlaşıldı." dedi.
Telafer'in stratejik açıdan son derece önemli bir konuma sahip olduğuna dikkati çeken Süleyman, Haşdi Şabi'nin buranın kontrolünü ele geçirmesi durumunda gelecek aşama için büyük kazanımlar elde edeceğini vurguladı.
Haşdi Şabi'den yapılan "Suriye'ye girebilecekleri" şeklindeki açıklamaları da değerlendiren Süleyman, bu durumu "İran'ın Tahran'dan Akdeniz'e uzanma projesinin gerçek anlamda yansıması" olarak yorumladı.
Söz konusu açıklamalar karşısında ABD'nin izlediği tavra da dikkati çeken Süleyman, Washington yönetiminin Haşdi Şabi'nin Suriye'ye girmesine izin vermesinin uzak bir ihtimal olmadığını belirterek, "Washington sessiz kalarak sanki bu duruma razı gibi." dedi.
Irak'taki Sünni siyasilerin, Irak hükümetinin Sünni güçleri desteklememesinden şikayetçi olduğunu ifade eden Süleyman bu durumu, "Hükümet, devleti desteklese dahi Sünni tarafların temsilini reddediyor." şeklinde değerlendirdi.
Süleyman sözlerini şöyle tamamladı:
"Peşmerge güçlerinin silahlandırılması Bağdat hükümetinin itirazlarına sebep oldu. Çünkü onlar askeri rakip olabilir ve belki de gelecekte İran'ın yayılmacılığına ve hükümetin kararlarına karşı gelebilir."
AA