Son yıllarda toplumunun temel taşı olan aile yapısının nasıl dinamitlendiğine üzülerek şahit olmaktayız. Buna bağlı olarak her geçen gün artan aile facialarının yanı sıra sürekli artan boşanmaların yaşandığı bir zamana doğru son sürat gidiyoruz.
Değer yargılarını değiştiren Anadolu insanının nasıl bir ummana yelken açtığını ancak gemi alabora olunca fark edebiliyor.
Son günlerde mutluluk ve huzur yuvası olan ailenin nasıl cehenneme dönüştüğüne üzülerek ve çaresizlik içinde şahit olmaktayız. Özümüze bizi biz yapan değerlere dönmekten başka çarenin olmadığı için Atamız Hz İbrahim’in ve Hz İsmail’in duasını hatırlıyoruz. “Ey bizim yüce Rabbimiz! Bizi, yalnız Sana boyun eğen Müslüman kıl. Soyumuzdan da yalnız Sana teslimiyet gösteren bir Müslüman ümmet yetiştir. Ve bize ibadetimizin yollarını göster. Tövbelerimizi kabul buyur. Muhakkak ki tevbeleri en güzel şekilde kabul eden, çok merhametli olan ancak Sensin.” (Bakara-128)
Sözü fazla uzatmadan bu hafta her zaman görüşlerine değer verdiğim bir alimin kitabından bize ilaç gibi gelecek bazı tavsiyeleri paylaşmak itiyorum. Mutlu Aileler * - Mutlu aileler, duygularında istikrar olan bireyler tarafından oluşturulur.
- Mutlu aileyi oluşturan bireyler birbirlerini gözetirler. Bencil ve çıkarcı insanlardan mutlu aile oluşturulamaz.. Birbirini düşünmeyen eşler, birbirleriyle hayatı nasıl paylaşacaklardır? Hayatı paylaşmak, fedakârlık, vefakârlık ister. - Mutlu aile uzlaşmayı bilen eşlerden oluşur. Uzlaşma, ihtilafları ve anlaşmazlıkları çatışmaya ve kavgaya dönüştürmeden hâlletme sanatıdır. Uzlaşma, iki farklı renkten üçüncü bir renk elde etmektir. - Aile içerisinde çatışma, kapıyı örtünce içerde kalan derttir.
-Mutlu aileler, istişare mekanizmasının işletildiği, kararların ortaklaşa alındığı ailelerdir. - Mutlu aileyi oluşturan fertler birbirlerine bağımlı değil fakat "bağlı"dırlar. Bu bağlılık, fiziki olmaktan daha çok manevi ve duygusaldır.
- Mutlu ailede eşler birbirlerinin hassasiyetlerine duyarsız kalmazlar. Özel yeteneklerini köreltmez, özel durumlarını anlayışla karşılarlar.
- Her toplumda birey çoktur, fakat örnek fertler azdır. Örnek fertlerin çok azı örnek aileler oluşturmada başarı göstermektedir.
-Aile meydana getirmek, dünyanın en değerli kurumunu meydana getirmektir. -Aile, işlevi açısından da bir su gibidir,bu su topluma hayat verir ve suyun tıpkı canlılığın kaynağı oluşu gibi aile de insan varlığının ve devamının kaynağını oluşturur. Bu kaynak kurursa insanlık da kurur, bu kaynak bulanırsa toplumlar da bulanır ve çözülme kaçınılmaz hâle gelir. -İslâm'ın ideal aile modelinde ev okul, bu okulda hanımların hocaları kocalar, çocukların hocaları da annelerdir. - Aile, evin pansiyon, mutfağın lokanta olarak kullanıldığı, çocukların kreşlerde ve yuvalarda büyütüldüğü, eşlerin sadece akşamları ve tatil günleri tıpkı bir pansiyonun müşterileri gibi bir araya geldiği sentetik bir kurum değildir. - Aile, kendisini oluşturan bireylerin mutluluk çeşmesi olan, bireylerinin birbiriyle yüreklerini paylaştıkları, evin bir barınak olmaktan öte bir sığınak ve hatta cennete dönüştüğü, toprağı yürek, tohumu sevgi, meyvesi mutluluk olan bir müessesedir. (*) Tavsiyeler Mustafa İslamoğlu