FETÖ’nün Balyoz davasında tutuksuz olarak yargılanan ve beraat eden 36 kişiden biri olan emekli jandarma albay Mustafa Aydın, ankesörlü telefonlar üzerinden FETÖ imamlarıyla irtibat kurduğu ve örgüt üyesi olduğu iddiasıyla dün gözaltına alındı.
Hakkında yakalama kararı verilen 210 askerden biri olan Aydın’ın, gözaltına alınan Balyoz mağdurlarının içine sızdırıldığı değerlendiriliyor.
Posta yazarı Nedim Şener, bu vakanın; “İşte FETÖ budur” şeklinde özetlenebileceğini belirterek dosyanın detaylarını köşesinde paylaştı.
İşte Şener'in o köşe yazısı;
- Balyoz’dan yargılanan subaydan FETÖ itirafı
Hürriyet gazetesinden Toygun Atilla’nın, ‘Balyoz’a sızdırıldı FETÖ’den yakalandı” haberini okuyunca ilk aklıma gelen; “İşte FETÖ budur” cümlesi oldu. Ciltler dolusu kitap yazsak anlatamayacaklarımızı bu dört kelime özetliyordu. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın ‘ankesörlü hat’ operasyonu kapsamında gözaltı kararı çıkardığı 210 subay arasında olan Jandarma Albay Mustafa Aydın, FETÖ ile 1982 yılında başlayan ilişkisini itiraf etti. Yalnızca bunu değil, en son kendisinin bağlı olduğu ve halen tutuklu yargılanan ‘Kemal’ kod adlı FETÖ’nün mahrem imamı Ramazan Yılmaz’ı da fotoğrafından iki kez teşhis etti.
İlişki 1982’den
Jandarma Albay Mustafa Aydın, ifadesinde; 1982 yılında 12 yaşındayken Bursa’da FETÖ’ye bağlı Özel Nilüfer Ortaokulu’nda okuduğunu, 1984-85 yıllarında FETÖ’nün öğrencilere ders veren ve ‘belletmen’ adı verilen Enes isimli Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisinin oluşturduğu gruba dahil olduğunu anlattı. İfadeye göre Enes isimli ‘abi’ onları tıp ve askeri okullara yönlendirdi.
1986 yılında Bursa Işıklar Askeri Lisesi’ne girdi. Hazırlık sınıfını Maltepe Askeri Lisesi’nde okurken, birinci sınıf öğrencisi “Recep” isimli kişi onunla ilgilendi. 1990 yılında Kara Harp Okulu’na başladı.
Balyoz’da sanıktı
1994 yılında mezun oldu. Anlatımına göre FETÖ ile bu arada hiç bağlantısı olmadı. 2002’de İstanbul Tuzla Jandarma Komando Taburu’nda göreve başladı. 2009 yılında ise Bingöl’e tayin oldu. 2010 yılında bir kişinin ifadesi ile Balyoz soruşturmasına dahil edildi. Bu davada 16 yıl hapis istemiyle yargılandı ve beraat etti. 2011 yılında İstanbul Bölge Komutanlığı’na atandı.
İfadesine göre, ‘görev yerine yakın’ diye, kızını FETÖ’ye ait olduğunu bilmediği Boğaziçi Ufuk Koleji’ne kaydettirdi. Bir güzellik merkezinde çalışan eşi F.A.’ya, FETÖ’ye bağlı Mehmet Akif Erdoğan Koleji’nden iş teklifi geldi. Eşi F.Y. ile görüşme için okula giden Mustafa Aydın, orada 1982 yılından tanıdığı ve FETÖ’nün belletmen diye adlandırdığı kişilerden biriyle karşılaştı.
Sivil imam
Eşi bu görüşmenin ardından FETÖ’nün kolejinde beden eğitimi hocası olarak işe başladı. 2012’de amcası Muzaffer Aydın’ın damadı Musa Hub bir çocuk sahibi oldu. Onu ziyarete gittiklerinde ilahiyatçı olan Musa Hub, ona dini bilgiler ve Kuran öğretmesi için “Kemal” isimli şahısla görüştüreceğini söyledi. “Kemal” isimli şahıs Mustafa Aydın’ı aradı ve Gültepe’de bir pastanede buluştular. Kemal, Mustafa Aydın’a cep telefonu numarasını vermez, onu sabit hattan arar. 15 gün sonra tekrar bir araya gelirler. Değişik ortamda karşılaşsalar da birbirini tanımıyormuş gibi yaparlar. Tesadüf bu ya; Kemal ile Albay Mustafa’nın kızları da aynı okula gitmektedir. Sonunda Kemal, Albay Mustafa Aydın’ı evine götürür. 4-5 kez Kemal’in evine giden Mustafa her seferinde ‘ankesörlü hattan’ aranmaktadır. “Kuran öğrenmek” diye başlayan görüşmeler, 2013-2014 yıllarında FETÖ elebaşının kitaplarını okumaya dönüşür. Kemal, örgütün talimatına göre hükümet aleyhine propaganda yapar. Ayrıca Albay Mustafa’dan, komutanları hakkında bilgi alır, dini inançlarını sorar. Görüşmeler ayda iki kez gerçekleşir. 17/25 Aralık 2013 operasyonlarından sonra Kemal, Albay Mustafa’ya FETÖ’nün okulunda okuyan kızını almasını, eşi F.Y.’yi de işten çıkarmasını söyler. Kemal kod adlı sivil imam, Mart 2014’teki yerel seçimlerde, 2014 Ağustos ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerde AK Parti dışındaki hatta HDP’ye oy verilmesini ister.
‘Örgüt taktiği’ araştırılıyor
Mustafa Aydın, FETÖ ile ilişkisini itiraf etse de, 2014 sonundan itibaren örgütten kimseyle görüşmediğini söylemesi inandırıcı bulunmaz ve tutuklanır. Çünkü 12 yaşında örgüt ile ilişkisi başlayan ve Balyoz davası öncesi ilişkilerini, beraat etmesinden sonra da sürdürmesi, yalnızca 2014 yılındaki mahrem imamın adını vermesi yeterli görülmez. Öte yandan, Mustafa Aydın’ın eşi FETÖ’nün okulunda çalışmıştır. Kardeşi Mehmet Nuri Aydın’ın FETÖ’nün kripto haberleşme sistemi ByLock kullanıcısı ve “Ürdün imamı” olduğu belirlenir. Annesi FETÖ elebaşı Gülen’in talimatı sonrası 2014 yılında Bank Asya’daki hesabında olağan dışı artış belirlenir. Albay Mustafa Aydın’ın ablası Ayşe Yanatma eniştesi Mustafa Yanatma, amcası Muzaffer Aydın ve amcasının damadı Mustafa Hub hakkında da FETÖ’den işlem yapılmıştır. FETÖ ilişkisi ancak ‘ankesörlü hat’ incelemesiyle ortaya çıkarılabilen ve bugüne kadar görevinin başında olan Albay Mustafa Aydın’ın, 15 Nisan 2019 tarihinde TSK’dan emekli olmak için dilekçe verdiği belirlenir. Ama onu farklı kılan, hem FETÖ ilişkisi hem de FETÖ’nün kumpas soruşturması olan Balyoz davasında yargılanmış olması. Savcılık, FETÖ üyesi Mustafa Aydın’ın, Balyoz davasına ‘örgüt taktiği’ olarak mı sızdırıldığı konusunda ise araştırmasını sürdürüyor.