Ne soba, ne kombi!

Mustafa Yiğit

İçimi ne soba ısıtıyor,  ne kombi

 

Kış kapıyı çaldı.

Soğuk iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladı.

Sobalar kuruldu, kombiler yanmaya başladı.

Tabii odunu kömürü, doğalgazı olanlar için bu söylediklerim…

Ama sobalar da,  kombiler de yansa bu kış daha çok üşüyorum ben..

Soğuk üşütüyor, ama sadece bedenimi değil ruhumu da üşütüyor..

Karamsar bir ruh hali etrafımı sarıyor.

Bu kış daha zor geçecek diyorum içimden..

Her geçen gün umutsuzluklarla çevriliyorum.

Ne siyasiler, ne ekonomistler içime su serpebiliyor.

Ne edebiyatçılar ne sinemacılar yeni filmleriyle renklendirebiliyor hayatımı…

Yalan diyorum, hep aynı hikayeler anlatılıyor.

Zenginler ve fakirler, güçlüler ve zayıflar arasındaki denge hiç değişmiyor.

Değişiyor, yanlış söyledim.

Birileri daha zengin ve daha güçlü, birileri daha fakir ve daha zayıf hale geliyorlar.

Türk filmlerinin senaryosu kadar sahici bir dünya yaşadıklarım..

Ve..

Kış, düşüncemi de üşütüyor...

Pozitif  bir tek şey göremiyorum, adeta gözümü  kar tipi kaplamış…

Her taraf boran, fırtına..

Beni üşütenin kış olmadığını biliyorum aslında…

Biliyorum ama, itiraf edecek gücü kendimde bulamıyorum belki de..

Ama itiraf etmenin vakti geldi..

Söylüyorum: Ümitsizlikler ve kaybedilmişlikler üşütüyor beni..

Adeta iliklerime kadar donmuş durumdayım..

Adaletsizlikler, haksızlıklar, üşütüyor içimi..

Kaba saba davranışlar, edepsizlikler, ihanetler, vefasızlıklar üşütüyor ruhumu..

Belki de genç değilim artık, orta yaşın karamsarlığı belki bu..

Yaşlanmanın bana  bir oyunu mu  yoksa bu düşünce tarzı…

Onu da bilemiyorum…

Ama üşüyorum..

Ruhum, düşüncem üşüyor…

Düşlerim, kabusa dönmek için adeta volta atıyor önümde, arkamda..

Göndermek istiyorum kötü düşünceleri, “kış kış” demek geliyor içimden..

Ama  “kış” geliyor içimi donduran, her “kış, kış” deyişimde aklıma...

Sonra üşüyor içim…

Ne soba ısıtıyor, ne kombi….

Üşüyorum ve dua ediyorum, bedenim üşüsün bu kış yanlızca..

Dudağım soğuktan morarsın, ama içim üşümesin diye..

Ruhum on beş yaşın ateşiyle ısınsın…

Umutlarım on beş yaşın sonsuzluğunda olsun…