Ne olursan ol gel, ama 2 YTL ile gel!

Memleketi Kurtaran Adam

Geçen Pazar, Müze’de minik bir ziyaretçinin demir kapıya kolunu kaptırıp yaralandığını duydum. Minik yavrunun kolu kopmuş, yerine dikmişler. Tez zamanda şifayı bulur, Tanrı masumiyeti ve ailesinin Hazret’e olan sevgisi yüzü suyu hürmetine iyilik ve ihsanını ömür boyu bu yavrudan esirgemez inşallah.

Görünmez kaza mıdır, yoksa personelin ihmali mi vardır? Eminim, bu konuda gerekli inceleme ve araştırmalar yapılacaktır. Ama yıllar içre acılı ailenin ve yaralı yavrunun hafızasında “Mevlâna” kötü bir hatıra olarak kalacak mı, endişem odur. Hayır da O’ndan, şer de O’ndan… Hayrı da şerri de O bilir. Biz bilmeyiz. Allah aileye ecir, sabır versin.

***

Mevlâna’yı bir “Hazret” olarak görmekten ziyade, O’nu şehrin katma değeriyle özdeş tutanların, dergahını istatistiklerde en fazla kazandıran müze olarak düşünenlerin sonu hayırlı olur mu, onu da elbet kadir Mevla bilir.

Yeşil kubbeli Türbe’nin Topkapı’dan sonra Türkiye’nin en fazla ziyaretçi alan müzesi olduğu gerçeği, orada görevlendirilmiş bir takım personel tarafından yanlış kavranmış bir mesaj olmalı ki, işi iyice fiyat tarifesine dökmüşler.

Hiç gelmediyse üç kere başıma geldi, kalabalık gruplara ki, özellikle yerli ziyaretçilere bir sinir gösterisi, bir asabiyet almış başını gidiyor. Para eksik çıktığında kapıdan çevriliyorlar. Beyaz yaşmaklı neneler, ak sakallı dedeler “bu ne iştir!” diye şaşıp kalıyor. Buna benzer bir olaya belediyeci bir dostum da şahit olmuş ki, muhabbetimiz esnasında laf oraya geldi.
Ahbabım kapıdaki görevliye demiş ki, “Kardeşim, ben belediyede görevliyim. bu arkadaşlara yardımcı olalım, müzeyi gezdirelim”

Yanıt sert, eyvallahsız ve kabaca olmuş. “Kim olursan ol kardeşim, müzeye giriş 2 milyon, parayı veren girer!” Emir büyük yerdenmiş. Büyük yer de İl Kültür Müdürlüğü olsa gerek. Arkadaş, bari Müze Müdürü’ne laf anlatayım derken, karşısında daha da kaba birini bulmuş. Şimdi vücut dilini sorunlu kullanan bu arkadaş hakkında sordum soruşturdum.

Birkaç güne kadar kamuoyunun huzurunda Müze Müdürü arkadaşa bazı sorular sorup yanıtını arayacağım. Bu mevzuyla alakalı değil tabii, duyduğum başka mevzular hakkında.
Mevlâna’ya peynir şekeri, çin biblosu muamelesi göstermek, O’nu kazandıran istatistiki bir değerden müteşekkil görmek caiz mi, Sayın İl Kültür Müdürü? Vicdanlıca bir tavır mı? Bunu aynı zamanda İlahiyat mezunu olduğunuz için, minik yavrulara “ahlak, usul, erkan” öğretecek formasyona sahip olduğunuz için soruyorum.

Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.