Bazı travmaları atlatmak zor olur. Adı üstünde travma. Bu noktada profesyonel yardım almanız gerekebilir kendi kendinizi iyileştirebilme ve kendinize yetme gibi bir beceriniz yoksa ki pek çok kişide bulunmuyor. Kahramanmaraş depremi olduktan sonra annemi ve abimin ailesini Konya’ya getirmiştik. Depremin ülke olarak etkisinin yanında bireysel olarak üzerimizdeki etkilerini atlatmaya çalışıyorduk. Fay hattı sadece toprağın üzerindeki binaları sarsmadı, bireysel olarak insani, ailevi ilişkileri de yerinden oynattı ki bunun etkileri çok sonra ortaya çıkıyor.
Canını kurtarmış diye düşündüğünüz, enkazdan sağ kurtulmuş ya da evi zarar görmemiş, evine de kendine de bir şey olmamış, iyi çok şükür diye düşündüğünüz insanların aldıkları hasarlar şok durumu geçtikten sonra ortaya çıkıyor. Böyle bir öğrencim var, evinden yıkıntılar arasında çıkmış, hemen çevresine yardıma koşup yardımlar organize etmiş, biz de elimizden geldiğince buradan yardım göndermiştik. Köyünde yakın çevresinde tanıdığı insanları, çocukları kefenleyerek defin işlemini hızla gerçekleştirmişti. O yaşananların ruhunda bıraktığı izler şimdi ortaya çıkıyor. Psikolojik dayanıklılık dediğimiz şey ne kadar önemli… her ruhun bir dayanma noktası var, çat diye çatlıyor o nokta aşıldığı anda…
Bu deprem ve sonrasındaki yaşadıklarım benim de bir çatlama noktasına, eşiğine varmamı sağladı. Depremi o anda yaşamamış olsam da üçüncü gün yardım çalışmaları için gidip orada kaldığım bir haftalık süreçte gördüklerim, yaşadıklarım, silinmez izler bırakmış. Daha silinmez ya da zor olan kısmı ise, annemin Konyadaki misafirliği sırasında oldu. Bu ramazan ayının başında hafif baş dönmesi ve tansiyon zannettiğimiz bir şikayetle Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Acil servisine gittik. Belki bir serum takılır, ciddi bir durumu yoktur, sonra eve döneriz diye gittiğimiz hastanede durumun daha da ciddi olduğunu öğrendik ve bizim hastane günlerimiz başladı.
Acil servis gözlem odasında beklerken titiz tetkikler, incelemeler, doktorların yakın ilgi ve takibi ile sürecin daha da uzun süreceği ve düşündüğümüzden ciddi olduğu ortaya çıktı. Nöroloji Yoğun Bakım ünitesindeki günlerimiz böyle başladı. Gece hastanede refakatçi kalırken gündüz dersler… Hayatımda hastanede geçirdiğim en zor ve uzun dönem oldu. Belirsizlikler içinde, iniş çıkışlı grafikler, veriler, insanın ruh halleri de bu grafikler gibi değişkenlik gösterdi. Ancak güvenilir ellerde, uzmanlar arasındaysanız kendinizi daha iyi hissediyorsunuz. Yaklaşık kırk beş gün süren bu yoğun bakım günleri sırasında hasta bakıcı, hemşiresi, yardımcı personelinden bilhassa uzman ve asistan doktorlara özel bir teşekkür etmek istedim. Geç kalmış bir teşekkür oldu. Hayatımın en zor anlarında yanımızda olan, yardım, ilgi ve uzmanlıklarıyla sıkıntımızı azaltan Prof.Dr. Muazzez Betigül Yürüten Çorbacıoğlu, Prof. Dr. Figen Güney, Prof. Dr. Nazmi Zengin ve Tıp Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Hamdi Arbağ’a teşekkür etmek istiyorum. Bu konudan bağımsız olarak, Otizm Araştırma Merkezinde birlikte görev yaptığımız Prof. Dr. Ömer Faruk Akça’ya da yeri gelmişken teşekkür ederim. Bir özel teşekkür ise tıp alanındaki uzmanlığının ötesinde bir abi, dost olarak desteği, ilgisi ve tavsiyelerini esirgemeyen Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof.Dr. Lütfullah Altıntepe bu süreçte çok yardımcı oldu. Teşekkür ederim.
Onun dışında annemin hastalığını duyurmasam da haberi olup ilgisi, mesajı ile yanımızda olan dostlara özel teşekkür ediyorum. Bir sitem de, hayat koşturmacasından ya da akla gelmemek, önemsemezlik vs. gibi bir çok sebepten dolayı bir mesajla, nasılsın, iyi misin, bir ihtiyaç var mı, geçmiş olsun vb. diyemeyenlere gelsin. Bu kadar hakkımız olsun.
Bünyesinde görev yapmaktan gurur duyduğum Necmettin Erbakan Üniversitesinin medarı iftiharlarından Meram Tıp Fakültesinden aldığımız hizmetten ziyadesiyle memnun kaldım. Başhekiminden personeline hepsine teşekkür ederim…
Bir eleştiri ya da öneri getirmek istiyorum, annemin rahatsızlığı döneminden bağımsız olarak.
Üniversite personeli olarak randevu alma konusunda bazı kolaylıklara, önceliklere sahip olmak önemli. Akademik başvuru noktasının olması gerçekten çok güzel. Bunu düşünen ve gerçekleştirenlere teşekkür ederim. Muayene ya da tahlil konusunda uygulanan bazı kolaylıkların sadece üniversite personelinin kendisine uygulandığını, birinci derece yakınlarının bundan faydalanamadığını, bundan sadece tıp fakültesi personeline uygulandığını öğrendim. Haklı gerekçeleri olsa da şık olmadığını düşündüm. Bunu da burada dile getirmiş olalım.