İSTANBUL (AA) - Şair, yazar ve akademisyen Nurullah Genç, kendileri için başarının bir hedefe ulaşmak anlamına gelmediğini belirterek, "Bizim için başarı bir hedefe ulaşmak değildir. Emeklilik değildir. Bizim için başarı ölene kadar bir dava ufkunda sonsuza kadar yürüyebilmektir. Koşu bitti, ben bittim demek değildir. Çünkü biz koşu bittikten sonra da koşabilen atlarız." dedi.
Server Gençlik ve Spor Kulübü Derneği ve Server Genç Hanımlar Derneği iş birliğiyle düzenlenen "Başarı Bedel İster" başlıklı konferans, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Raşit Küçük Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Genç, buradaki konuşmasında, Türk insanının başka bir zihniyet dünyasına ihtiyacının olmadığını belirterek, "Yaklaşık 200 yıldır bu topraklarda kendi medeniyetimizin bakış açısıyla meselelere yaklaşamama sorunu, en büyük sorunumuzdur. Kendi zihniyet dünyamızı kaybedince baktığımız pencereler değişti. Şirazeyi kaybettik, dengemizi kaybettik. Meselelere kendi medeniyet mantığımızla bakmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Başarı kavramını en çok etkileyen noktanın ilim adamlarının bakış açısı ve meselelerin çözümünde baktığı pencere olduğuna işaret eden Genç, 1990'lı yıllara kadar başarı ve kişisel gelişimle ilgi eserlerin Batılı kaynaklardan beslendiğini söyledi.
- "Hayalleri olmayanların gelecekleri olmaz"
Genç, yazar ve fikir adamı Prof. Dr. Erol Güngör'ün Türk tarihine ilişkin bir tespitini hatırlatan Genç, şunları söyledi:
"1690'lı yıllardan itibaren, özellikle 1699 Karlofça Antlaşması'ndan sonra Osmanlı Devleti sürekli geriye gittiğinden dolayı çalışarak, öğrenerek, ilim yaparak, toplumu tanıyarak, ihtiyaçları belirleyerek gelişmeyi esas almış bir anlayıştan sarayda oturarak, keyif çatarak, biriktirdiğini harcayarak devleti idare etmeye çalışan bir anlayışa geçtiğimiz için sürekli geri gittik. Bu gidişler içerisinde de 'Batılılar nasıl kazanıyor?' diye bir soru sorduk kendimize. Cevabını çalışmakta bulamayınca Batılılara benzemekte bulduk. Bu öyle bir noktaya geldi ki Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Batılılara karşı almış olduğumuz son yenilgiyle beraber, kendimizi Batılıların yerine koyup, kendimize kendimizden başka düşman bulamaz olduk. İşte bizim liderlik konusundaki meselemizin kaynakçasının arkasındaki hakikat budur. Aslında bu ülkenin bugün damarlarına kadar sirayet etmiş hakikat budur."
Geride kalmış toplumların neden geride kaldıklarını çok iyi tespit etmesi gerektiğini aktaran Genç, hayalleri olmayanların geleceklerinin de olmayacağını ifade etti.
- "Bizim için başarı ölene kadar bir dava ufkunda sonsuza kadar yürüyebilmektir"
2071 yılının hayati derecede önemli olduğunu belirten Genç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz mesela bugün çocuklarımızı, gençlerimizi 2071'de dünyanın en büyüğü olacaksınız diye yetiştirsek ne olur biliyor musunuz? Alparslan'dan sonra 1000'inci yılda dünyanın en büyük devleti oluruz biz. Buna adım gibi eminim ama yeter ki bu paylaşılsın, çocuklarımıza ve gençlerimize öğretilsin. Böyle bir ufuk var ve ben bunu görüyorum. 2071 tarihe yeni bir tarih olarak yazılmalı diye inanıyorum. Çünkü bizim medeniyetimizin bu toprakları yeniden fethetmeye ihtiyacı var. O açıdan son derece önemli. Ciddi ciddi çok iyi çalışmamız lazım ki 50 sene sonra bu topraklarda başarıyı yeniden şekillendirebilelim."
Genç, "başarı" kavramının şair ve yazar Sezai Karakoç'un bir şiirindeki "Biz koşu bittikten sonra da koşabilen atlarız." dizesiyle açıklanabileceğine dikkati çekerek, "Bizim için başarı bir hedefe ulaşmak değildir. Emeklilik değildir. Bizim için başarı ölene kadar bir dava ufkunda sonsuza kadar yürüyebilmektir. Koşu bitti, ben bittim demek değildir. Çünkü biz koşu bittikten sonra da koşabilen atlarız." diye konuştu.
Başarılı olabilmek için insanın kendini bilmesi gerektiğine de değinen Genç, başarının 4 temel unsurunun bilgi, tecrübe, yetenek ve istek olduğunu dile getirdi.
Etkinlik, Server Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Muhammed Fatih Ertaş'ın, şair, yazar ve akademisyen Nurullah Genç'e hediye takdim etmesinin ardından sona erdi.