“Daha önceki yazılarımda da vurguladığım gibi, ben Ak Parti aday listesinin ağırlıklı olarak Milli Görüş kökenli kişilerden teşekkül etmesini temenni ederdim.”
“Konya İl Başkanlığı görevini 5 yıl boyunca büyük bir başarıyla yerine getiren ve aday adayı olmasa da vefa gereği listede yer verilmesini beklediğim Ahmet Sorgun’un aday yapılmaması, Milli Görüş kökenli olmasından mı kaynaklanmıştır acaba?”
“Bu listenin genelinden, Milli Görüş gömleğinin fiilen de çıkartıldığını mı anlamalıyız ve bu liste Konya’nın genel yapısını ne kadar temsil ediyor diye sormak geliyor içimden…”
Bu cümleler, Ak Parti Konya aday listesini değerlendirdiğim yazımda kaleme aldığım cümlelerdi.
Bu yazıdan sonra bazı geri dönüşlerde, sadece Konya listesinin değil diğer illerin listesinin de aynı şekilde teşekkül ettiği yani Milli Görüş kökeninden gelen insanlara fazlaca yer verilmediği haberlerini aldım.
Hatta bir kardeşimin söylediği şu cümle beni can evimden vurdu: “Ülke genelinde, Partiden Milli Görüşçüleri tasfiye etme eğilimi var.”
“Yok artık daha neler, o kadar da değildir” şeklinde tepki verdim ama bir tereddüt de yaşamadım değil… Kesinlikle böyle olmamasını, bunun yanlış bir bilgiden ibaret olmasını ve asılsız bir söylenti olduğunu temenni ediyorum.
*** *** ***
Yukarıya aldığım, önceki yazımdaki cümleler, hiçbir kişiyi hedef almamaktadır. Ben de biliyorum ki, listelerde yer alan adayların içinde, bulundukları görevlerde başarılarını ispat etmiş, oldukça çalışkan, kurumlarını zirveye taşıyan isimler mevcut.
Yazdıklarım tamamen zihniyetle ilgili… Ben istiyorum ki, başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Ak Parti’yi kuran zihniyet hangi ruhu temsil etmiş ve bugünlere hangi ruh taşımışsa bugün de yarın da aynı ruh ve aynı zihniyet ağırlıklı olarak Partinin her kademesinde yer alsın.
Ben istiyorum ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı makamına giderken Partiyi emanet ettiği Ahmet Davutoğlu’nun zihniyeti ne ise onun arkasındaki adayların zihniyeti de aynı olsun.
Ben istiyordum ki, Allah korusun yarın Parti düşüşe geçerse, gemiyi terk edip gidecek olan kişiler değil, sonuna kadar aynı amaç uğruna mücadele verenler aday olarak gösterilsin.
Ben istiyordum ki, Ak Parti bugün tek başına iktidar olduğu için onun nimetlerinden faydalanmak isteyenler değil, gerçekten Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Ahmet Davutoğlu’nun görüşü, inancı, düşüncesi, anlayışı istikametindeki kişiler listelere alınsın.
Ve ben istiyordum ki, paralel yapılanma olayından gerekli dersler alınsın, aday yapılacak kişiler kılı kırk yararcasına incelensin ve üzerinde Ak Parti’nin kuruluş ruhunu taşımayanlara kapılar kapatılsın. Sürekli bu doğrultuda yazılar yazdım.
Zira Recep Tayyip Erdoğan’ın manevi liderliği sürdükçe Ak Parti’nin ilerlemesi yolunda hiçbir isme ihtiyaç olmaz. Ak Partili olup da, bu düşüncelerime karşı olan var mıdır bilmem?
*** *** ***
CHP’nin seçim beyannamesi basına yansıdı. Beyannamede, dini derslerin kaldırılması, 13 yıllık kesintisiz eğitim ve başörtü yasağına dönülmesi gibi maddelerin yer aldığını öğrenmiş olduk.
CHP’de hiçbir gelişme yok maalesef. Tek partili dönemdeki CHP zihniyeti ne ise şimdi yine aynı CHP zihniyeti devam ediyor.
Kur’an Kurslarını kapatan, Kur’an-ı Kerim öğrenilmesini ve Ezan’ın aslına uygun olarak okunmasını yasaklayan CHP zihniyeti bugün de aynen mevcut. Ellerine fırsat geçtiği anda yapacakları yine aynı…
Kesintisiz eğitimin nelere mal olduğunu 28 Şubat döneminde bu millet gördü ve yaşadı. Anlaşılıyor ki, 28 Şubat dönemi ve sonrası gelişmelerden CHP hiç ders almamış.
Milletin inancı ile taban tabana zıt olan ve bu inanca düşmanlık yapan CHP zihniyetinin bu ülkede iktidar olması sittin sene mümkün değil. Bunu CHP yönetimlerinin artık anlaması lâzım. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.
NOT: 1- Kanal 42 TV Hasbihal programım bu hafta yayınlanmayacaktır.
2- Ramazan’ın müjdecisi Üç Aylarımızı ve Mübarek Regaib Kandilimizi tebrik eder, hayırlara vesile olmasını ve hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.