NSU davası dördüncü yılını doldurdu

Federal Meclis Araştırma Komisyonu Üyesi Mihaliç: - "Maalesef soruşturma makamları tarafından Neonazi yapılarının üzerine yeteri yoğunlukta gidilmedi"- "Zschaepe, inkar edilemeyecek şeyleri kabul ediyor ve hiçbir şekilde olayın aydınlatılmasına katkıda bu

BERLİN (AA) - ERBİL BAŞAY - Almanya'da 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü sanıklarının yargılandığı dava dördüncü yılını doldururken, örgütün arakasındaki bağlantılar hala aydınlatılmadı.

Almanya Federal Meclisinde (Bundestag) kurulan NSU Araştırma Komisyonu Üyesi ve Yeşiller Partisi Milletvekili Irene Mihalic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, NSU cinayetlerinin ortaya çıkmasının ardından hala Neonazi yapılarının üzerine gidilmediğini söyledi.

NSU davasında henüz bir karar verilmediğini ancak davada baş sanık olarak yargılanan Beate Zschaepe’nin örgütün bir parçası olduğu ve yaşananlardan bihaber birisi olmadığının açığa çıktığını belirten Mihalic, "NSU örgütünün üç üyesinin kısmen mahkemede yargılananlar ve kısmen de hala çok şey bilmediğimiz bazı yapılar tarafından desteklendiğini biliyoruz. Maalesef soruşturma makamları tarafından Neonazi yapılarının üzerine yeteri yoğunlukta gidilmedi." şeklinde konuştu.

Baş sanık Zschaepe'nin mahkemede verdiği ifadeyle NSU kurbanlarını ve onların ailelerini alaya aldığını söyleyen Mihalic, "Zschaepe, inkar edilemeyecek şeyleri kabul ediyor ve hiçbir şekilde olayın aydınlatılmasına katkıda bulunmamaya devam ediyor." dedi.

Mihalic, üyesi olduğu NSU Araştırma Komisyonunun bu yasama dönemindeki çalışmalarını bitirmek üzere olduğunu ifade ederek, komisyon çalışmaları bite de olayın aydınlatılmasına yönelik sürecin henüz tamamlanmadığını vurguladı.

"NSU’nun bugüne kadar ortaya çıkarılamayan karanlık örgüt yapısının, bir bütünün parçası olduğuna yönelik çeşitli ipuçlarını araştırdık. Güvenlik makamlarının yaptığı soruşturmada, örgüt ağının bu bölümü maalesef hemen hemen tamamıyla atlandı." diyen Mihalic, bunun özellikle güncel aşırı sağcı tehditlerin ihmal edilmesi ve bugüne kadar yapılan saldırılarda bu yapıların önemsenmemesinden kaynaklandığını dile getirdi.

NSU Araştırma Komisyonunun devlet makamlarından tüm bilgileri alıp almadığına ilişkin bir soru üzerine de Mihalic, özellikle Anayasayı Koruma Dairesinin (BfV) kendilerine konuyla ilgili dosyaları iletmemesini eleştirerek, "Dosyalar ya geç geldi ya hiç gelmedi ya da ilgi çekici olabilecek yerler karartılmış geldi. Bir bölümü BfV’de imha edildi. Bu dosyaların sadece küçük bir kısmı yeniden onarıldı. Bu imha skandalında, BfV’nin NSU fiyaskosundan sonuçlar çıkarmadığını bir kez daha tespit ettik. BfV, aktif bir şekilde olayın aydınlatılmasına katılmak yerine, NSU bağlamında kendi rolünü gizlemek istiyor." şeklinde konuştu.

NSU üçlüsünün tek başına ve bir ağ olmadan hareket ettiğinin düşünülemeyeceğine dikkati çeken Mihalic, bu üçlünün bugün bilinenden başka ve belki başka bağlamda suçlar işlemiş olabileceğini de kaydetti.

"NSU’nun işlediği suçların benzerleri bugün yine işlenebilir mi? şeklindeki soruya da Mihalic, "Maalesef NSU konusunu temiz bir şekilde analiz etmediğimizden endişe ediyorum. Bunun, son iki yıldır sığınmacılara ve onların kaldığı yerlere yönelik yapılan saldırılarda etkisi var. Bu bağlamda tek kişi hakkında soruşturma yapılıyor ve olaylar yerel ve bölgesel olaylar olarak değerlendiriliyor. Yine veya hala örgütsel yapılar görülmüyor." yanıtını verdi.

- Davanın geçmişi

Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, bombalı saldırlar yapmak ve çok sayıda soygun gerçekleştirmekle suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettiği öne sürülmüştü.

2013 yılının mayıs ayından bu yana Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen davada NSU terör örgütü üyesi olmakla yargılanan Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten bir kaç gün sonra polise teslim olmuştu.

Davada, NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor. NSU terör örgütü 10 cinayet, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunundan sorumlu tutuluyor.

Örgüt üyelerinin istihbarat muhbirleriyle bağlantı kurduğu ifade edilmişti.

Ülkenin iç istihbarat servisi Federal Anayasayı Koruma Dairesinin ve bazı emniyet kurumlarında aşırı sağcı gruplar içinde kullanılan muhbirlere ilişkin birçok belgenin 4 Kasım 2011’den sonra imha edildiği ortaya çıkmıştı.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde 4 yıldır devam eden davada bugüne kadar 362 duruşmada 300’ü aşkın tanık, uzman ve bilirkişi dinlendi.

AA

Gündem Haberleri

Niğde'den Dubai çikolatasına farklı yorum
Antika Dükkanını Lağım Suyu Bastı: İSKİ'ye Tepki
Okulun duvarını çocuklar boyadı
Doğanşehir’de 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıntıyı Hissetti
İBB Meclisi’ne damga vuran konuşma: Gök kubbeyi başınıza yıkarız