"4 Mart Dünya Obezite Günü" çerçevesinde Erzincan Halk Eğitim Merkezi'nde, halk eğitim kursiyerlerine ve çalışanlarına "Sağlıklı Beslenme, Fiziksel Aktivite, Obezite" konulu eğitim verildi.
Halk Sağlığı Hizmetleri Birimi personeli Diyetisyen Nida Işık Tekçe, katılımcılara verdiği eğitim seminerinde obezitenin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlandığını söyledi. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının ortalama yüzde 15-20'sini, kadınlarda ise yüzde 25-30'unu yağ dokusu oluşturduğunun altını çizen Tekçe, erkeklerde bu oranın yüzde 25, kadınlarda ise yüzde 30'un üzerine çıkması durumunda obezite söz konusu olduğunu belirtti. Obeziteyi belirlemek için Dünya Sağlık Örgütü'nün obezite sınıflandırması kullanılmakta ve genellikle Beden Kitle İndeksinin esas alındığını anlatan Tekçe, tüm dünyada fazla kiloluluğun ve obezitenin sıklığının giderek artığını ve obezitenin 21'inci yüzyılın küresel boyutta en önemli halk sağlığı sorunu olduğunu ifade etti.
Obezite ile mücadele önerileri
Obeziteden korunmak için vatandaşlara önemli önerilerde bulunan Tekçe, "Obezite ile mücadele konusunda Dünya Sağlık Örgütünün temel önerileri vardır. Bunlar, yağ, şeker ve tuz oranı yüksek yiyecek ve içeceklerin özellikle çocuklara karşı pazarlanmasını kısıtlamak, şekerli yiyecek ve içecekleri vergilendirmek, besin değeri yüksek yiyecek ve içeceklere uygun fiyat desteği ile daha iyi erişim sağlamak, şehirlerde ve kasabalarda güvenli yürüyüş, bisiklete binme ve tatil için daha fazla alan açmak ve çocuklarımıza erken yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıklarını edindirmek" diye konuştu.
"Çocuklarda obeziteye dikkat"
Tekçe öte yandan, obeziteyle mücadelenin çocukluk çağında başlaması gerektiğine dikkat çekerek, "Çocuk ve adolesan döneminde oluşan obezite, yetişkinlik dönemi obezitesi için zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle aile, okul ve çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmelidir. Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir" şeklinde konuştu.
"Günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapılmalıdır"
Obeziteden korunmada sağlıklı beslenmek ve fiziksel aktivitenin arttırılması önemli olduğunu söyleyen Tekçe, günümüzde sıklıkla görülen şişmanlık ve şişmanlığa bağlı kronik hastalıklar ile vitamin ve mineral yetersizliklerinin önlenmesinin hem birey hem de toplum için önem taşıdığını, sağlıklı yaşam biçiminin; sağlıklı beslenme ile aktif bir yaşam için arttırılmış fiziksel aktivite düzeyine dayandığını belirterek "Besin gruplarında yer alan besinlerden sağlıklı seçim yapılabilmesi için besinlerin renk çeşitliliğine, yapısal özelliklerine, bireyin sağlık ve hastalık durumuna, yaşına ve cinsiyetine, fiziksel aktivite ve fizyolojik (gebe ve emziklilik) durumunun özelliklerine dayalı, besinlerin posa, yağ, tuz ve eklenmiş şeker içerikleri dikkate alınarak seçimler yapılmalıdır. Hedef her öğünde tabakta yer alan her besin grubundan bir besinin seçilerek tüketilmesidir. Tabağın yanında yer aldığı üzere günlük beslenmede önerilen su tüketiminin sağlanması, günlük beslenmede zeytinyağının yer alması, aktif yaşamın desteklenmesi sağlıklı yaşam biçiminin tamamlayıcısı olarak önem taşımaktadır. Sağlığınız için yetişkinlikte haftanın en az 5 günü ve günde en az 30 dakika orta şiddetli, çocukluk çağında ise günde en az 60 dakika orta ve yüksek şiddetli fiziksel aktivite yapılmalıdır" dedi.