Ödüllü piyanist, 15 Temmuz için 40 beste yaptı

Piyanist Yakartepe:- "Çok derinden ve olayın içinde yaşadım ben 15 Temmuz’u"- "Arif Nihat Asya çok büyük bir şair ve aruz ölçüsünü çok güzel, çok serbest kullanıyor. Onun sözlerini de dinledim. En son onun şiirini besteledim"- "İstanbul Teknik Üniversites

İSTANBUL (AA) - HİLAL UŞTUK - Ödüllü genç piyanist Güneş Yakartepe'nin, 15 Temmuz bestelerinin yer aldığı, "15 Temmuz ve Şehitlerimiz Temalı Besteler" kitabı müzikseverlerle buluştu.

Müziğe 9 yaşında başlayan Yakartepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk musikisini piyanoyla üst noktaya taşımak istediğini belirterek, "Çünkü bunu piyanoyla icra edenlerin sayısı çok az. Ben bayrağı onlardan devralıp daha ileriye, daha üst noktaya taşımak istiyorum." ifadelerini kullandı.

Yakartepe, 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve sonrasında yaşananların kendisi için ilham kaynağı olduğunu aktararak, "Çok derinden ve olayın içinde yaşadım ben 15 Temmuz’u. Eve geldim Boğaz Köprüsü'nü kapatmışlar. Biz zannettik ki bir ihbar var ve arama yapılacak. Ondan tanklar var. Ciddi bir ihbar zannettik ama daha sonra Başbakanımız Binali Yıldırım açıklama yaptığında bunun öyle bir şey olmadığını, bir darbe girişimi olduğunu öğrendik." diye konuştu.

Olayı öğrendikten sonra, ailece yaşadığı ilçedeki Güngören Meydanı'na, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının ardından ise havaalanına gittiklerini dile getiren 20 yaşındaki sanatçı, "Cumhurbaşkanımız açıklama yapınca biz biraz sakinleştik. Hem hepimize kuvvet verdi hem de bir inanç doğurdu." değerlendirmesinde bulundu.

Güneş Yakartepe, şahit olduğu olayların ardından vatan, bayrak, millet, devlet ve birlik temalı 40 şiir yazdığını ve bu şiirlere beste yaptığını kaydetti.

- "Arif Nihat Asya'nın 'Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor' şiirine beste yaptım"

İki yeni bestesi daha olduğunu sözlerine ekleyen Yakartepe, şu bilgileri verdi:

"15 Temmuz'dan sonra külliyede Cumhurbaşkanımız gazi ve şehit yakınlarına bir oturum düzenlemiş ve onları buluşturmuştu. (Cumhurbaşkanı) Arif Nihat Asya'nın 'Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor' şiirini, Başbakanımız da Mehmet Akif Ersoy'un 'Çanakkale Şehitlerine' şiirini okumuştu. Bunları çok beğendim tabii. Hatta o zaman FETÖ darbeyi internetten yapmaya çalışıyordu. İnternete erişim kısıtlanmıştı ve Youtube'a zor giriliyordu. Cumhurbaşkanımızın okuduğu şiiri çok farklı bir siteden buldum ve çok etkilendim. Defalarca dinledim ama bunu bestelemek bana zor gelmişti o zaman. Çünkü Arif Nihat Asya çok büyük bir şair ve aruz ölçüsünü çok güzel, çok serbest kullanıyor. Onun sözlerini de dinledim. En son onun şiirini besteledim. (Ayrıca) 'Haydi Türkiye Bir Olalım' adlı şiirimi yazdım ve beste yaptım."

Genç sanatçı, müziğe tesadüfen başladığını ve "Kız çocuğu" adlı ilk bestesini 14 yaşındayken yazdığını söyleyerek, "Ailemde hiç müzisyen yoktu. İlkokulda normalde müzik dersleri dördüncü sınıfta başlıyordu ama bir boşluk oldu ve bize üç hafta müzik hocası geldi ikinci sınıfta. Sonra flüt aldırttı bize. Ben tabii çok sevdim müziği ama hoca daha sonra bırakmak zorunda kaldı. Babam çok üzüldü ve hocayla konuştu. Hoca da yeteneğim olduğunu ve devam etmemi söyledi. Babam özel hocalar tutarak, bana dört senede 95 tane müzik enstrümanı eğitimi aldırttı." dedi.

Altıncı sınıftayken annesinin piyano aldığını dile getiren Yakartepe, "Piyanoyu çok sevdim. Diğer enstrümanlardan daha çok vakit harcadım. Daha özel geldi bana." ifadelerine yer verdi.

Güneş Yakartepe, Türk müziğine büyük ilgisinin olduğuna vurgu yaparak, "İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı Türk Müziği Kompozisyon Bölümü'ne geçtim. Batı müziği, Osmanlı sultanlarının besteleri, Türk halk, Türk sanat müziği, klasik Türk müziği, tasavvuf müziği, kahramanlık ve zeybek gibi ayrı ayrı çalışmalarımı sürdürüyorum." açıklamasında bulundu.

Eserlerinin yakın zamanda CD olarak da basılacağına işaret eden Yakartepe, ardından "Karadeniz Türküleri" adlı bir albüme imza atacağını söyledi.

- "Türk müziğini en iyi şekilde temsil etmesini arzu ediyoruz"

Güneş Yakartepe'nin annesi Zerrin Yakartepe de oğlunun müzikteki yeteneğini ilk önceleri bilmediğini söyleyerek, "Gitar öğretmeni müzikte yetenekli olduğunu keşfetti. Biz yine de akademik tarzda doktor veya mühendislik gibi daha rasyonel bir mesleğe sahip olmasını destekliyorduk. Sonra bir arkadaşım, 'Türkiye'nin yalnızca mühendise, doktora mı ihtiyacı var? Bizim sanatçıya da ihtiyacımız var' dedi. Güneş'i bu yönde desteklemem için motive etti beni bu söz. O zaman doğru düzgün bir eğitim alsın deyip konservatuvara yönlendirdik." diye konuştu.

Zerrin Yakartepe, oğlunun önce Batı müziği eğitimi aldığını, ardından Türk müziğine yöneldiğini aktararak, Türk kültürünü, Türk müziğini en iyi şekilde temsil etmesini arzu ettiklerini dile getirdi.

Babası Mehmet Yakartepe ise oğlunun konservatuvara gitmesini hiçbir zaman istemediklerinin altını çizerek, "Bizim sülalemizde hiç müzisyen yok. Biz de oğlumuzun hobi olarak müzikle uğraşmasını istedik. Ama Güneş'in mutlak kulağı olduğunu sonradan öğrendik. Müzik aletlerine doymadı. Yurtdışına gittiğimde, müzik fuarlarına gittim. Oradan birçok müzik aleti getirdim. Her getirdiğim aleti 2-3 saatte çözdü. Böyle olunca, 14-15 yaş arasında Güneş'e 110 tane müzik hocası tuttum, ders aldı. 95 müzik aletini de fiilen çaldı." dedi.

Klasik Türk müziği, tasavvuf müziği ve halk müziği seven bir aile olduklarının altını çizen Mehmet Yakartepe, piyanonun klasik batı müziği aleti olduğuna dikkati çekerek, Türk müziğine uymadığını kaydetti.

Mehmet Yakartepe, araştırmaları sonucu komalı piyanonun Türk müziğine uyduğunu fark ettiğini ve bu piyanoyu Türkiye'ye getirttiğini söyleyerek, oğlunun dünyada komalı piyano çalan, Türk musikisi, tasavvuf ve halk müziği yapan ve söyleyen tek piyanist olduğunu ifade etti.

AA

Gündem Haberleri

Okulun duvarını çocuklar boyadı
Doğanşehir’de 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıntıyı Hissetti
İBB Meclisi’ne damga vuran konuşma: Gök kubbeyi başınıza yıkarız
3 renkli taban makinesi AYSAF'ın ilgi odağı oldu
Boğaz’daki kaçak villanın son hali havadan görüntülendi