Gazeteci - yazar Nazlı Ilıcak, 28 Şubat'ta işbirliği yapan medya ve yargının, bu günlerde filmi 28 Şubat’a geri sarmaya çalıştığını öne sürdü.
Türkiye’de gündemin çok çabuk değiştiğini kaydeden Gazeteci Ilıcak, Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’nun seçimlerle ilgili aldığı son kararın, İlhan Cihaner’in bir anda aday olmasının, alınan kararlarla ülkenin karıştırılmaya çalışılmasının sebebinin geçmişte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yapılanları hatırlatmak olduğunu belirtti.
Türkiye’nin çabuk kutuplaştığını belirten Ilıcak, “Bu gün ülkemizdeki kutuplaşma 28 Şubat’tan geliyor. Hükümetin yaptığı güzellikleri yazanlar hükümet yandaşı, karşı yazanlar ise Ergenekoncu gibi algılanıyor. 28 Şubat’ta medya ve yüksek yargı işbirliği yapmıştı. Şimdi ise filmi o günlere geri sarmak istiyorlar. Ancak şu an ne hükümet o zaman ki koalisyon hükümeti ne de halk o zamanki halk. Şu an bilgiye ulaşmak kolay. Birileri gazetecilere, savcılara ihbar mektupları ile dönen dolapları bir bir haber veriyor. Bu haberleri verenlerden Allah razı olsun.” diye konuştu.
Konuşmanın ardından soruları cevaplayan Ilıcak, Ergenekon’un siyaset rayında giderken arka plana TSK vesayetini de alarak beğenmediğini gönderen bir yapı olduğunu iddia etti. Ilıcak, Ergenekon’un başının bulunamamasını, uzantılarının Özel Harp Dairesi’ne dayanmasına bağladı.
Bu yapının, Ümraniye’de bir evde bulunan bombaları Savcı Zekeriya Öz’ün takip etmesi ile ortaya çıktığını hatırlatan Ilıcak, Ergenekon yapılanmasının faili meçhul cinayetlerden, toplumsal olaylara ve darbelere kadar Türkiye’deki tüm karanlık işlerin arkasında olduğunu kaydetti.
Söz konusu karanlık yapılanmanın yeni olmadığını, Eşref Bitlis, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy cinayetlerinde bile parmaklarının olabileceğini savunan Ilıcak, Ergenekon'un askeri vesayete dayanması nedeni ile kolay bitirilemeyeceğini iddia etti.
Ilıcak, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun anayasa konusunda Baykal’dan daha esnek davranacağını, bu yüzden de seçimden sonra iyi bir anayasanın yapılacağını ümit ettiğini sözlerine ekledi.