Nasıl anlatılır böyle bir katliam?

Yücel Kemendi

Denilecek ne kaldı bu zulüm karşısında. Sözün bittiği katliamların başladığı dönemdeyiz. Konuşacak halimiz kalmamış düğüm düğüm olmuş boğazımızda sözcükler, soluğumuz kesilmiş, her yer yangın yeri...

Nasıl anlatılır böyle bir katliam, nasıl anlatılır bu insanlık ayıbı? Neyi kınanır bu zulmün? Bu acı tarif edilir mi Allah’ım?

Bu bir vahşet, bu saçmalıklar protestolarla biter mi hiç? Yüreğimiz yanıyor, yüreğimizdeki yangını söndürecek, hiçbir kelime bulamadım...

Bu mahlûklar insan mıdır? Yoksa insan suretinde kan emici vampir mi?

İnsanlık ölmüş. Vicdanlar yok olmuştur... Gazze'de insanlık onuru bitmiş malum mahlûkların gerçek yüzü bir kez daha kendini göstermiştir ve en önemlisi insanlığın vicdanı iflas etmiştir.

 

Hani haksızlık karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandı.

Nerde o koca Arap Birliği? Bir araya gelebilseler tükürükleriyle boğarlar...

Nerde o koca Osmanlının torunları, hani adınızın geçtiği yerde eşitlik ve adalet olurdu.

Yok yok…

Sessizlik sessizlik, nereye kadar bu sessizlik, neden bu sessizlik, korkudan mı, yoksa onlar gibi olmaktan mı, işte asıl mesele bu zannedersem.

Bugün Vampirlerin Hamisi ABD, "Hamas füze attı" diyerek, yapılan katliamı meşrulaştıracak zeminler arıyor, şaşkın ördek gibi.

Bir de bizim malum yalaka basınımız var; onları haklı çıkarma gayretinde, Kudüs’ten canlı yayın yapıyor tam yarım saat İsrail'in bu katliamı niye planladığını, neden böyle bir şeye kalkıştığını, İsrail'in iç politikalarını sonuna kadar özetleyerek anlatmaya çalışıyor...

 

Bize ne, kan emici ucubelerin iç politikasından, hükümetinden, siyasetinden, Sen İsrail'in sözcüsü müsün? Bu nasıl bir habercilik, İşte asıl mesele bu. ABD ne dedi biz onun peşindeyiz.

İsrail devlet televizyonu bile bu rezaleti yapmadı. Ah bu kraldan fazla kralcılar. Ve içimizdeki İrlandalılar olmasa.

 

Yüreğimiz yanıyor...

Bu toprakların gerçek evlatları sokaklarda Sadece bağırıyoruz, çağırıyoruz...

Ama, esas bağırması gerekenler nerede?

Sayın başbakanımız  “Biz Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesinin Eş başkanlarından bir tanesiyiz ve o görevi yapıyoruz” diyerek BOP'un Eş başkanlarından bir tanesi olduğunu dile getirmişti.

Sayın Başbakanım, ABD'nin "BOP projesi"nin eş olarak atadığı ülkelerin etkili yetkili isimleri Allah aşkına neredeler, şimdi ağızlarını bile açmıyorlar. Türkiye yalnız kaldı galiba...

Siyonist politikalar, bunların da kılcal damarlarına kadar sirayet etmiş herhalde…

Filistin onlar için Siyonizm’in vahşi isteklerini rahatça sergileyeceği ve hiçbir insanlık hukukunun hesap soramayacağı şekilde Müslümanları fütursuzca katledebilecekleri bir yer olarak seçilmiş.

 

Bu yazım; 2009 yılının ocak ayının dördünde, “Yarab yok mu bu karanlık gecelerin nurlu sabahı” başlığıyla yayınlanmıştı.

Peki bugün aynı yazıyı neden aldım?.

Çünkü bugün de yazsaydım aynı şeyleri yazacaktım.

Aynı zulüm bugünde devam ediyor, insanlar yine sokaklarda,

 

Ben de buradan soruyorum;

Sokaklara çıkmak için İsrail”in tekrar zulüm yapması mı gerekirdi?

İsrail hep aynı İsrail peki biz niye sadece bu zulümlerde ayağa kalkar, sokaklara çıkar İsrail mallarını protesto ederiz?

Gündemimiz birden değişti;

Mısırda neler oluyor? Ya Suriye? Hani birde İŞİD vardı o ne âlemde?

Hepsini unuttuk değil mi?  Bu gündemi kim değiştirdi dersiniz?

Son soru;

Osmanlıdan sonra İslam coğrafyasında, İsrail mi daha çok Müslüman öldürdü? Yoksa Müslümanlar mı daha çok Müslüman öldürdü?

 

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.