BURSA (AA) - BÜŞRA NUR ÖZCAN - Bursa'da bahçelerinde yetişen naşi armutlarından cevizli, kakaolu ve hindistan cevizli, katkısız ve lokum görünümde "meyve küpleri" yapan iki kız kardeş, patent aldıkları bu ürünle kendi markalarını oluşturdu.
Kimya mühendisliği bölümü mezunu Betül ile peyzaj mimarı mezunu Behiye Gürevin, bebek sahibi olduktan sonra sağlıklı yiyecek arayışlarının artması ve Bursa Ovası'ndaki meyve bahçelerindeki ürünleri farklı bir şekilde değerlendirmek amacıyla Ar-Ge çalışmaları yaptı.
Ardından yüksek ziraat mühendisi baba Süleyman Gürevin'in de desteğiyle katkı maddesi, koruyucu ve kıvam artırıcı koymadan armuttan "meyve küpleri" elde eden iki kardeş, 2016'da bu ürüne aldıkları patentle "Pyrus" markasının sahibi oldu.
İnternet üzerinden fosfor, magnezyum, kalsiyum, potasyum, folik asit, K ve C vitamini yönünden zengin naşi armudu küplerinin satışını yapan Gürevin kardeşler, Türkiye'nin dört bir yanından gelen siparişleri yetiştirmeye çalışıyor.
- "Deneme, yanılma sonunda nihai sonuca ulaştık"
Merkez Osmangazi ilçesine bağlı Çeltik Mahallesi'ndeki meyve bahçesinde AA muhabirine açıklamalarda bulunan Betül Gürevin, mezuniyetinin ardından uzun süre ulusal ve uluslararası ilaç şirketlerinde çalıştığını söyledi.
Gürevin, kendisinin ikizleri, ablasının da bir erkek bebeği olduğunu, onların katı gıdaya geçtiği dönemde şeker ve tuz ilavesiz gıda arayıp bulamadıklarını belirterek, "İhtiyacımızdan yola çıktık. Ailemizde hipertansif hasta çok fazla. Onların da tuz ilavesiz ürün tüketmeleri gerekiyor. Dolayısıyla kendimiz ürün geliştirmeye çabaladık ve 2 farklı formül oluşturduk. Hem ailemizde yaşanan sıkıntılar hem de Türkiye'deki ilaç sektöründeki veriler, bize yol gösterici oldu." diye konuştu.
Babasının desteğiyle bir yıl boyunca devam eden çalışmaları ve denemelerinin ardından formüller ortaya çıktığını dile getiren Gürevin, "Birden fazla deneme, yanılma, birkaç kez yakma sonunda nihai sonuca ulaştık. Temel nokta, bizim çocuklara, hastalara verebileceğimiz, güvenle tüketebileceğimiz bir ürün ihtiyacıydı. Naşi armudundan sağlıklı bir atıştırmalık geliştirdik. Burada bahsettiğimiz ürün, yeni nesil bir lokum. Bu işe 2015'te başladık. Bu yeni geliştirdiğimiz formül için patent başvurusu yaptık. Başvuru, 2016'nın ocak ayında kabul edildi." dedi.
- "4 tanesi 1,5 armuda denk geliyor"
Gürevin, Türkiye'deki ilaç pazarında en büyük kalemi hipertansiyon ve diyabet hastalarının ilaçlarının oluşturduğuna dikkati çekerek, "Yıllık 1,2 milyar liralık diyabet, 1,16 milyar liralık hipertansiyon ilacı gideri olduğunu öğrendik. Bu rakamlar, aslında çok ciddi bir yük devlet için. Biz bu ihtiyacı da göz önüne aldık ve ürünlerimizi geliştirdik." ifadesini kullandı.
Lokumların içinde sadece armut olduğunu vurgulayan Gürevin, şöyle devam etti:
"Katkı maddesi olarak hiçbir şey ilave etmiyoruz. Yeni nesil lokumumuz, naşi armudu dışında hiçbir içerik barındırmıyor. Farklı sıcaklık ve basınç gibi etkenlerle armuttan bu şekilde bir lokum formu elde ettik. Katkısız ve glutensiz, doğal bir ürün. Armut, mineral bakımından çok zengin bir meyve ve lif oranı çok yüksek. Günümüzde ofiste çalışanların en temel sıkıntılarından biri, bağırsak problemleri. Uzun süre oturuyoruz. Yaşlı hastalar için de aynı sıkıntılar var. Gelişmiş ülkelerde, düzenli olarak günde bir armut ya da armut suyu tüketiliyor. Bu bilgi de bize bize yol gösterdi. Bu ürünün 4 tanesi 1,5 armuda denk geliyor. Bunu tüketmek, bir kişinin günlük lif ihtiyacınızın büyük bir kısmını, potasyum ihtiyacının 3'te 1'ini, magnezyum ihtiyacının yarısını karşılamak anlamına geliyor."
Yıllık bin tona yakın armut hasat ettiklerini bu meyvenin satışını gerçekleştirdikten sonra kalan ürünlerden bu lokumları yaptıklarını anlatan Gürevin, günden güne lokumlara talebin arttığını, dolayısıyla büyüme potansiyellerinin de olduğunu ifade etti.
Lokumları tadanlardan çok olumlu geri dönüşler aldıklarını anlatan Gürevin, "Bu ürünün direkt tüketiciyle buluşması için internet üzerinden satıyoruz. Tüketici, kaliteli ürüne ulaşmak istiyor. Gelen talebi yetiştirmeye çalışıyoruz. Özellikle İstanbul'da sağlıklı, toprak ve yaprak analizi yapılmış, mineralce zengin ürünlere ihtiyaç var." diye konuştu.
Gürevin, ürünün farklı meyvelerle de elde edilebileceğini, bunun üzerine çalıştıklarını da sözlerine ekledi.
AA