“Ödül niye verilir?” diye sorabiliriz kendimize. Yapılan bir işin karşılığı mı? Yoksa iyi davranışların takdiri mi? Bence her ikisinin de karşılığıdır ödül. Ödül aslında bir eğitim modelidir. Çoğu zaman okulda, çocukların başarılarını arttırmak için başvurulan bir yöntemdir.
Sadece okulda mı? Hayır.
Günlük yaşamda da ödüllendirmeler toplumun yararınadır. Zira pedagojik olarak teşvik etmek ve model göstermek vardır aslında tüm ödüllerin arkasında. Pedagojik açıklaması ise şöyle: Ödül başarının değil, liyakatin karşılığı olmalıdır; çünkü, başarı ödülünü kendi kendisinde bulur. Ödülün mütevazi değerde olması, yapılan şeyin ücreti olarak değil, özdüllendirenin yapılan şeyden memnuniyetinin bir nişanesi olarak görülmesi yerinde olur.
Evet burada ödüllendiren aslında ödül alanın yaptığı işlerden memnun olmuştur ve bunun ilanını istemektedir.
Hollanda Türkleri olarak geçğimiz günlerde böyle bir ödüllendirmeyle karşılaştık. Hollanda Milli Eğitim Bakanlığı 550 bin öğrenci arasından örnek öğrenci en başarılı öğrenci olarak Den Haag’lı Murat Ersoy’u seçti ve ödüllendirildi. Yani Lahey Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğrencisi Murat Ersoy, Hollanda'nın en başarılı öğrencisi seçildi. Murat Ersoy, Devlet Bakanı Mark Ruuty tarafından kabine adına ödüllendirildi.
Kendisini bir akşam üstü Holland Spoor tren istasyonu arkasındaki okulunda ziyaret ettiğimizde, beş altı yıl önce kurmuş olduğu Avrasya Öğrenci Derneği’nin onlarca üyesinin hazırladıkları bir programla karşılaştık.
Kapıda genç bir çocuk elindeki Türk lokumlarını ve baklavalarını Murat Ersoy’u tebrik için gelenlere ikram ediyordu. Her masada kuru yemiş ve tatlılar vardı. Anlaşılan Murat’ın aldığı ödül kendisinin ifadesiyle tüm Türk gençlerineydi. Herkes mutlu ve gururluydu Murtat’la.
Peki Murat bu ödül’ü kazanacak ne yapmıştı? Neden beşyüzelli bin öğrencinin içinden Murat Ersoy seçilmişti? Bu soruya verilecek cevap zaten ödülü beraberinde getirmişti. Murat sadece dersleriyle ilgilenmiyor, aynı zamanda sosyal ve aktif bir öğrencilik yaşamı ortaya koyuyordu. Kendisi gibi okuyan gençlerin varolan sorunlarına el atıyor, öğrencileri örgütlüyor ve sosyal etkinliklere imza atıyordu. Murat’ın bu yönü diğer öğrencilere göre artı değerini beraberinde getiriyordu. Yani Murat hem okulda hem toplumda sosyal sorumluluk taşıyordu. Mesela Murat aynı zamanda iyi bir yağlı güreşçiydi. Amsterdam yeşil sahalarında Türkiye’den gelen güreşçilerle güreş tutuyor ve mücadele ediyordu. Atılgan ve girişimciydi.
Sadece okul ve dersleriyle ilgilenmiyordu. Oysa bazı velilerimiz çocuklarına sadece derslerinde başarılı olmalarını öğüt verirler. Sosyal etkinliklerin çocuklarını dersten alıkoyacağını düşünürler. Ancak tecrübeler ve pratik bunun aksini göstermektedir. Çocuk okulda öğrendiği bilgileri bir vesileyle pratıkte kullanması, uygulaması gerekmektedir. Zira pratik tecrübe de aslında iyi bir eğitimdir. Çocuğa cesaret verir. Başarıya sevk eder. Dolayısıyle velilerimizin çocukların sosyal ve kültürel ve sportif etkinliklere katılımlarını teşvik etmeleri kendileri yararınadır.
İşte Murat bunlardan sadece bir tanesidir. Murat bir taraftan okuluna devam etmektedir, diğer taraftan da folklor oynamakta, yağlı güreş yapmakta, toplantı veya konser organize etmektedir. Yani topluma faydalı olmaktadır.
Murat’ın bu yönlerini sadece kendisi ve arkadaşları değil aynı zamanda eğitim bakanlığı da bir vesileyle görmüştür. Murat gibi öğrencilerin ve gençlerin çoğalmasını arzu ederek Murat’ı ödüllendirmiştir.
Sadece Murat mı? Hayır.
Murat’ın şahsında Türk gençleri ödüllendirilmiştir. Dolayısiyle Hollanda Türk toplumu da. Murat Ersoy’un da ifadesiyle Hollanda’da onlarca Murat Ersoy olmalı. Keşfedilmeli. Başarıların altı çizilmeli. İlan edilmeli. Gençler arasında rekabet teşvik edilmeli.
Murat’ın ödül almasıyla, kaç zamandır özlediğimiz Hollanla basınına olumlu yansımamız bir defa daha gerçekleşmiş oldu. Bir çok yayın organı Murat’ın ödülünü sayfalarına taşıdı. Murat’ı anlatan ve öven yazılar yazıldı.
Umarım önümüzdeki zamanda Murat’ın farklı örneklerini görürüz Hollanda’da. Gençlerimiz başarıdan başarıya koşarlar. Onlar gurur kaynağımız olur.
Bu duygularla yaklaşan Kurban Bayramı’nızı can-ı gönülden tebrik eder, bayramın tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim.