Obezite başlama yaşı 6 olmuş
Geçtiğimiz hafta sonu katıldığım kongrede,
Türkiye Obezite Araştırma Derneği Başkanı Prof. Nafiz Bağrıaçık obezitede kadınların erkeklerden daha çok risk altında olduğuna dikkat çekiyordu. Obezitenin eskiden zengin hastalığı olarak görüldüğünü ancak şimdi varoşlarda yaygınlaştığını belirten Bağrıaçık, "Büyük kentlere göçün başlamasıyla hastalığın yayıldığını, çocukları korumak için sağlıklı beslenmeyi öğretmemiz gerektiğini belirtiyor. Ayrıca diyet ürünlerinin de tam bir aldatmaca olduğuna dikkat çekiyordu.
Bir bavul Aspartamın bir kamyon şekere eş değer olduğunu ve insanların yavaş yavaş ölüme götüren, kas spazmlarına sebep olabileceğini belirtti.
Dünya tıp literatürüne "şişmanlık geni"ni bulan Türk olarak geçen Harvard Üniversitesi Genetik Araştırmalar Bölüm Başkanı Prof. Gökhan Hotamışlıgil’in katıldığı sempozyumda ise, Sayın Hotamışlıgil’in, Türklerin genetik ve etnik özelliğine göre beslenmediği için tehlike altında olduğunu vurguluyordu.
Obezite nedir?
Obezite vücuttaki yağ oranının yüzde 20 ila 25'leri geçmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirtti.
Bilindiği gibi vücutta biriken yağ oranının neden olduğu birçok hastalığında kişiyi ölüme kadar götürebildiğini söyledi.
Peki obezite hangi hastalıklara neden oluyor?
En başta; Fast food gıdalar, içinde şeker, beyaz un ve mısırın yer aldığı yiyeceklerinde kandaki şekerin yükselmesine, aşırı insülin salgılanmasına neden olduğundan, aşırı insülin kan şekerini düşürdüğünü ve bünyemizin tekrar acıktığını söyleyen Hotamışlıgil şeker hastalığının en büyük sebeplerinden birisi olduğunu, kızartılan ürünlerin besin değerini kaybettiğini, besinin yağ asidinin; trans yağ asidine dönüşüp, sonrasında da, damar sertliğine, daha sonra yüksek tansiyona ve sonucunda, kalp krizi ve beyin kanamasına yol açabildiğini belirtip bunlara son derece dikkat etmemiz gerektiğini söyledi.
Prof. Hotamışlıgil; gazlı içeceklerin ve şekerli konsantre içeceklerin, konserve türü içeceklerinde, kemik erimesine neden olabildiğini belirtiyordu.
Kabızlık.
Prof. Hotamışlıgil, kabızlığın bir hastalık olduğunun bilinmesi gerekliliği ve lif oranı düşük gıdaların kabızlık yaptığını, insanlarımızın, günde üç kez yerine, neredeyse üç günde bir kez bağırsaklarının çalıştığını, ayrıca bu tür gıdalarında kanserojen madde içerdiğinin de asla unutulmamasının gerekildiğini anımsattı.(Fast food, dondurulmuş gıdalar, konserveler vb)
Lif oranı yüksek gıdaların en çok; Mercimekte, nohut, fasulye, bakla, bezelye, ve soya fasulyesinde bulunan baklagiller, sebzelerden; ıspanak, brokoli, karnabahar, lahana ailesinin en çok lif ve protein içeren üyeleri olduğunu belirtti. Meyvelerden elmanın, armudun, şeftali, kuru kayısının ve kuru incirin lif oranları en yüksek meyveler olduğunu, bir büyük elmanın 5 gram lif zenginliğine sahip olduğundan bağırsaklarımızı sıkıntısız temizlediğini belirtti. Sürekli kabızlık çeken insanların sabahları aç karnına bir büyük elma ya da, 5-6 adet kuru kayısı yerlerse kabızlık sorununu çözeceklerini söyledi.
Hoşca sağlıcakla kalın ama en önemlisi doğal gıdaları yiyen ve kabız olmayan adam gibi adam kalın...