Geçtiğimiz günlerde bir arkadaş ile Mevlana Müzesini ziyaret ettim. Öğretmen ve üniversite öğrencilerine müzeyi indirimli ya da ücretsiz gezme hakkı iptal edilmiş. Yaklaşık bir aydır böyle bir uygulama varmış. Müze Kart uygulaması yerinde ve güzel bir uygulama. 20 YTL verip Türkiye’deki bütün müzeleri bir yıl ücretsiz gezebiliyorsunuz. Yalnız, arkadaşımın uyarısı ile benim dikkatimi çeken şey başka bir konu oldu. Müzeye girerken girişteki güvenlik görevlisi biletimizi alıp okuyucuya bizim yerimize kart okuyucuya taktı. Çıkan ses ilginçti. İngilizce Türkçe kırması bir dil ile birlikte “Niyv Kartt, Lütfen geçiniz!” diye bir ses çıkıyordu. Düşündüm. Bu “niyv kart” da ne? Sistem ithal ise “Lütfen Geçiniz” de ne? Madem Türkçeleştirilmiş bu kart okuyucu sistem “Niyv Kart” denilen sesin Türkçeleştirilmesi bu kadar zor mu ki? Tabii sesin bir o kadar da kötü olması bir başka mevzudur. İlgililerine.
KOSKİ’nin Çeşmesi!
Önceki gün Konya’ya Su Müzesinin kurulacağı ile ilgili bir haberi duyunca mutlu oldum. Koski Genel Müdürü Ahmet Sorgun’un başarılı çalışmalarını övgüyle izliyoruz. Su konusundaki çalışmaları iyi bir ekip ve çalışma ile sürüyor. Yaklaşık üç yıl önce yazdığım bir yazıda bahsetmiştim, Koski’nin bir su müzesi projesi vardı, ne durumda diye. Demek son noktaya gelmiş. Güzel. Bu Konya için bir iyi. Nisan tası da bulunacak mı merak ediyorum. Bunun dışında ben Konya’daki tatlı su çeşmelerinin boyuyla ilgili bir konuya dikkat çekeceğim. Bu konuda ortaya çıkacak olan bir cehaletim var ise özür diliyorum şimdiden. Ben Konya tatlı su çeşmelerinin yerden yüksekliğinin neden bu kadar alçak olduğunu merak ediyorum! Bunun benim bilmediğim uluslar arası bir standardı ya da ne bileyim gelenekten gelen bir ölçüsü mü var acaba diye düşünüyorum ama bir cevap bulamıyorum. Bir tatlı su çeşmesinden, yanınızda su bardağı, şişesi yok ise, elinizi dayayarak su içmek oldukça sıkıntı verici. İki büklüm oluyorsunuz, rahat bir şekilde su içemiyorsunuz. Yere oldukça yakın yapılmış, yapılıyor çeşmeler. Hadi, ayakta su içmenin sağlık açısından sıkıntıları var ama iki büklüm olarak su içmek de bir hayli sıkıntı verici. Bidonlara su doldurmak için ideal bir standart denebilir. Ancak mümkünü var ise hem su doldurmak hem de bardaksız ve şişesiz rahat su içebilmek için bunun daha rahat bir standardı bulunabilir. Hele benim gibi son dönemde göbeği dikkat çekici hale gelenlerin rahatlığı için! Bilmem meramımı anlatabildim mi? Koski’nin çalışmalarında başarılar diliyorum.
Başkanın Metal Lalesi!
Hangi cadde üzerinden geçsem “Metal bir Lale” şeklinde bir tabela dikkatimi çekiyor. “…. çalışması hayırlı olsun. Tahir Akyürek.” “… Caddesi Hayırlı Olsun. Tahir Akyürek.” Araç kullanırken epey bir Metal Lale dikkatini çekiyor insanın. Diyorsunuz belediye çalışmış, ne iyi ya! Bir yandan da soruyorsunuz burada daha önce böyle bir çalışma, yol, kaldırım, geçit yok muydu diye? Araçta uzun düşünmemek lazım. Aklıma başka bir şey geliyor. Uzun zamandır şehrin dışına çıkmadığım için bilemiyorum, şehrin dışında büyük “Metal Lale” şeklindeki tabelalardan asılmış mı? Hani şu kocaman kocaman reklam tabelaları olur ya şehrin girişlerinde. Orada şöyle bir tabela görürsem şaşırmayacağım. Yoksa da olsun. İlgililerinin dikkatine: “Konya. Türkiye’ye Hayırlı Olsun! Tahir Akyürek!” Yakışır hani, değil mi?