Mersin’in Mut ilçesini İç Anadolu’nun Çukurova’ya açılan kapısı sayarım. Yörük dostlarımı ziyaret için Akdeniz sahillerine inerken orada mola verir, kocaman çınarların gölgelediği parkta bir yorgunluk çayı mutlaka içerim. Çalı dergisinin kadim dostları da vardır orada. Bunlardan biri de Nihat Mustul. Kültür-Sanat dostu, araştırmacı bir yazar. En son Çalı yayınları arasında “Dokuz mutlu” adlı kitabı yayınlanmıştı. Yeni kitabı yine Çalı yayınlarından çıkıyor. Adı “Aşk Gelmiş Buralara”. Nihat Mustul’un vazgeçilmez düşlerinden biri, bir kültür-sanat dergisi yayınlamaktı. Başardıda. Bir Gülnar-Aydıncık gezim dönüşü Mut otogarında Çıtlık’ı elime tutuşturuverdi. Gülnar’da Ali F.Bilir arkadaşımın yayınladığı gerçemekten sonra sonra yaşama merhaba diyen Çıtlık’da çok mutlu etti beni. Her iki derginin adı da yöreye has bitkilerden geliyor. Çalı’da öyle ya. Çıtlık şöyle sesleniyor okuruna.
“Benim adım Çıtlık.
Mut’un her yerinde, hatta bütün Toroslar’da yetişirim.
Size yabancı olmadığım için bu ad verildi bana.
.....
Biliyorum ki daha bebeğim. Ama bütün çoçuklar gibi büyümek ve yaşamak istiyorum. Hem de Mut kokularını, yurt kokularımla çoğalarak, evrensel kokulura uzanarak...”
Çıtlık, yerel ağrılıklı ama bütün ülkemizi kucaklayan bir dergi olacack. Başta Nihat Mustul olmak üzere Çıtlık’a emeği geçenleri kutluyorum.Umarım uzun ömürlü bir dergi olur.
KONYA KÖYLERİNE HİZMET GÖTÜRME DERNEĞİ
Pazartesi günü Zaman Gazetesi’nin içinden şehrimizde bir derneğin ilanı çıktı. Dernek Mevlana Çarşısı’nda 5-15 mayıs tarihleri arasında bir kermes düzenleniyormuş. İlanda bu kermes duyuruluyordu.
Elbette bundan bir gariplik yok. Günümüzde herkes yardım amçlı bir kermes düzenliyor. Bana garip gelen ilanın üzerinde fotoğraf oldu. Fotoğraf Konya köylerini değil, Karadeniz yaylalarını andırıyordu. Merak edip gittim. Dernek yöneticilerinden kimse yokmuş. Bayan bir veteriner derneğin fahri üyesi olduğunu söyleyerek, nasıl yardımcı olabilceğini sordu. Konya köyleri ile ilgili bir derneğin ilanında ‘bir Karadeniz yaylası fotoğrafının ne işi olduğunu’ sordum. Bayan güldü, sonra işin aslını anlattı. Keşke bir Karadeniz görüntüsü olsaymış ilandaki. İnternetten alınan bir İsviçre görüntüsüymüş. Konya köylerine hizmet götürme gibi iddası olan bir derneğin yöneticilerine sormak isterdim, işin vahametini biliyorlar mı? Bu fotoğrafı çeken sanatçının teklif hakları bir yana, Konya’dan bir köyün fotoğrafını temin etmek çok zor geldi? Konya imajı deyip duruyoruz, bu yalan görüntülerle mi kurtaracağız Konya imajını..