O nûrla, onurlandık

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

O nûrla, onurlandık

14–21 Nisan 2013 tarihleri arası Kutlu Doğum haftası olması münasebetiyle, gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında DİB tarafından organize edilen yoğun programlar icra edilmektedir. Ayrıca, STK’lar da bu programlara iştirak etmekte ve ilgi göstermektedir.

Bilindiği gibi bu yılın kutlu doğum haftası ana teması, Hz. Peygamber ve insan onurudur.19–21 Nisan tarihleri arasında Konya’mızda DİB, Hz. Peygamber ve insan onuru sempozyumuyla, şehrimizi onurlandırmıştır. Umarım, halkımız bu sempozyuma yoğun ilgi göstermek suretiyle istifade etme imkânı elde eder.

Yüce Allah, insanı yaratmadan önce, insan için yaşanılır bir dünya yaratmıştır. Varlıklar içerisinde en son yaratılan, insandır. Çünkü bu âlemde her şey, insanın emrine âmâde kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de geçen birçok ayette; insanı onurlandırmakla ilgili ifadeler yer alır: Âdemoğlu, mükerrem yaratılmış, en güzel bir şekilde yaratılmakla kalmamış, ayrıca yeryüzünün maddi ve manevi imarını üslenme sorumluluğu da kendisine verilmiştir.

Bütün bunlar, insanın yaratılış anlamında onurlandırıldığının bir belgesidir. İnsan yeryüzünde kendi onuruyla yaşayabileceği gibi, onursuzca da yaşayabilme özgürlüğüne sahip kılınmıştır.

İnsan; ulvilik ve süfliliğin, akıl ve şehvetin buluşma noktasıdır.

İnsan, kendi özgür iradesiyle, iyiyi eylem haline getirebileceği gibi, kötüyü de eylem haline getirebilme yeteneğine sahip tek varlıktır. İnsan iyi ve kötünün, günah ve sevabın, iman ve küfrün, hak ve batılın birbirinden ayrılmasında güç sahibidir. Bunları, vahiy bilgisiyle, peygamber öğretisiyle ve akıl gücüyle başarabilir.

Yüce Allah, insanı onurlandırmak adına, sayısız peygamberler göndermiştir. Bütün Peygamberler, onurluca bir hayatın nasıl yaşanması gerektiği konusunda ‘model’ oluşturmuşlardır. Bu manada Hz. Peygamber de nübüvvet halkasının son ve muhteşem “güzel model” örneğidir. O, kanın, canın, ırzın, onurun mukaddes olduğunu ilan etmiştir. İnsanlık için bunlar yüce erdemli davranışlardır.

Onur, sadece kişinin kendisine saygılı olması değil, başkalarına da saygılı olmasının diğer bir adıdır.

Hz. Peygamber, toplumun her kesimini onurlandırmıştır. Eğer bugün yaşadığımız dünyada, birey ve toplumların onuru çiğneniyorsa, bu ekmel mesajın göz ardı edilmesinden dolayıdır. Bir Müslüman için onur, her şeyden üstündür.

Onurlu bir hayat yaşamak, herkesin hakkıdır.

Hz. Peygamber, “çocuklarınız arasında adaleti gözetin” buyurmakla, çocukları onurlandırdı.

Hz. Peygamber, “işçinin ücretini, alın teri kurumadan veriniz” buyurmakla, emeği onurlandırdı.

O, “kadınlarınıza karşı iyi muamele yapın” tavsiyesiyle kadınları onurlandırdı.

O, "hangi genç, bir ihtiyara saygı gösterirse, yarın kendisi de yaşlandığında Allah o kimseye saygı gösterecek gençleri yaratır” demekle ihtiyarları onurlandırdı.

Hz. Peygamber, Cafer b. Tayyar’ı, Mus’ab b. Umeyir’i, Zeyd b. Sabit’i, Üsame b. Zeyd’i 20-25 yaş aralığında önemli görevlere getirmekle gençleri onurlandırdı.

Hz. Peygamber, yoksula, yetime, kimsesize kol-kanat germekle ve onlara hâmilik yapmakla müstezafları onurlandırdı.

Hz. Peygamber toplumun yoksullarına dilenciliği değil, çalışmanın erdemli olduğunu pratik olarak göstermekle, çalışmanın onurlu bir iş olduğunu söyledi.

Hz. Peygamber, etnik köken ayrımcılığını mahkûm ederek, takva ile insanın ancak onurlanabileceğini yaşantısıyla gösterdi.

Hz. Peygamber, seçkinci İslam anlayışı önerenlere karşı, bunun bir onursuzluk, bir omurgasızlık olduğunu vurgulayarak, böyle bir ayrımın İslam’la bağdaşmayacağının örnekliklerini verdi.

Unutmayalım ki onur, Allah ve Resulünün getirdiklerine teslim olmakla ve onlara hayatiyet vermekle yeniden ayağa kaldırılabilir.

Ne mutlu onurlu bir hayatı seçenlere!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.